En Eski Pierre Renouvin kitaplarını, en eski Pierre Renouvin sözleri ve alıntılarını, en eski Pierre Renouvin yazarlarını, en eski Pierre Renouvin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ağustos ne okurum hakkında hiç bir tasarım yok ... sürüye uygun adım ilerlediğim için (salgın sürecinde )sürekli benimle birlikte gezen şarkımı ekliyorum buraya youtu.be/ZwbAEmBD-O0
(kendi gözüme yumruk atasım da yok değil hani ) ..
madde iki Ağustos benim büyüme ayım yani Aslanların doğum günü dönemi :)) bu sebeple de kafamda
Halkların düşüncesi: barışçı çağırılarından çok milliyetçi propagandaya kulak veriyorlardı; savaş belirtileri ardarda ortaya çıkınca, savaş olasılığına karşı kaderci bir boyun eğiş içine girdiler; hatta bazı çevreler sinirsel gerilimden
kurtulmak için bir an önce savaşa girilmesini daha iyi olacağını düşünüyorlardı. Uzun bir barış döneminden sonra -söz konusu barış kaygılarıyla dolu olsa bile- bu halklar, silah altına çağırılmanın anlamını kavrayamıyorlardı.
Asker sayısındaki üstünlük ve araç-gereç bolluğu ancak kısmi başarılar getirebilir; ama, ne kadar sık tekrarlanırlarsa tekrarlansınlar bu başarılar cephede yarık açmaya yetmez.
Bütün dünya açısından irdelendiğinde, I. Dünya Savaşı'nın temel sonuçları, bir yandan Batı ve Doğu Avrupa ülkelerinin güçlerini yitirmeleri, öte yandan ABD ile Japonya'nın güç "kazanması''dır.
Savaşın başladığı anda iki Orta Avrupa devletinin (A l manya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu) karşısında İtilaf Devleri vardı: Fransa, Rusya, İngiltere (5 Eylül 1914'te imzalanan bir antlaşmayla biraraya gelen bu devletler "patlak veren savaş sırasında ayrı ayrı barış yapmamayı" taahhüt ettiler), Belçika, Sırbistan. Bir yan da, birbirine komşu topraklarda uzanan, yaklaşık 120 . milyon nüfuslu bir blok; öte yanda, coğrafi açıdan birbirine çok uzak üç kütle üzerinde yayılan 238 milyon insan.
Savaşın kaderi, doğrudan doğruya, kara ve deniz kuvvetlerinin gücüne, savaşaların ve komutanların niteliğine bağlıydı. Buna karşılık silahların niceliği ve niteliği, üretim gücüne, dolayısıyla da iktisadi kaynaklara bağımlıydı; askerlerin cesareti ve arzusu, büyük oranda toplumun zihniyetinden güç alıyordu; son olarak, tarafların her ikisi de yeni devletleri yarına çekmeye çalışıyordu. Diplomatik çabalar, iktisadi güçler, moral güçler, kara ve deniz kuvvetleri tarihinden ayrılamaz. Bütün bu güçler, savaşın "Avrupa'da" sürdüğü dönemde, yani ABD'nin işe karışmasından ve Rusya'nın güçten düşüp çatışmanın gidişini değiştirmesinden önce nasıl gelişti?