Selim Erdoğan (Hidrojeolog)

Sakarya yazarı
Yazar
9.5/10
208 Kişi
1.275
Okunma
135
Beğeni
4.726
Görüntülenme

Öne Çıkan Selim Erdoğan (Hidrojeolog) Gönderileri

Öne Çıkan Selim Erdoğan (Hidrojeolog) kitaplarını, öne çıkan Selim Erdoğan (Hidrojeolog) sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Selim Erdoğan (Hidrojeolog) yazarlarını, öne çıkan Selim Erdoğan (Hidrojeolog) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Biliyor musun Eyüp Yarbayım, insan her şeyini, ama en çok da itibarını kaybedince, korkacak bir şeyi de kalmıyor. Orada ince bir hat var; ötesi kara, berisi aydınlık. Hattın aydınlık tarafında kalmayı başarırsan aldığın her nefesten, duyduğun her kuş cıvıltısından zevk almaya başlıyorsun. Bir fincan kahvenin kokusu seni hayata döndürüyor. Beş kurşun yiyip bir ay komada yatmışım. Sonra benim Sadık'ın başucumda içtiği kahvenin kokusuna ayıldım, biliyor musun?
Sayfa 357 - KronikKitabı okudu
Türk ordusu önce Kütahya’dan SP da Eskişehir’den kopmuş şimdi de Seyitgazide ölüm kalım mücadelesi vermektedir
Reklam
- Aradığımız kişi sizsiniz Binbaşı Muhtar. Bizi hayal kırıklığına uğratmayın ki biz de sizi ve ailenizi mutlu edelim. Hayal kırıklığıyla dolu insanlar ülkesinde mutlu bir aile olmak! Ne kazanacağı apaçık ortadadır, ne kaybedeceğiyse meçhul. İfşa olması, adının İngilizlerle anılması annesine, babasına evlerinin yanmasından daha ağır gelecektir. Sırrını sonuna kadar saklayabilirlerse kahraman, açığa çıkarsa hain olacaktır.
Sayfa 152 - KronikKitabı okudu
Komutanlar ve Mondros'a Tepkileri
İngilizlerin İskenderun'a asker çıkarma yönündeki girişimlere karşılık aldığı askeri önlemlerle ve 5 Kasım 1918'de çektiği telgrafla ''bu girişimi gerekirse silahla durduracağını'' Genelkurmay'a bildiren Mustafa Kemal Paşa'dır. Bu tavır Mustafa Kemal Paşa'nın verilecek olası bir Milli Mücadele'nin doğal lideri olacağının da ilk göstergesidir.
Sayfa 14 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
"kEşke yUnAn gAliP geLseydi!"
Karailyas tepelerinin üzerinden güneş batarken Cemil Cahit Bey ve karargâhı 13. Alay şehitlerinin defnedildiği bayıra gelirler; sıra sıra onlarca çukur. Açık bir mezarın yanı başında yatan bir şehit subay Kurmay Başkanı Binbaşı Ahmet Fatin Bey'in dikkatini çeker. Yanına vardığında tanıdık bir sima görmenin acısıyla başı düşer: "Ne oldu Fatin Bey? Tanıyor muydun yüzbaşıyı?" Binbaşı derin bir nefes alarak zihnini zorlar: "Bu babayiğit, Yüzbaşı Nazmi'dir kumandanım. Merhum Ahmet Rıfat Beyin emir subayıdır. Ağabey-kardeş gibi severlerdi birbirlerini, ancak bir hafta ayrı kalabildiler." Cemil Cahit Bey yan yana dizilen aslanlara bakarken içi acır: "Yoksulluk Fatin Bey, kahrolası yoksulluk. Başımıza gelen bunca felakete direnirken silahımız yoksulluğumuzdu. Ama bugün bir köprü yapacak malzememiz olmadığı için bu çocukları kurban verdik." Sonra gözü hemen yüzbaşının yanında yatan bir ihtiyat zabitine takılır. Daha yüz hatları oturmamış, sakalı bıyığı belli belirsiz, ana kuzusu bir Istanbul çocuğudur belli ki: "Misal, bak şu aslan parçasına. Çocuk yüzünde tebessüm var, görüyor musun? Ama onu burada hayatından vazgeçmeye mecbur eden bu milletin yoksulluğudur. Karşıdaki çakalları buraya toplayan da." Asteğmen Tevfik, 2. Tabur emir subayı, yüzünde tebessümüyle vatana eklenir. Üç hafta önce Yüzbaşı Süleyman'a "kaybetmekten hiç korkmadınız mı?" diye soran o tedirgin çocuk zaferi görmüştür. Artık korkacak bir şeyi yoktur.
Sayfa 282 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
Etrafındaki siyaseti meslek edinmiş kişilerin etkisini, Enver'in bunlara karşı ne kadar direnebileceğini ve nasıl bir tutum takınacağını zaman gösterecektir. Ancak o an için gerçek olan şudur ki, Mustafa Kemal'in yanında artık ordu yönetme tecrübesine sahip bir büyük komutan daha vardır. Bu komutan hem ordu içerisinde sevilen hem de namı olan bir arkadaşıdır. Bu nedenle mutludur. Giriştiği kavgaya olan inancı daha da kuvvetlenmiştir. Artık gençlik arkadaşı Halil'le değil, Kahraman-ı Kut'ül Amare muzaffer Halil Paşa'yla konuşma zamanıdır...
Sayfa 362 - KronikKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.