İslam ümmeti olarak bugün bir kısmı gündelik, gelip geçici, büyük bir kısmı ise yapısal bir takım sorunlar yumağı ile boğuşuyoruz. Bu hengâmede ümmetin en çok ihtiyaç duyduğu kimseler ise sırat-ı müstakîm üzere olan âlimler / fakihlerdir. Zira âlimler peygamberlerin vârisleri, emanetçileridir. Ne var ki "alim" ve "fakîh" olmak, belirli bir takım malumatı ezberleyip aktarmak anlamına gelmemektedir.