Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Solomon Lurye

Solomon LuryeGülen Filozof Demokritos yazarı
Yazar
9.1/10
8 Kişi
27
Okunma
0
Beğeni
1.044
Görüntülenme

En Eski Solomon Lurye Sözleri ve Alıntıları

En Eski Solomon Lurye sözleri ve alıntılarını, en eski Solomon Lurye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bağbozumunu sabırla bekleyen Taşoz sakinleri kendi adalarında kalmayı hiç istemiyorlardı; yanı başlarında duran anakara, altınıyla ve köleye dönüştürüp karla satılabilecek Traklarıyla onları çekiyordu. Buna karşılık buralarda yaşayan Trak kabilesi Saioylar Yunanlılara karşı şiddetli direniş gösteriyorlardı. Yunanlıların utançla kaçmak zorunda kaldıkları olmuyor değildi. Örneğin Arkhilokos'tan şunları duyarız: Sa'ilerden biri şimdi gururla taşıyor lekesiz kalkanımı, Çaresizlikle çalıların içine atmak zorunda kaldığım. Onun için küçük bir Trak topluluğuna saldırdıklarında Yunanlılar bayram ederlerdi: Yetiştik ve öldürdük tam yedi kişiyi; Biz hepi topu bin kişi...
Sayfa 18 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Pers yasalarına göre Maguşlar (sihir yapabilen, rüyaları yorumlayabilen kahinler) gizli ilimlerini ancak Perslere öğretebilirlerdi. Ne var ki Kserkes (Pers kralı), gösterilen konukseverlik karşılığında bir kaç Maguş ve Keldaninin, Damasip'in (Demokritos'un babası) evinde kalıp onun çocuklarına ders vermesini buyurdu... Bilge büyücüler ve Keldaniler, Demokritos'a gizemli Pers ve Babil bilimlerinin bilgeliğini öğrettiler.
Reklam
Yunanlıların Perslere karşı zafer kazanmasından sonra ortaya çıkan Pythagorasçılık, akılcı gericilik çağında en gözde öğretiydi. İnsan ruhu, insanın ölümünden sonra bir hayvana yerleşebilirdi. Pythagorasçılar, olur da talihsiz bir oğul, ölen babasını yer diye hayvan etini yemekten sakınırlardı.
Sayfa 26 - Etkin YayıncılıkKitabı okudu
Miletli Leukippos'un Abdera'ya gelmiş olabileceği en olası tarih 449 yılıydı. O yıl, Milet'te demokrasi devrimi girişimi başarısızlıkla sonuçlanmış, iktidar yeniden eski molpoi (şarkıcı-dansçı aristokrat rahipler) topluluğunun eline geçmişti. Antik çağda böylesi bir devrimi daima, yenilen tarafın önemli temsilcilerinin sürgün edilmesi izlerdi. Sürgün edilen demokratlardan biri de Leukippos olabilir.
Sayfa 31 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Eski Yunan felsefesi dört tanrısal öğe biliyordu: Toprak, su, hava ve ateş. Persler, ayrıca Güneş'e ve Ay'a da tapıyorlardı. O zamanlar "toprak" katı olan tüm cisimleri, "su" tüm sıvıları, "hava" buhar ve sis halindeki her şeyi, "ateş" de yanan her şeyi ifade ediyordu.
Sayfa 32 - Etkin YayıncılıkKitabı okudu
Anaksimandros'un insanın ortaya çıkışı üzerine öğretisi çok zekiceydi, gözleme dayanıyordu. Kız böceği larvalarının suyun içinde yaşadığını ve suyla nefes aldıklarını gördü. Büyüyünce karaya çıkıyorlar, sert derileri çatlayıp parçalanıyor ve içinden uçan ve havayı soluyan olgunlaşmış kız böceği çıkıyordu. Ona göre insanlarda da durum aynıydı; dünyanın tamamı sularla kaplıyken insanlar yoktu, büyük balıklar vardı. Sonra, toprak ortaya çıkınca balıklar karaya çıktı, derileri kuruyup çatladı ve içinden çıplak ve çaresiz ilk insanlar çıktı.
Sayfa 35 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Reklam
O zamanın anlayışına göre en iyi ve en değerli parça toprak, en kötüsü de paraydı.
"Kader diye bir şey yoktur." der Demokritos. "İnsanlar kendi güçsüzlüklerini ve kararsızlıklarını haklı çıkarmak için kaderi kendileri uydurdular. Hiç bir şey öylesine laf olsun diye, anlamsız olmaz; her şey mantıklı ve zorunlu bir nedensellikle olur. Bizim kadere yüklediğimiz her şeyin belirli bir sebebi vardır."
Sayfa 50 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Atom kavramını bulan ilk insan
Demokritos, nesne çok daha küçük parçalara bölünecek olursa, sonunda hiç bir şekilde bölünemeyecek parçacıklara ulaşacağımız sonucuna vardı. Bu parçacıklar sonsuz çoklukta olmayıp pek çokturlar. Parçacıkların her biri sıfır olmayıp çok küçüktür. Demokritos bu parçacıkları "kesilemeyen, "bölünemeyen" anlamında "atom" olarak adlandırdı. Atomlar arasında boşluk bulunur.
Demokritos, duyularımızı karalayıp; renk yalnızca bizim tasavvurumuz, tatlı hissi yalnızca bizim tasavvurumuz, acı yalnızca bizim tasavvurumuz dedikten sonra sahneye, akılla şöyle bir konuşma yapan duyguları çıkarıyor: "Zavallı akıl, dayandığın her şeyi bizden almış olduğun halde bizim hiçliğimizi kanıtlamak istiyorsun. Bizi yere sererek aslında kendi sırtını da yere getirmiş oluyorsun."
Sayfa 61 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bu doktorlar, aynı zamanda, hastalıkları ayinlerle, arındırmalarla, büyülerle tedavi eden şarlatanlara da karşı çıkarlar. "Onlar, ilahi olanın arkasına saklanarak bilgisizliklerini ve acizliklerini gizlemek istiyorlar. Hastalıklar bu tür arındırmalarla ya da o insanların uyguladığı buna benzer yöntemlerle ortadan kaldırılabilseydi, o zaman onların, bu hastalıkları yine o türden yöntemlerle sağlıklı insanlarda ortaya çıkarmalarını engelleyen nedir?"
Sayfa 68 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Roman, Abdera halk meclis ve konseyinin Hippokrates'i yardım etmesi için nasıl çağırdıklarını anlatıyor; Demokritos'un hastalığı bütün Abderalıların talihsizliğidir; "Sen bir insanı değil, bütün bir devleti tedavi edeceksin, sen devletimizin sönme tehlikesi altındaki sağduyusunu yeniden ateşleyeceksin." Hippokrates (aynı romanın bildirdiğine göre) bu mektubu Kos'taki milli bayram ve ayin sırasında almış. Hippokrates böyle bir anda kentini asla bırakıp gidemezdi ama Demokritos'a duyduğu saygı o kadar büyüktü ki onun gerçekten hasta olduğundan iyice emin olmasa bile bir an önce gidip onu kurtarmaya karar verdi. Yanına tanınmış eczacı Kratev'i aldı. Ne türden olursa olsun ödüllendirilmeyi reddetti. Hippokrates, Demokritos'un yanına gelir gelmez onun sapasağlam olduğunu hemen anladı; onu yalnızca ahmak Abderalılar deli sanabilirlerdi.
Şöyle diyordu Demokritos: "Özgürlük kölelikten ne kadar yüksekse, demokratik bir devletteki yoksulluğu da monarşide mutlu yaşantı olarak adlandırılan şeye o kadar üstün tutmak gerekir."
"Bir tek doğa olayının gerçek mahiyetini bulmak, Pers kralının tüm zenginliklerine sahip olmaktan daha büyük mutluluk verir." Böyle düşünüyordu Demokritos.
Sayfa 78 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Demokritos, insanların ilk olarak işbirliği yapmalarının kaynağını, vahşi hayvanlarla örgütlü mücadele etme gerekliliği olarak görüyordu. "Vahşi hayvanların saldırılarına uğrayan insanlar birbirlerine yardım etmeye başladılar. Bunu yapmayı onlara zorunluluk öğretti. Korku onları savurup bir araya getirdi, sonra birbirlerini yüzlerinden tanımaya başladılar."
Sayfa 92 - Etkin YayıneviKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.