8.5/10
7 Kişi
17
Okunma
6
Beğeni
1.614
Görüntülenme

En Eski Rahmi Apak Gönderileri

En Eski Rahmi Apak kitaplarını, en eski Rahmi Apak sözleri ve alıntılarını, en eski Rahmi Apak yazarlarını, en eski Rahmi Apak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
284 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitap gerçekten mükemmel bir eser Subay tarafindan geçmişten başlayıp kendi anılarını kaleme almış olması ve aynı zamnda bu anılarn hem komik,eğlenceli ve yer yer hüzünlü tarafları insani kitaba bağlıyor
Yetmişlik Bir Subayın Hatıraları
Yetmişlik Bir Subayın HatıralarıRahmi Apak · Türk Tarih Kurumu · 198813 okunma
284 syf.
9/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Bu ülkenin ne şartlar altında düşmanın elinden kurtarıldığını hepimiz biliyoruz. Ancak, bu kitabı okuduğunuzda bilmediğiniz şeyler olduğunu da fark edeceksiniz. Ders kitaplarında yer almayan detaylar, okuyucuyu sıkmayan bir anlatımla bizlerle buluşmuş. Kütüphanenizde mutlaka bulunması gereken bir kitap.
Yetmişlik Bir Subayın Hatıraları
Yetmişlik Bir Subayın HatıralarıRahmi Apak · Türk Tarih Kurumu · 198813 okunma
Reklam
284 syf.
6/10 puan verdi
·
319 günde okudu
Yazar kitabında 1. Dünya ve Kurtuluş savaşları sırasında kendi çevresinde olan olayları anlatıyor. Her ne kadar bazı yerlerde kendi yaptığı yorumları beğenmesem de , o döneme ışık tutan güzel kitaplardan birisi diyebilirim. Bazı bölümlerde de olan olayları kitapta anlatamayacağından bahsediyor. Halbuki üzerinden on seneler geçmiş kitabı yazdığı zaman. Keşke o konulara da değinseydi demeden de edemiyorum . Kısacası tarih seven kişilerin alıp okumasını tavsiye ettiğim kitaplardan bir tanesi diyebilirim.
Yetmişlik Bir Subayın Hatıraları
Yetmişlik Bir Subayın HatıralarıRahmi Apak · Türk Tarih Kurumu · 198813 okunma
Şimdi açık söyleyeyim, eğer bu orduların başına tam salahiyetle üç dört Alman generali veyahut bu kıratta Türk subayları tayin edilse idi, biz Balkan harbini ne Bulgar cephesinde ve ne de Sırp ve Yunan cephesinde kaybetmezdik. Türk Ordusunda harp mefhumunu bilen kumandan yok gibi idi. 1878 yılından beri Osmanlı Ordusu savaşı unutmuştu. Sultan Hamid orduyu öldürmüştü. Dört beş yıl içinde ölü canlanamamıştı. Alayları taburları, hatta tümenleri ve daha yukarı birlikleri sevk ve idare edebilecek binbaşı, albay ve general yok gibi idi. Yoksa silah bakımından düşmanlardan üstün ve sayı bakımından ise pek aşağı değildik. Redif Tümenlerinin savaş kabiliyeti ve disiplin ve intizamları pek geri idi. Türk Ordusu harbi Balkan savaşından sonra Birinci Cihan Savaşı’na kadar süren iki yıl içinde öğrenmiştir. Bu da seksen kadar Alman öğretmenin enerjik çalışmaları sayesinde olmuştur.
Sayfa 49
Ordunun en zayıf yeri tümen, alay ve tabur kumandanlarının kabiliyetsizliği idi. Türk Ordusu Sultan Hamid zamanında savaş gücü olarak yetiştirilmemişti. Orta komuta heyeti savaş mefhumunu hiç bilmiyordu.
Sayfa 67
Kırçova, ahalisi Bulgarca konuşan bir kasabadır. Buranın Müslümanları yani Türkleri de Bulgarca konuşuyorlar. Ertesi sabah, ileriye atılmış bir Sırp kıtası Kırçova’da bize yetişti ve saldırdı. Zayıf bir kuvvet imiş, topçusu da yok. Tümenin bir kısım kuvvetleri kasabanın kuzeyinde bu düşmana karşı muharebeye girdiler ve iki saat kadar süren bir çarpışmadan sonra Sırplıları geriye püskürttüler. Kırçova ahalisi kendi silahları ile askerin yardımına geldiler ve en ön hatta kadar ilerleyip bizimle birlikte savaştılar. Bulgarca konuşan kasaba kadınları, ellerindeki testilerle: "Asker voda, asker voda . . . " diye bağırarak en ileri hattaki askerlere ve kendi kocalarına su taşıdılar. Erkeği ve kadını büyük bir kahramanlık misali veren bu Kırçova halkını, öğleden sonra terkederek Manastır istikametinde geri yürüyüşe devam ettik ve bu vatanseverleri kendi mukadderatlarıyla başbaşa bıraktık.
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.