Şahin Yıldırım sözleri ve alıntılarını, Şahin Yıldırım kitap alıntılarını, Şahin Yıldırım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Benim de öğretmenlerim oldu, yüzümü okşayan pamuk elli öğretmenlerim olmadı. Sınıfça kapısı üstüne kitlenmiş cezalarım, bir de hiç bitmeyen bisiklet hayalim..."
"Sevgiyi sürdürmek zormuş, her şeye rağmen sevgi yokmuş.
Aşk, ödünç... Külfeti çokmuş.
Ayrılık, aykırılık, yorgunluk, yılgınlık, hüzün, bıkkınlık... Bunlar olmasaydı yine de aşk, sahiden aşk olur muydu?"
Kimi kitap bana ilk aşkı, ilk heyecanı anımsatır. Hoş, bu da kederlerimi çoğaltmaktan öteye gitmiyor ya. Sadece kitap biriktirmedim. Mücadelemi, dostluklarımı, üşüdüğüm, aç yattığım geceleri de sakladım onlarla. Tüm eşyaları yenilesem de kitaplarım yıllarımı hep yüzüme yüzüme vurup duracak. Ne çok zaman geçmiş; ne çok hüzün, hayal kırıklığı biriktirmişim. Yıllar geride yorgunluk, derin iç çekişler, uzakta kalmış dostluklar, unutulmayacak isimler bıraktı. Ah bu bitmeyen geceler, bir türlü hafızamdan silemediğim anılar ve inanmaya başladığım kimsesizlik duygusu. Ömür, böyle mi tükenir?
Heyecanlarım azaldı, korkularım büyüdü. Yanlışlarımın sayısı arttı, üstelik dikkat ettikçe. Aynı bardağı birkaç kez üst üste devirmek gibi. Titrek bir yaşam sokuluyor içime. Anlamsızlaşacağım yere doğru mu yaklaşıyorum?
İnsanlar neden basit şeyleri tutku haline getiriyorlar? Benim ne böyle bir yaşam isteğim ne de takdir edilmek gibi bir hevesim oldu. Herkesin dert edindiği şeyler benim için akıl yorulacak türden değil.
Hiçbir şeye sahip olamamak çocukluğumun yazgısıdır. Hoş, çok da fazla bir şey istemedim. Yıllarım geride bir "hiç” bıraktı. Biriktirdiklerim bana yetti: Düş kırıklıklarımı saymazsam birkaç dost, kitaplar, gittikçe büyüyen yalnızlığım... Geriye dönüp şöyle bir baktığımda üzülüyorum. İnsan tarafımı, duygularımı hep ihmal etmişim, ertelemişim.
Şehir, geceye özgü bir hareketliliğe hazırlanırken insanlar hızlı adımlarla sokakları terk ediyor, yerlerini bu hareketliliğin parçası diğer insanlara bırakıyordu
Her zaman ilk dert edindiği buydu. Bilirdi ki insan önce ailede başarılıdır, mutludur, önce ailesinde vardır, orada var olamayanın dışarıda var olması zordur. Hulusi Bey ailesini korumak adına ne gerekirse bugüne kadar hiçbir tereddüde yer bırakmadan yaptı, bundan sonra da bu düşüncesini değiştirmeyecekti
Mecburiyet...
Kalabalığın en iyi anladığı sözcük buydu.
Hayatları, orada aylarca kapalı kalmaları, yollarının, okullarının olmayışı, oradan başka bir yer tanımamaları da mecburiyetti .
İnandıkları, asla şikayet etmedikleri bir mecburiyet...