Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Spencer Wells

Spencer Wellsİnsanın Yolculuğu Genetik Bir Macera yazarı
Yazar
8.8/10
6 Kişi
13
Okunma
1
Beğeni
534
Görüntülenme

Spencer Wells Gönderileri

Spencer Wells kitaplarını, Spencer Wells sözleri ve alıntılarını, Spencer Wells yazarlarını, Spencer Wells yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Irkların arasındaki farklılıkların büyüklüğüne, iliklerimize işlemiş kendimizi gözlemleme alışkanlığımız sonucu kazandığımız fark bulma yeteneğimizin de etkisini hesaba katmalıyız. İnsanın Türeyişi/Darwin
Eğer fakirlerimizin sefaletine, doğa yasaları değil de kurumlarımız neden oluyorsa günahımız büyüktür
Reklam
"Hepimizin genlerinde yazılı bir tarih kitabı vardır..."
Sayfa 42 - Yurt YayınlarıKitabı okudu
"Bizim çoğu zaman başlangıç dediğimiz şey sondur. Birşeyi sonlandırmak, bir başlangıç yapmaktır. Başladığımız yer sondur..."
Sayfa 27 - Yurt YayınlarıKitabı okudu
" Eğer fakirlerimizin sefaletine, doğa yasaları değil de kurumlarımız neden oluyorsa, günahımız büyüktür..."
Sayfa 19 - Yurt YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bilimin hedefi sonsuz bilginin kapısını aralamak değil, sonsuz hataya bir sınır koymaktır..."
Sayfa 6 - Yurt YayınlarıKitabı okudu
Adem & Havva...
Hepimiz, geçmişte bilinmeyen bir süre boyunca yaşamış tek bir genetik varlıkta kaynaşırız. Ancak eninde sonunda, geçmişte birkaç bin nesilden öteye gittiğimizde bir engele çarparız. Bu noktaya ulaştığımızda, insanın genetik çeşitliliğinin bize atalarımız hakkında söyleyebileceği başka bir şeyi kalmaz. Havva ile Adem'in temsil ettikleri tarih (150 bin ve 59 bin yıl önce) yalnızca geçmişe doğru bakarken mtDNA ve Y-kromozomu soyumuzda genetik çeşitlilik görmeyi bıraktığımız tarihtir. Ayrıca, genetik tarih kestirimleri - arkeolojik tarihlerde olduğu gibi - eski popülasyonlar konusunda tamamen isabetli olmayabilen bazı tahminler içerirler. Adem ve Havva'nın yaşı konusunda kestirimlerimizden çıkarılabilecek asıl sonuç, kestirdiğimiz en geç tarihten (60 bin yıldan) daha önce Afrika'nın dışında yaşayan hiçbir modern insanın olmadığıdır. Bu, bütün modern insanların en az 60 bin yıl öncesine kadar Afrika'da oldukları anlamına gelir...
Havva'nın Kocası...
(Aden Bahçesi ve Adem'den önce) Havva'nın neden benzersiz olduğunu açıklığa kavuşturmamız gerekiyor. Havva mitokondriyal soy ağacının kökünü teşkil eder ve böylece dünya üzerindeki herkesi ortak bir maternal geçmiş altında birleştirir. Araştırmalar, Y-kromozomunun şeceresindeki en eski çatallanmaların Afrika'da gerçekleştiğini göstermekteydi. Diğer değişle, erkeğin aile ağacının kökleri Afrika'daydı. mtDNA'nın kadınlar için verdiği cevabın tam olarak aynısı. Şok, en eski ortak atanın yaşı için tarih kestirildiğinde geldi. Günümüzde yaşayan bütün erkeklerin nihayetinde Y-kromozomlarını aldıkları bu adam, 59 bin yıl önce yaşamıştı. Havva için kestirilen tarihten 80 bin yılı aşkın bir süre sonra !.. Adem ile Havva hiç tanışmamışlar mıydı ?..
Erkeksiz bir kadın bisikletsiz bir balığa benzer. GLORIA STEINEM (1934-)
Reklam
Afrikalı Havva...
Mitokondriyal verilerden çıkan sonuç, modern insanların yakın zamanda Afrika'da evrimleşmiş oldukları ve ardından kürenin geri kalanını iskan etmek için dağıldıkları ve bu süreç içinde hominid kuzenlerimizin (homo erectus) yerine geçtikleridir. Hepimiz Afrika'da 150 bin yıldan daha kısa bir süre önce yaşamış tek bir kadının çok eski olmayan soyundan geliyoruz...
Homo Erectus...
Eugene Dubois'nın 1890'da bulduğu "Javalı Adam" benzeri fosillerin 1920 ve 30'larda Çin'in Zhoukoudian bölgesinde keşfedilmesi Dubois'nın maymun-adamının Asya'da yaygın olduğunu gösterdi. 1950'lerde Zhoukoudian'lı "Pekinli adam" ile "Javalı adam" birleştirilmesi soyu tükenmiş yaygın bir insansı türün var olduğuna dair ilk sağlam kanıtı sağlamıştı: "Homo Erectus". Bugüne kadar bulunan en eski Homo Erectus fosilleri yaklaşık 1.8 milyon yıl önceye gidiyor ve bunlar Doğu Afrika'da bulundu (Homo Erectus'un Afrikalı çeşidine Homo Ergaster de denilir). Kendi cinsimiz Homo'nun su götürmez üyeleri orada keşfedildiğinde Afrika kökeni hipotezi yaygın bir şekilde kabul edilir hale geldi. Muhtemelen 100 bin yıl içinde Doğu Asya'ya ulaşmışlardı...
Neandertal & Homo Sapiens...
Linnaeus (İsveçli bilim adamı Carl Von Linné, 1707-1778) türümüze, benzersiz gelişkenlikteki aklımız yüzünden Latincede "bilge adam" anlamına gelen Homo Sapiens ismini vermişti (1758). Başka insansı türlerin geçmişte varolmuş olduğu ise 19. yüzyıldan beri bilinmekteydi. 1856'da Almanya'nın Neander Vadisinde kafatası bulunan Neandertal (Tal Almanca'da vadi demek) Adamı ilk başta şekli bozuk bir çağdaş insan kalıntısı olarak algılanmıştı; ancak sonradan yaygın ve farklı bir insansı (hominid) atanın kalıntıları olduğu anlaşıldı. Böylece insanın ilk atası ilk defa bilimsel olarak tanınmış oldu ve insansı soyun zaman içerisinde evrimleşmiş olduğuna dair somut bulgular sağlandı.
DNA...
Hepimizin genlerinde yazılı bir tarih kitabı vardır... Moleküller atalarımız tarafından genomlarımıza bırakılan zaman kapsülleridir. Yapmamız gerek tek şey onları okumaktır... Bu şeref de genlerimizi gerçek anlamıyla biçimlendiren molekül olan DNA'ya aittir...
Ockham'ın Usturası...
Çokluk gerek olmadıkça ileri sürülmemelidir. OCKHAM'LI WILLIAM (1285-1349) Tutumluluk (parsimoni) olarak bilinen bu evren görüşü, dünyanın karmaşıklığını anlaşılabilir parçalara ayırmada kullanılan bir yoldur ve yalın olanın karışık olana yeğlenmesidir.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.