Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şirin Beyânî

Şirin BeyânîMoğol Dönemi İran'ında Kadın yazarı
Yazar
8.2/10
10 Kişi
38
Okunma
1
Beğeni
618
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Prof. Dr., Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
38 okur okudu.
24 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İran kadınları evden dışarı çıkarlarken örtünürlerdi; yüzlerine peçe takarlardı, öyle ki vücutlarının hiçbir tarafı gözükmezdi. Usulen sokaklarda nadiren dolaşırlardı; onlarla kalabalık içinde konuşmak ve sohbet etmek tamamen yasaktı. Fakat Türk ve Moğol kadınlarının örtüsü yoktu; genellikle yüzleri açık bir şekilde insan içine çıkarlar ve sokaklarda görünürlerdi. Evden çıkmaktan imtina etmezlerdi, Moğol kadınlarının örtüsüz oluşları İran'a o kadar tesir etmişti ki Herat hakimi Fahreddin Kert, takriben 1301'de kadınların örtünmesi gerektiğine dair bir emir çıkarmıştı.
Moğollar, çocuklarının eğitimine fevkalade önem vermekteydiler; özellikle soy şeceresi ile ata ve ecdadının durumunu, kabilelerinin tarihçesini onlara öğretiyorlardı; böylece onları hatırlamaktan ve saygı göstermekten bihaber olmayacaklardı. Öğretme işinde sadece babanın soyu değil, anneninki de gözetiliyordu; hiçbir şekilde bu ikisi arasında bir farkı dile getirmiyorlardı.
Reklam
Evlilik o kadar mühim ve vazgeçilmez bir husus idi ki, ölüleri dahi birbirleriyle evlendirmekteydiler. Yani, anneler ve babalar nişanlılık ya da gençlik çağında ölen evlatlarını birbirlerine nikahlamaktaydılar, Birkaç parça kağıt üzerine bazı insan, hayvan, elbise ve eşya resmi çiziyorlar, bunları nikah senedi ile birlikte yakıyorlar; bu ateşin alevlerinden yükselen ve göğe giden dumanın, çizilen eşyaları ve nikah senedini genç yaşta ölen eşlere götürdüğüne inanıyorlardı. Ardından iki tarafın anne ve babası akraba olmaktaydılar. Bu gelenek Kuzey Çin'in bazı bölgelerinde uygulanmaktaydı.
Kadının kocasına karşı vazifeleri hakkındaki Cengiz kanunları şöyledir: "Kadın, kocası ava veya askere gittiğinde evi tertip ve düzene sokmalıdır; öyle ki eve bir elçi veya misafir geldiğinde her şeyi tertipli görmelidir, iyi bir ateş yakılmış, evin ihtiyaçları giderilmiş olmalıdır; kesinlikle, ortalıkta kocanın iyi namı dolaşmalıdır; kadın, onun ismini yüceltmelidir ki meclislerde başı yüksek dağlar gibi olsun. 'Erkeklerin iyiliği, kadının iyiliğinden belli olur; eğer kadın kötü, düzensiz, düşüncesiz ve tedbirsiz olursa, erkeğin kötülüğü o kadından anlaşılır', meşhur bir deyimdir."
Çünkü "gönül rızası" önemli
Buraya kadar sözü edilenler haricinde, Moğollarda şöyle bir adete saha rastlıyoruz: Eğer evli bir kadın hükümdarın dikkatini çekerse, kocası onu boşamalı ve hükümdarın insiyatifine bırakmalıydı: "Cengiz Han'ın saltanat ilkesine dair yasa ve yosunu şöyledir: Töreleri odur ki bir hatun padişahın beğenisini kazanırsa, kocası gönül rızası ile onu bıraktığını söylemeli ve padişahın haremine göndermelidir."
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
80 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Birkaç ay önce yayınlanan bu eserin editörlüğünü üstlenmiştim. İranlı tarihçi Şirin Beyânî'nin kitabı, hakkında pek az şey bilinen, Eşkânîlerin düşüşü ve Sâsânîlerin ortaya çıkışını ele alan önemli bir kaynak. İlk el Pehlevice kaynaklara dayanan, kısa ama yoğun bir metin bu. Kitabın temel odağı, Eşkânîlerin adeta unut(tur)ulmuş bir hanedan olarak, Yunan hakimiyetiyle (Selevkoslar) Sâsâniler arasında geçiş dönemi olması. siyasi, toplumsal, dini ve iktisadi alanda bunun temelleri işleniyor çalışma boyunca. Türkiye'de Partlar/Eşkânîlere dair akademik çalışmalar o kadar az ki, 2020 sonunda çevrilen bu kıymetli eser, çölde vaha gibi olacak bir nevi...
Eşkânîlerin (Partların) Düşüşü ve Sâsânîlerin Yükselişi
Eşkânîlerin (Partların) Düşüşü ve Sâsânîlerin YükselişiŞirin Beyânî · Selenge Yayınları · 202011 okunma
172 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
MOĞOL, TÜRK, İRAN TARİHİNDE KADININ YERİ İLE İLGİLİ BİR İNCELEME
Yazar Moğollar ve Türkler döneminde İran’da kadınların son derece ileri haklara sahip olduğunu ortaya koyuyor ama bu haklar öyle bildiğimiz, medeni milletlere özgü haklar değil maalesef. Evet, kadınlara verilen haklar Arap, İslam toplumuyla kıyaslandığında ileri haklar fakat bir de bakıyorsunuz Kaan Ögedey (1229-1241) Cengiz Han Yasalarının verdiği yetkiye dayanarak, bir kabilenin kızlarının, belirlenen bir başka kabile mensupları ile evlendirilmesini emrediyor. Fakat kabile bu emre uymayınca, aynı kabilede o sene kocaya verilen yedi yaşından büyük kızların ayrılmalarını ve onlara tüm oradakilerin tecavüz etmeleri emrini veriyor. Bu emir uygulanırken tecavüz edilen kızların sayısı dört bini ve buluyor ve iki küçük kız da tecavüz esnasında ölüyor. (Sayfa 62) Hanlar, zenginler, komutanlar ve parası olan erkekler isterlerse, aynı İslam toplumlarında olduğu gibi haremlerine yüzlerce kadın alabiliyorlar, istediği zaman bunları başkalarına satabiliyorlar. Yağmalanan şehirlerin kadınlarına tecavüz ediliyor, pazarlarda satılıyor. İnsan sormadan edemiyor, peki ama hangi kadın hakkı? Yazar kitabında bunu da açıklıyor ve “Moğol ve Türkler İslam’ı kabul ettikten sonra, İran’da kadınlar bütün haklarında, eskisinden daha kütü duruma düştüler.” Diyor ve bir akademisyen titizliği ile tüm bunları da belgeliyor. Moğol, Türk, İran tarihinde kadının yerini merak edenler için mutlaka okunması gereken bir eser.
Moğol Dönemi İran'ında Kadın
Moğol Dönemi İran'ında KadınŞirin Beyânî · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 202327 okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Moğollar, kadının nüfus ve ehemmiyet sahibi olması; toplumda etkin rol oynaması geleneğini ele geçirdikleri yerler deki milletlere armağan olarak bırakmışlardır. Moğol kaviminin İran' ı almasıyla , bu ülkede tarihindeki kadınının önemi ve kudreti çok büyük önemli değişikliklere yol açmıştır. Yazar dört bölüm halinde Moğol döneminde kadın konusunu etraflıca işlemiştir. Meraklılarına tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Moğol Dönemi İran'ında Kadın
Moğol Dönemi İran'ında KadınŞirin Beyânî · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 202327 okunma