13 Mart 1962’de Bartın’da doğdu. Bartın Cumhuriyet İlkokulu ve Kadıköy Maarif Koleji’nden sonra girdiği Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü ve İÜEF Arap, Fars Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’ndeki öğrenimi yarım bıraktı. 1986’da arkadaşlarıyla birlikte Şiir Atı Yayıncılık’ı kurdu ve Şiir Atı dergisinin yönetimine katıldı. TYS ve PEN Yazarlar Derneği üyesi. İstanbul’da yaşıyor. Yayımlanan ilk şiiri Düştanbul, 1982’de Yazko Edebiyat’ta çıktı. Şiir ve yazıları Şiir Atı, Gösteri, Gergedan, Argos, Defter, Sombahar, Adam Sanat ve kitap-lık gibi dergilerde yer aldı. Asaf Hâlet Çelebi’nin şiirleri üzerine bir “şerh” denemesi hazırladı. Dünyasına yakın hissettiği şairler Kavafis ve Mandelştam’dan çeviriler yaptı.
24 Ağustos 2011 tarihinde hayata vefat etti.
zaten
kafatasımı görüyorum yüzümde
aynaya baktığımda....
hiçbir şey eskisi gibi olamaz ki artık!
artık biz,üsküdar’a da geçmez olduk.
oysa ki insanların birbirine ihtiyacı var.
yoksa niye toplu halde yaşasınlar...
Huzursuz bir ruh Erözçelik... Şiirle, gerçek şiirle iştigal eden ruhların kaçınılmaz "yazgısına" uğramıştır o da. Hayatın içinde çekimser kaldığı ve göstermeye imtina ettiği duygudurumları şiirinde işlemiştir. Bunu yaparken de, dili adeta yapıbozuma uğratıp, kendi şiir evreninin dilini yine kendisi yaratmış ve böylelikle kendi şiirinin müstakil tanrısı olmuştur. Zor bir şiirdir Seyhan'ın şiiri ve kendi hayat ansılarından kendine has şiir diliyle devşirdiği dizeleri; kimi zaman bireysel bir sayıklamayı, kimi zaman mitolojiden aldığı duygusal itkilerle harceylemiş bir şekilde önce kendi içinde sindirerek, sonra da şiir dolaşıma sokarak önümüze getirmiştir. Çok da bir şey söylemez aslında şiirleri, mütevazı bir adamın kendi şahsi rehabilitesi için, yine kendine dönük birer eczalarıdır adeta. Ergenliğinden, olgunluğuna, içinde büyüdüğü kültürün doğaçlamalarına varana değin, bireysel hayat hikayesini, bir film şeridi gibi gözlerinin içinden geçirerek otobiyografik bir şiir yaratmış gibidir de öte yandan. Sonra Nilgün'le olan arkadaşlıkları, Şiir Atı oluşumiyle edebiyata yaptığı katkıları, bittabi Ergülen'in anlatımiyle, pekişmiş şair arkadaşlıkları ve sevilen, güzel hatırlanan bir şair olarak evrende kapladığı alan hiç de azımsanmayacak denli büyük olsa gerek. Üstelik bir reklamcının şair olması, bana mucizeler denli enterasan geliyor, etki-tepki misali...
Seyhan da yeni tanış olduğum bir şair değil elbette, yeniden şiirinin üstünden kuş bakışı uçarak, şiirinden aldığım duyguyu tazelemek istedim.
Seveceksiniz.
23 Mart Seyhan Erözçelik’in Doğum günüymüş.Gün o zaman şiir günü dedim.Rastgele bir kitabını seçtim,okudum,okudukça okundu(VARİDİK,YOĞİDİK)Dediğim gibi okundukça okunan şiirlerin lezzetine vardım
Ota sordum Seni,Oda verdim seni.Adından bir salyangoz iniyor.Gözüm sende,bir Ben Var Sende.Yüzün,gidip geliyor.Ağaçtan indim,terliyim.Bırak,soluyayım,solayım.
Soldum,soludum.
Gül ve Telve
Bu kitabında da şair,iki bölüme ayırmış kitabı,birinci bölüm 24 Kahve Falı,ikinci bölüm ise 24 Gül yaprağı.İki bölümde de kaderini-kederini,kahve telvesin ve Gül yapraklarından sebeplenerek,üç vakte kadar,kabaran yüreklerden,uzun açık yollardan gelecek haberlerden,birbirinize kavuşan ellerden,kem gözlerden,kısmetlerden,bahtlardan yola çıkmış yüklü paralardan fal tutmuş,fincandan,tabaktan.Sonra,sonra demiş bu falda eksik bir şey var ya Gül!kurtarıcı lazım bu falın tamamlayan bir,falın çıkmasını sağlayan bir şey lazım GÜL... İkiye bölünmüş şiirlerden tam olmak yolunda lezzetti bir yol aldım.Tam da bugün bulutlar eşlik etti dizelere.
Okurken önce sevgili
Özlem Akbaş minnet duydum Seyhan Erözçelik’le tanıştırdığı için,sonra dedim ki şu şiirlerden fal tutsam dostlarım bir sayfa adı verse ve ordaki fallarını onlara okusam.
Eğer bu şiirlerden mahrum kaldıysanız tanışın derim.Ben çok sevdim.️️️️
Gül ve TelveSeyhan Erözçelik · Everest Yayınları · 20119 okunma
DÜŞTANBUL
Siz kainatın etrafınızda dönmesini istiyorsunuz.Düşünmüyorsunuz ki hayat sizi mahrekinin dışına atmış.Hayat kimsenin etrafında dönmez,herkesle beraber yürür.