En Eski Selda Tan Özdemir Sözleri ve Alıntıları
En Eski Selda Tan Özdemir sözleri ve alıntılarını, en eski Selda Tan Özdemir kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında Tarantino, sözün egemen olduğu filminin sansasyonelliğini vurgularcasına, bir taraftan suça ve suçluya sofistike bir yaklaşım sergilerken, bir taraftan da abartının her türlüsünü kullanır, aslında bilinçli olarak "hepsi bir oyundan ibaret" hissini süreğen olarak izleyicisine yansıtır.
Günümüzün en dokunaklı ölümü şüphesiz insanın kendi ölümünü oynaması, yokoluşuna dair şiddet dolu yolu kendinin belirlemesi ve en büyük tehdidin kendi olmasıdır.
Sağır, dilsiz ve körmüş gibi davranarak Herkesin harcanabileceğıne, kurban edilebileceğine ve hiç kimsenin gerçek dostu olmadığına inanmışsın,
ki yapılacak tek şeyin kazananı dışlamak olduğunu sanıyorsun,
Ve her şey çıplak güneşin altında olup bitmiş,
ki kalpten inanıyorsun, herkesin bir katil olduğuna.
Pink Floyd /Dogs
Kara Film
Onlar kirli, çürük ve adi bir dünyanın sancılarını beyazperdeye taşıdılar. Yaşam kötü, güvenilmez ve acımasızdı. Kanlı, gerilimli, yüksek dozda kötülüğün esip kavurduğu, gölgeleri keskin ve derin bir dünyaydı film noir. . . Suçluların, gangsterlerin, sahtekarların, katillerin, kanun adamlarının ve femme fatale'lerin perspektifinden akıp giden saflığını yitirmiş dünyayı izlerken , bu çerçevede vahşice şiddete, yalancı sadakate, akıl almaz entrikalara, zekice şaşırtmacalara, gelgeç, art niyetli anlaşmalara, alabildiğine kötü ve iyi adamların maskeli dramlarına tanık olunuyordu .
Gerçekten yüreğin vahşiyse, düşlerin için öldürmelisin . . Sakın aşktan vazgeçme . .
Herkes içinde kendi cehennemini taşır, zira yok etmeyenler yok edilirler . . .
Yabancılaşmak bazen bu evrenselliğin içinde yitip gitmemek için tek seçenektir. Çünkü yaşamı anlamak olanaksızdır ve eninde sonunda bu sistemin içinde insanlar yozlaşacaktır.
Coen filmlerinin merceğinde öyle ya da böyle bir karanlığa saplanıp çırpınan, hiçbir yerin yerlisi olamamış, sonsuza dek hayata yabancı kalacak karakterler vardır. Onlar, olaylardan çok arsız kapitalist düzenin içinde ödlek, inancını yitirmiş, umudu lekelenmiş yalnız insanların, noir kurallarına uygun bir şekilde güvensizlikle beslenen, kan ve gözyaşı içindeki trajedilerini anlatmayı severler. Filmografilerindeki en samimi örnek sayılabilecek Fargo'da( 1996) filmin gerçek olaylara dayandığı ve yaşayanlara saygı duyulduğundan adlarının değiştirildiği ama geri kalan her şeyin olduğu gibi aktarıldığını söyleyerek yine Coenvari bir oyunculuk ve çocuksulukla filmlerini açarlar.
Önemli olan gerçekler değil, onların anlamlarıdır.
Ve gerçeklerin anlamı yoktur.