“Çocuklar beni dehşete düşürüyordu. Yani belli bir seviyede şirin olduklarını kabul ediyordum ama oldukça talepkâr, mantıksız yaratıklardı ve çoğu zaman tuhaf kokuyorlardı. Bir zamanlar benim de çocuk olduğuma inanamıyordum.”
"Hayatımıza giren önemli insanlar iz bırakırlar. Fiziksel olarak hayatında kalabilir ya da çıkabilirler ama hep kalbindedirler çünkü kalbini şekillendirmene yardım etmişlerdir. Bunu unutamazsın.”
Her bir geceyi şarkı gibi düşünürdüm. Ya da her bir dakikayı şarkı gibi. Ama şimdi tek bir şarkıda yaşamadığımızı anladım. Şarkıdan şarkıya, sözden söze, akordan akora geçiyorduk. Burada bir son yoktu. Sonsuz bir şarkı listesiydi.