Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siegbert Salomon Prawer

Siegbert Salomon PrawerKarl Marx ve Dünya Edebiyatı yazarı
Yazar
7.5/10
4 Kişi
14
Okunma
3
Beğeni
615
Görüntülenme

Siegbert Salomon Prawer Gönderileri

Siegbert Salomon Prawer kitaplarını, Siegbert Salomon Prawer sözleri ve alıntılarını, Siegbert Salomon Prawer yazarlarını, Siegbert Salomon Prawer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer düşünmeyeceksem ve yazmayacaksam bu hayat, hayat olmaz bana göre. İpek böceğini alıkoyabilir misin ipeğini örmekten. Kendi ölümünü örüyor olsa bile.
Ah! Sonsuzluk sonsuz bir acı Anlatılamaz, ölçülemez bir ölüm Şeytani yapıt, bizi horlamak için var, Biz ki saat gibi, körlemesine,mekanik kuruluyuz Takvim gibi zamanın soytarıları Var olmuşuz bir şey olsun diye Çürür gideriz, bir şey çürüsün gitsin diye!
Reklam
384 syf.
5/10 puan verdi
·
27 günde okudu
kitap sonuç dahil 14 bölümden oluşuyor ve her bir bölüm kronolojik şekilde ilerliyor. ilk bölüm marks'ın 1835 okul yıllarında, mezuniyet sınavı olarak yazdığı 'meşhur' kompozisyondan başlıyor ve yunan felsefesi hk üniversitede yazdığı doktora teziyle devam ediyor. aradaki bölümleri yazar hem tarihsel olarak, hem de belli bir dünya edebiyatı anlayışına göre gruplandırmış. dünya edebiyatı çoğunlukla batı avrupa edebiyatı, o da çoğunlukla alman edebiyatı olarak işleniyor. marks zaten en çok bu akımlara ilgi duymuş. en son, kapitali yazdığı dönem (ki kapital'de sıkça edebi göndermeler, imge kullanımı var biliyorsunuz), genel bir edebiyat değerlendirmesi ve sonuç bölümü ile bitiyor. kitapta marksist estetik kuramı işlenmiyor. sadece bazı yerlerde marks'ın edebiyat anlayışını görüyorsunuz, bunlar marksizm düşüncesi temelinde işlendiği için marksist estetik olarak değerlendirilebilir. fakat kitabın amacı, çoğunlukla, dünya edebiyatının marks'ın eserlerindeki yansıması. benim beklentim daha farklıydı. marks'ın dünya edebiyatı ile nasıl ilgilendiği, kimleri okuduğu, eleştirileri, beğenileri şeklindeydi. bu kitapta bazı yerlerde bunları görüyoruz fakat çoğunlukla dediğim gibi edebiyatın marksist klasiklere yansımasını görüyoruz. marks eserlerinde hangi imgeleri kullanmış, kimlerden alıntı yapmış, göndermelerin altında yatan çağrışım nedir... bunun gibi. dolayısıyla kitabın bir tezi yok. sadece, arka sayfasında da dediği gibi, bu "centilmen"in edebiyatla kurduğu içten ve derinlikli ilişkinin benzersiz bir >>dökümü<<. evet. kapsamlı bir çalışma fakat eninde sonunda döküm kitapları sıkıyor...
Karl Marx ve Dünya Edebiyatı
Karl Marx ve Dünya EdebiyatıSiegbert Salomon Prawer · Yordam Kitap · 201914 okunma
Nasil klasik olunur?
Bazi yazarlar eserlerinde toplumsal iliskilerin basitlestirilmis modellerini sunma yetenegine sahiptirler; bu modeller fazla karmasik olan toplumumuzun muglaklastirdigi gercekleri aciga vurmak icin kullanilabilir. Buradaki basat ornek Robinson Crusoe'dur.
Sayfa 295Kitabı okudu
Torquato Tasso'dan alinti
Eger dusunmeyeceksem ve yazmayacaksam Bu hayat, hayat olmaz bana gore. Ipekbocegini alikoyabilir misin ipegini ormekten Kendi ölümünü oruyor olsa bile. O kiymetli agi ceker cikarir Kendi derinliklerinden, ve vazgecmez Ta ki kendini tabuta kapatana kadar. Ah keske musfik bir Tanri bize de bahsetse, gelecek bir gun O imrenilesi bocegin kaderini, Kanatlarini hizla ve mutkulukla geren, Yepyeni, isik dolu bir vadide.
Sayfa 148Kitabı okudu
Marks'ın estetik anlayışı
Reform'dan kısa bir süre önce ...oldukça çarpıcı olan bir edebiyat türü ortaya çıktı: alık edebiyatı. bu tarihsel gelişmelere duyulan ilgi, bu türden yazıların uyandırdığı estetik hoşnutsuzluğun üstesinden kolayca gelecektir... ...saldırırken kabalık eden... sadece bir meseleyle ilgilenen ve devamlı o meseleden sapan... halkın kavrayışının karşısına küstahça, "sağlıklı sağduyu" adı altında küçük burjuva yarı-eğitimli "öğrenimi", bilgi dağarcığını, bilimi çıkaran... cehalet dolu bir içeriğe avam bir şekil veren... arka planda yazarın kendisinden bahsetmekten hoşlanan... gericiliğe verip veriştiren ancak ilerleme nezdinde kendi de gerici olan; düşmanı zekice bir tarifle alaya alma yetisinden yoksun... hem don kişot hem sanço panza, hem heveskar hem de taşralı burjuva... 16 yüzyılın "alık edebiyatı" böyle bir şeydi.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Hakikat, sadece sonucla degil, ayni zamanda ona ulasma yoluyla iliskilidir. Karl marks.
Balzac
...Marx'ın vakit olmadığından dolayı uygulamaya koyamadığı edebi planlardan haberdar etmeleridir: mesela Balzac'la ilgili eleştirel bir değerlendirmeye girişmek gibi. diğer bir husus, Fielding'in Tom Jones'una ...hayran olduğu söylenir.
Sayfa 346Kitabı okudu
Koministler Nettir arkadaşlar :-)))
Özel mülkiyete son vermek istememizi dehșetle karșılıyorsunuz. Ama sizin bu günkü toplumunuzda nüfusun onda dokuzu için özel mülkiyete son verilmistir; özel mülkiyetin bulunmamasının nedeni onda dokuzun elinde bulunmamasıdır. Demek ki siz bizi ancak toplumun ezici çoĝunluĝu için hiçbir mülkiyetin bulunmaması koșuluyla var olabilen bir mülkiyete son vermek istemekle suçluyorsunuz. Uzun sözün kısası bizi sizin mülkiyetinize son vermek istemekle suçluyorsunuz. Elbette bizim istediğimiz bu .
Yordam KitapKitabı okudu
Burjuvazi onca zamandır onurlu sayılan ve önünde hușuyla eğilinen her faliyeti çevreleyen haleyi söküp atmıștır. Hekimi de hukukçuyu da rahibi de șairi de bilim adamını da kendi ücretli ișçisi yapıp çıkmıștır.
Sayfa 132 - Yordam KitapKitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Bu kitap Marx'sın teori kitabı yada bir Marx'siz kuram kitabı değil daha ziyade Marx'sın hayatı boyunca kullandığı edebiyatı anlama klavuzu gibi düşününe biliriz bir çok teori kitabını yazarken bunun içinde edebiyatı kulanma biçimini görüyoruz.Edebiyatla ilişkisi sanıldığından çok daha ilerde olan Karl Marx, toplumcu gerçekçiliğin temelini oluşturmakla kalmadı, edebiyatı her çalışmasında bizzat kullandı. Komünist Manifesto’yu bile edebiyat sözcüğünü kullanarak yazdı.Marx’ın edebiyatla ilişkisi ya hiç bilinmez ya da bilindiğinden çok daha ötededir.Gençlik yıllarından itibaren üslûp ve olan inancını çeşitli vesilelerle ortaya koydu,edebiyat ve felsefeyi ilişkilendiren iyi bir kaynak bir gün mutlaka ihtiyaç duyacağınız bir çalışma..
Karl Marx ve Dünya Edebiyatı
Karl Marx ve Dünya EdebiyatıSiegbert Salomon Prawer · Yordam Kitap · 201914 okunma
Her ürün , bir başkasının bizatihi varlığını, parasını , elinden koparmak için bir yemdir; her gerçek ve muhtemel ihtiyaç, sineği yapışkana çekecek bir zayıflıktır...; her ihtiyaç , birinin komşusuna olanca cana yakınlıkla yaklaşıp ona şunu demek için bir fırsattır: sevgili dostum , sana ihtiyacın olanı vereceğim , fakat koşulu biliyorsun; hangi tür mürekkeple imzalayıp kendini bana devredeceğini biliyorsun; sana hazlar sunarak seni kandırıyorum.
Sayfa 83 - Yordam KitapKitabı okudu
Ben çirkinim , fakat kendim için en güzel kadını satın alabilirim. O halde çirkin değilim ; çünkü çirkinliğin etkisi ,itici gücü , para tarafından bertaraf edilmiştir. Bireyselliğimde topalım ; fakat para bana yirmi dört bacak tedarik eder; o halde topal değilim. Ahlaksız, sahtekar, vicdansız , kalın kafalı bir adamım ; fakat para şereflidir ve o halde sahibide öyledir . Para en iyi şeydir, o hâlde sahibi de iyidir. Dahası , para beni sahtekâr olma derdinden kurtarır; o halde dürüst olduğum farz edilir. Aklım çalışmaz; fakat para her şeyin hakiki aklı ve ruhudur - o halde , paranın sahibi nasıl akılsız olabilir ki ? Dahası , kendine zeki insanlar satın alabilir ; zeki insanlar üzerinde güce sahip olan kendisi , o insanlardan daha zeki değil midir? Para sayesinde insan kalbinin arzuladığı her şeyi yapabiliyorsam, tüm insanî yeteneklere sahip değil miyim? O halde para , tüm yetersizliklerimi zıddına dönüştürmez mı ?
Sayfa 78 - Yordam KitapKitabı okudu
Shakespeare , paranın iki özelliğini açığa çıkarır: O , göze görülür Tanrı 'dır, tüm beşerî ve doğal niteliklerin zıddına dönüşmesi , şeylerin evrensel bozulması ve çarpıklaşmasıdır; yan yana gelmesi mümkün olmayan şeyleri birbirine yakınlaştırır. İnsanlar ve halklar arasındaki evrensel orospu , evrensel deyyustur. Paranın tüm beşerî ve doğal özellikleri çarptırma ve bozma , yan yana gelmesi mümkün olmayan şeylerin yakınlaşma gücünün -bu ilahi gücün - kaynağında , onun insanın yabancılaşmış , dışsallaşmış ve kendini dışsalllaştıran "tür" oluşu yatar . O insanlığın dışsalllaşmış yetileridir. Bir insan olarak yapamadıklarımı , yani bireysel melekelerimin yapamadığını , para vasıtasıyla yapabilirim. Böylece para bu melekelerin her birini , olmadıkları şeye , yani zıddına dönüştürür.
Sayfa 80 - Yordam KitapKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.