Pierre Macherey Sözleri ve Alıntıları
Pierre Macherey sözleri ve alıntılarını, Pierre Macherey kitap alıntılarını, Pierre Macherey en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ruhu mahveden, anlamsız, mekanik
tekdüze, ahmaklaştırıcı bir iş hayatı
insan doğasına bir tür hakaret sayılır.
İnsalığın bağışlatabilmesi için günahlarını olduğu gibi ifade etmesi yeter.
30 Temmuz 1816 günü Heidelberg Üniversitesi rektör yardımcısı, o dönemde Nuremberg lisesinde müdür olan Hegel’e asil profesörlük kürsüsü teklif etmek için yazar. Teklifini şu yorumla açıklar: “Sizin şahsınızla birlikte üniversitenib kuruluşundan beri Heidelberg’de ilk kez bir profesör olacaktır. Gayet iyi bildiğiniz gibi, Spinoza da buraya çağrılmıştı, ama boşuna...”
Sayfa 11Kitabı okuyacak
Spinoza, sınırlı anlayışın kötülüğe yol açmasını, insanların gerçek doğalarını ve evrenin düzenini tam olarak anlayamamalarından kaynaklandığını belirtir.
Spinoza, insanın sınırlı anlayışının doğal bir sonucu olarak, arzuları ve istekleriyle sınırlı bir perspektiften hareket ettiğini savunur. Bu sınırlı perspektif, insanları yanıltabilir ve onları doğru değerlendirmeler yapmaktan alıkoyabilir.
Spinoza’ya göre, insanların sınırlı anlayışı ve arzuları, isteklerini kontrol etmede ve rasyonel düşünmede zorlanmalarına neden olabilir. İnsanlar, kendi çıkarlarına ve arzularına göre hareket ettiğinde, uzun vadeli sonuçları düşünmeden anlık tatminlere yönelebilirler. Bu durum, insanların kendilerine ve başkalarına zarar veren eylemlerde bulunmasına ve kötülüğe yol açabilir.
Spinoza’ya göre, insanlar doğal olarak kendi iyiliklerini arzularlar, ancak sınırlı anlayışları ve arzularının etkisi altında hareket ettiklerinde gerçek mutluluğu ve iyi olanı gerçekleştirmekten uzaklaşabilirler. Spinoza, insanların kendi anlayışlarını geliştirmeleri, arzularını kontrol etmeleri ve evrenin düzenine uygun olarak hareket etmeleri gerektiğini vurgular. Bu şekilde, insanlar kendi sınırlılıklarının ötesine geçebilir ve gerçek mutluluğu ve iyiyi bulabilirler.
#spinoza #kötülük
Kapital'i kuşkusuz hepimiz okuduk, hala da okuyoruz. Tarihimizin dram ve düşleri içinde, tartışmaları ve çatışmaları içinde, tek umudumuz ve yazgımız olan işçi hareketinin bozgun ve zaferleri içinde Kapital'in yansımalarını, yakında, bir yüzyıldır günbegün okuyor olacağız. Kapital'i bizim için iyi kötü okumuş
olan yaşayanların ve ölülerin, Engels'in, Kautksy'nin, Plekhanov'un, Lenin'in, Rosa Luxemburg'un, Troçki'nin, Stalin'in, Gramsci'nin, işçi örgütü yöneticilerinin, bunlann yandaş ya da rakiplerinin -yani filozof, iktisatçı ve politikacıların- yazı ve
söylemlerinde Kapital'i "dünyaya geldiğimiz" andan beri sürekli okumaktayız. Konjonktürün bizim için "seçmiş" olduğu "parçalar"ını, fragmanlarını okuduk. Hatta I. Kitabı, "meta"dan "mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi"ne kadar hepimiz az çok okumuşuzdur.
"Felsefenin nesnesi sermayedir."