Selahattin Tansel

Yüz Fıkra Yüz Tarih yazarı
Yazar
8.7/10
55 Kişi
228
Okunma
5
Beğeni
2.051
Görüntülenme

Selahattin Tansel Sözleri ve Alıntıları

Selahattin Tansel sözleri ve alıntılarını, Selahattin Tansel kitap alıntılarını, Selahattin Tansel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halbuki şimdiye kadar Bizans, her büyük tehlike karşısında işi sükunetle ve tatlılıkla halletmeyi menfaatlerine uygun bulur, fedakarlıklar yapar, hasmını yere çalmak için hile ve desiselere başvurur ve karşısındakini iyice gevşettikten sonra bir fırsatını bularak darbeyi indirdi; zayıf düşmanlarına karşı da amansız bir mücadeleci ve kavgacı olurdu. Fatih'e karşı takınılmış olan tehditkar tavır, hatta meydan okuyuşdan onun küçümsendiğini çıkarmak yanlış bir hüküm olmasa gerektir.
Savaşa büyük topun ateşlenmesi ile başlandı ve muharebe hemen kızıştı. Ateş püsküren büyük toplar kale bedeninde durmadan gedikler açmaya çalışıyor, mancınıklar taş yağdırıyor, okçular da mütemediyen ok savuruyorlardı. Fakat böyle olmasına rağmen bir türlü kale duvarlarında yürüyüşe yarayacak bir geçit sağlanamıyordu. Çünkü açılan gedikler kısa bir zamanda Bizanslılar tarafından tamir ediliyor ve yeniden duvar haline getiriliyordu. Kuşatma devam ettiği müddetçe Osmanlılar iki mühim engelle karşılaştılar: İstanbul surları ve Rum ateşi. (Feu Grégeois) Gerçek bunlardan birincisi Osmanlıları içeri girmeye bırakmıyor, ikincisi ise surlara yanaşmalarına imkan vermiyordu. Bundan ötürü Fatih surların altından geçerek şehre girmeyi tecrübe etti. Fakat kazılan lağımlar her defasında bir engelle karşılaştı. Bilhassa açılan bir lağımın Bizanslılar tarafından hissedilmesi ve mukabil tedbir almaları, işin başarısızlıkla sona ermesine ve birçok Türkün ölümüne sebep oldu. Bununla beraber iki taraf elden gelen gayreti harcamakta kusur etmediler.
Reklam
Bütün kışı harp hazırlıkları ile geçiren padişah 23 mart Türk ordusu 1453 cuma günü (12 Rebiulevvel 857) Edirne'den hareket ederek 6 nisan 1453 (26 Rebiulevvel 857) cuma günü İstanbul surları önüne gelmiş ve kuşatmaya hemen başlamıştır. Edirne'den çıkış tarihi bir cuma gününe, İstanbul'un kuşatılması da yine cuma gününe rast gelmiştir. Bu bir tesadüf eseri midir bilinemez. Ancak müslümanlar için cuma gününün ne kadar önemli olduğu da unutulmamalıdır. Fatih'in bazı kitaplarda 5 nisan'da İstanbul önlerine geldiği yazılıdır. Bu tarihin doğru olması iktiza eder.
Tarihte bir topçu parkına malik olan ilk hükümdar Fatih Sultan Mehmet'tir. Hiç şüphe edilmemelidir ki İstanbul'un sukutuna en ziyade hizmet eden vasıtalardan birisi de toplar olmuştur. Gerçi topun kullanılması İstanbul'un kuşatılması ile birlikte başlamış değildir. Fakat o tarihe kadar toplar çapları ve sayıları itibariyle fazla birşey ifade etmemektedirler.
Şimdi onun en başta gelen düşüncesini İstanbul'u almak teşkil ediyordu. Ancak devlet erkanının da kendisi ile bu hususta fikir birliği yapıp yapmıyacaklarını henüz bilmiyordu. Bunlar arasında kendisine muhalif olanlar da bulunabilirdi.
Durumun gittikçe fenalaştığını görmekte olan Bizanslılar padişaha tekrar bir elçi heyeti gönderdiler. Karaman seferi esnasında gönderilen heyet ile yeni gelen bu heyet arasında büyük bir fark vardı. Birinci heyet Şehzade Orhan için tahsis edilen paranın iki mislini talep ediyor, aksi takdirde şehzadenin bırakılacağı tehdidinde bulunuyordu. Bu heyet ise vergi vermeye hazır olduklarını, fakat buna karşılık Hisarın yapılmamasını rica ediyordu.
Reklam
639 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.