Ulus devlet kendine kurgusal bir tarih, sanal kahramanlık destanları ve egemen ulus megalomanisini sürekli besleyen fiktiv bir şecere oluştururken, farklı kültür ve kimlikleri özgüven bunalımıyla mecalsiz bırakıp kendini sadece egemen kimlik içerisinde vadedebileceği, aksi halde yok hükmünde olacağı, kendi ontolojik gerçeğini bile ispat edemeyeceği algısını oluşturur.