Senin yüzündü terkedilmiş iskelede
yağmurun altında, unutmadım
Görüşe hasret bir yıldızın yüzü
Senin ellerindi otobüs durağında
yağmurun altında, unutmadım
Suyun yarasını sarmaya hükümlü
Senin gözlerindi gidilmez istasyonda
yağmurun altında, unutmadım
Yerin ve göğün ve suyun yüzüne, ki
hep senin baktığın gibi bakmıştım
— Niye, niçin, ne zaman mı bakmıştım?
Unutmam unutmam bir daha hiç unutmadım
Adını, vadilerin cemresinde
yolunu yitirmiş sulara yazdım
Saçlarına kırağı düşmüş ovalara
Göçmen kuşların konağı ovalara
Rüzgara yazdım bir de...
Seni o rüzgar getirdi bana