Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Solomon Lurye

Solomon LuryeGülen Filozof Demokritos yazarı
Yazar
9.1/10
8 Kişi
27
Okunma
0
Beğeni
1.039
Görüntülenme

En Yeni Solomon Lurye Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Solomon Lurye sözleri ve alıntılarını, en yeni Solomon Lurye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erdemliler zor anlarda belli olur.
Demokritos yıldızlara bakarak gelecek sonbaharın zeytin için çok bereketsiz bir yıl olacağını hesaplamayı başarmış ve zeytinin fiyatının çok yükseleceğini tahmin etmiş. Onun için, bulabileceği her yerden borç alıp Abdera'da ne kadar zeytinyağı varsa hepsini satın almış. Demokritos yoksul, kendini bilime adamış, ticaretle hiç ilgilenmeyen bir insan olarak bilindiğinden buna herkes çok şaşırmış. Çok geçmeden büyük bir zeytin kıtlığı baş göstermiş, zeytinyağının fiyatı öyle yükselmiş ki, Demokritos hemen zengin olmuş. Açgözlü komşuları Demokritos'u kıskanıp ona kin beslemeye başlamışlar. Ne var ki Demokritos komşularının yaptığı yanlıştan yararlanmaya kalkışmamış, onlardan satın aldığı yağın hepsini aldığı fiyattan geri vermiş. Onun amacı; istese, uyanıklık ve zenginlikte onları canının istediği an geçebileceğini, ama buna gerek duymadığını göstermekmiş.
Sayfa 132
Demokritos Davası ve 'Büyük Dünya Düzeni'
Antik çağ yasalarına göre yasayı çiğneyenlere karşı dava açma hakkı ve sorumluluğu, kendi çıkarına dokunup dokunmamasından bağımsız olarak her yurttaşın sahip olduğu bir haktı. Yunanistan'da savcı yoktu. Ne var ki, suçlama görevini kârlı bir meslek haline getiren açıkgöz ve pek de vicdanlı olmayan kocaman bir insan grubu çıktı ortaya. Eskiyen, yurttaşlar için bir yük halini alan, ancak kâğıt üzerinde kalmaya devam eden yasalar böyle insanların elinde şantaj sanatının araçları haline geldi. Bu gönüllü savcılar eskiden sykophantes* olarak adlandırılırdı. Suçlanan insanın kişisel düşmanları bu profesyonel sykophantes'leri sıklıkla kışkırtıp destekliyorlardı. Kendileri suçlayıcı rolünde çıkmayı uygun görmeyen soyluların kışkırtıcılık yaptığı nadir olaylardan değildi. Demokritos davasında da durum böyleydi; karşısına "sykophantes"lerin ve hasetçilerin çıktığını okuyoruz. (*Sykophantes: İncir ihbarcısı anlamına gelen sözcük, başlangıçta Attika'da dışarıya satılması yasak olan incir kaçakçılarını ihbar edenleri nitelemek için kullanılmıştır.)
Sayfa 72
Reklam
Şöyle diyordu Demokritos: "Özgürlük kölelikten ne kadar yüksekse, demokratik bir devletteki yoksulluğu da monarşide mutlu yaşantı olarak adlandırılan şeye o kadar üstün tutmak gerekir." Hemşerilerini, sahip oldukları demokratik kurumlara kutsal yerlermişçesine değer vermeye, onları ne pahasına olursa olsun korumaya çağırıyordu. "Devlet işlerini geriye kalan her şeyden önemli saymak gerekir." diyordu.
Sayfa 103
Peisistratos
(M.Ö. 561-527). Kabile sisteminin kalıntılarıyla zora dayanan önlemlerle mücadele eden ve küçük köylülerin durumunu rahatlatan Atinalı Tiran, yani diktatör. Attika o dönemde dışarıdan getirilen tahıla şiddetle ihtiyaç duyduğu için Kırım tahılı yoluna egemen olmak Atina yoksulların çok yakından ilgilendiği bir önlemdi.
Sayfa 169
Darius
M.Ö. 521-486 yılları arasidna hüküm süren Pers kralı. Pers egemenliğine karşı başkaldıran Küçük Asya Yunanlılarına Atinalilar tarafında gösterilen yardıma kızıp 490 yılında Atina'ya karşı bir sefer düzenledi, ne var ki bu sefer Perslerin Marathon civarındaki yenilgisiyle sonuçlandı.
Sayfa 165
Kyros (ll.Keyhüsrev).
M.Ö. 550-529 yılları arasında hüküm süren Pers kralı. Medya'yı, Babil'i, Lidya'yi ve Küçük Asya'daki Yunan kolonilerin yenilgiye uğratarak küçük Pers ülkesini zamanın en büyük ve en kudretli devletine dönüştürmüştür.
Sayfa 168
Reklam
Kroisos
Yunanlılarla dostluk ilişkilerini sağlamlaştıran Lidya kralı (özellikle Dephpoi kâhini ve Atina'da Alkmeon kabilesiyle). M.Ö. 546 yılında Kyroa tarafından bozguna ugratıldı, ondan sonra Lidya Pers ülkesine bağlandı.
Sayfa 168
Antik Çağ 'Kent Devletleri'nin oluşumu esas itibariyle M.Ö. Vlll-Vll yüzyıllarda tamamlanır, Vl. yüzyıl devrimi ise (Solon'un, Kleisthenes'in Atina reformları) kabile düzeninin son kalıntılarını kesin olarak ortadan kaldırdı ve Antik Çağ demokrasisini pekiştirdi.
Sayfa 9
En ünlü tedavi merkezlerinden biri sağlık tanrısı Asklepios'un Epidavros'daki (Peleponnes'te) tapınağıydı. Epidavros tapınağının üstünde, sırf efsanevi nitelikteki iyileştirme vakalarını içeren "Apollon ve Asklepios tarafından gerçekleştirilen tedaviler" başlıklı yazı bize kadar ulaşmıştır. Örnek olarak: "Adamın biri tanrıya yalatmak için geldi. Adam tek gözlüydü. Üstelik var olan gözünde de yalnızca gözkapağı vardı. Gözkapağının altında ise hiçbir şey yoktu. Gözkapağının içi tamamen boştu. O sırada tapınağa gelmiş olanlar, göz yuvarlağının izi bile olmayan, yalnızca bir boşluğu bulunduğu gözüyle görmeyi umutlandığü için onun aptallığıyla eğleniyorlardı. Adam uyuyunca bir rüya gördü: Tanrının bir ilaç yaptığını, sonra onun gözkapağını aralayıp bu ilacı içine akıttığını gördü. Adam gün doğunca tapınaktan iki gözü görür halde çıktı" Diğer ilerici hekim grupları gibi, Kos okulu da gizemciliğe ve tıp şarlatanlığına karşı çıktı.
Sayfa 93
Hekim Alkmeon (M.Ö. V.)
Alkmeon'un duyum teorisi: "Kulakların içinde boşluk olduğundan insan kulaklarıyla duyar. Çünkü boşluk, boş olan herşey gibi ses verir, hava ise eko gibi yansıtır. Burnuyla koklar, çünkü soluk alma sırasında beyne hava çekilir. Gözler, içlerinde bulunan su aracılığıyla görürler. Gözün ateş de içerdiği aşağıdaki deneyden anlaşılır; göze vurulursa ateş görülür. Bütün duyular şöyle ya da böyle beyne bağlıdır. O nedenle, beyin yerinden oynatılır ya da döndürülürse, o sırada duyuların içinden geçtiği gözenekler kapandığından duyular körelir." "Beyin yönetici organdır." Alkmeon, beynin, insanın düşünsel faaliyetlerindeki rolünü Yunanistan'da ilk keşfedendir.
Sayfa 90
Reklam
Hekim Alkmeon (M.Ö V. yy)
Alkmeon, M.Ö V. Yüzyılın ortalarında, Batı Yunanistan'da İtalya kenti Kroton'da oturuyordu. Onun öğretisine göre insan bedeni birbirine karşıt güçlerin etkisindeydi; nemli olanın ve kurunun, soğuk ve sıcağın, acı ve tatlının vb. 'Monarşi' egemen olursa, yani, örneğin, acı olan soğuk olana, nemli olan kuru olana karşı vb. üstün gelirse, o zaman insan hasta olur, tersi olur da bedende 'demokrasi', 'hak eşitliği' hüküm sürerse, güçler karşılıklı olarak birbirlerini dengeler, insan sağlıklı olur.
Sayfa 90
Hippokrates'in yönetimindeki Kos Hekimlik okulu
Kos'lu doktorlar tıbbın temeline birkaç teorik doğa felsefesi öncülü koymaya ve sonra da, uygulama tıbbının tamamını bu öncüllerin mantıksal sonucu olarak sunmaya çabaliyorlardı. Kos'lu doktorlar bunu yaparken, önceki kuşağın büyük doktorları Alkmeon, Empodokles ve Demokedes'in eriştiği başarıları temel alıyorlardı.
Sayfa 90
İhtiyaç, insanın aslında her konuda kesinlikle öğretmeni oldu.
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.