İngiltere’deki Emerson Koleji’ne bağlı Uluslararası Hikâye Anlatma Okulu’nda ders veriyor ve dünya genelinde hikâye anlatıp kurslar düzenliyor. Gerçek hayat hikâyelerini öğretmede ve anlatmada geniş tecrübe sahibi olan Hollingsworth, vahşi doğada hikâye anlatma turlarına rehberlik ediyor, ayrıca hikâye anlatma inzivaları düzenliyor. “Yolda Giderken”, “Cennetin Dışında” ve “Fırtınayı Yönetmek” gibi doğayla yeni bir ilişki kuran anlatımlarıyla tanınıyor.
Bir zamanlar etrafı yüksek duvarlarla çevrili, fakat sadece tek kapısı olan bir şehir vardı. Günlerden bir gün, vahşi ve korkunç bir dev gelip bu kapının tam önüne yerleşti. Kimse ne içeri girebiliyor ne de dışarı çıkabiliyordu. Ne zaman biri yaklaşmaya kalksa, dev ayağa kalkıp büyük bir sopayı sağa sola sallıyordu. Sonunda, kralın kendisi devin karşısına çıkmaya karar verdi. Ona doğru birkaç adım attı, ama dev birden. ayaklarının üzerine sıçrayıp kulakları sağır edercesine kükredi. Kral bir an durakladı, fakat sonra bir adım daha attı. Dev yine kükredi, ama kral yürümeye devam etti. Sonra birden garip bir şey fark etti: Deve yaklaştıkça, dev gitgide küçülüyordu. Öyle ki, yanına vardığında devin boyu artık küçük parmağı kadar kalmıştı. Kral o zaman, eğilerek devi yerden aldı ve avucunun içine koydu. "Kimsin sen?"dedi ona. Dev de dedi ki: "Benim adım korku."
Tekrar sayısı konusunda asırlardır tekrarlanan bir diğer başarılı formül de, olayları üç defa yapmaktır. Şair Robert Pry, şiir geleneğinde bir şiirin hiçbir zaman bir defa değil, üç defa okunduğunu söyler; birincisinde insan onu kavramaya çalışır, ikincisinde onu hissetmeye başlar, üçüncüsünde ise onun gerçek etkisini hisseder. Geleneksel peri masallarının hemen hepsinde, üç erkek kardeş, üç prenses, üç deneme veya üç yardımcı vardır. Bu üçlük her zaman mutlu sona varır ve bir tamamlanma hissi verir. Bu kalıpta büyük bir bilgelik gizlidir. Belki insan zihninin düşünme, duyma ve yapma şeklindeki üçlü doğasını da yansıtıyor olabilir. Hikaye anlatıcılarının her şeyi üçerli yaptıkları söylenebilir!
Kitapta faydalı olan yerlerde vardı ve çok saçma yerler de vardı. Bir süzgeçten geçirmeden okumayın. ( Hassasiyetlerinize dokunan bölümleri çizin. Ben öyle yapıyorum genellikle )
Bu kitap bir kişinin tek başına okuyup kendisine birşeyler katacağı bir kitap değil, içinde faydalı teknikler olmakla beraber daha çok ekip olarak minimum 2 kişinin karşılıklı alıştırmalar yaparak hikaye konusunda kendisini geliştirmesini sağlayabilir. Bir nevi eğitim kitabı diyebiliriz.
Keyifli okumalar dilerim.