Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suna Kili

Suna KiliAtatürk Devrimi yazarı
Yazar
8.7/10
20 Kişi
116
Okunma
9
Beğeni
1.499
Görüntülenme

Suna Kili Sözleri ve Alıntıları

Suna Kili sözleri ve alıntılarını, Suna Kili kitap alıntılarını, Suna Kili en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buraya dikkat!
Çağdaşlaşmanın en büyük engeli, devrimleri dogmalaştırmak, ilkeleri yeni gelişmeler karşısında yeni isteklere yanıt veremez hale dönüştürmektir.
“Ekmek, özgürlük ve barış!.. Ekmeksiz özgürlük; özgürlüksüz ekmek; barışsız ekmek ve özgürlük erdemli bir yaşam sağlamaz.”
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Türk Devrimi Yapılan ve yapılmakta olan devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve tüm anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır. Devrimin temel ilkesi budur.
Dikkat!
En ileri kurumlar bile, koşullar içinde eskir. En ileri bir devrimin bekçiliği ile yetinenler, günün birinde değişen koşulların gerisinde kalmaktan, tutuculaşmaktan kurtulamazlar. Kemalizmin bu sürekli devrimcilik anlayışını benimsemeden, sadece Mustafa Kemal'in sağlığında gerçekleştirdiklerinin bekçiliği ile yetinenleri "Kemalist" saymak olanaksızdır.
Osmanlı Hükümetinin kabul ettiği Sevr Antlaşmasındaki bu koşulların anlamı, bu antlaşma karşısında ortada bir Osmanlı Devleti kalıp kalmadığı üzerinde durulmayacak kadar açıktır. Bu aslında bir anlaşma değil, tutsaklık, kölelik belgesi, imzalayanlar, imzalatanlar, imzalanmasına karar verenler adına bir yüzkarasıdır.
Sanayimizi de çoğaltmak ve geliştirmek zorundayız eğer bu konuda yine hoşgörülü olursak, o halde sanayi yapıtlarında yine dışarının haraç yeri oluruz.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Arap ya da İran İslamı'nda "Allah korkusu" egemendir. Anadolu kökenli tarikatlar ise, Mevlevilik, Bektaşilik, Babailik gibi, "Allah sevgisi"ne dayalıdır. Örneğin Anadolu' nun Alevisi ile Ortadoğu'nun Şiilerini - aynı inanç kökenden gelmekle birlikte- karşılaştırmaya bile olanak yoktur. Şii genelde ne ölçüde katı ise, Alevi o ölçüde hoşgörülüdür.
Ünlü İngiliz tarihçisi Arnold K.Toynbee, Atatürk'ü "bir ulusal kahraman olmanın ötesinde", dünya tarihinin de önde gelen kişileri arasında görerek "Atatürk bir öncüydü. 1920'den sonra Atatürk'ün Türk ulusu ile başardıkları, öbür ülkelerin, uluslarına yardımcı olmak isteyen önderleri tarafından örnek alınmıştır." demektedir. Fransız bilim adamı Maurice Duverger ise Atatürkçülüğü, bir sistem olarak ele almakta, özellikle 1945 sonrası yıllarda bir örnek model haline geldiğini belirleyerek, sistemi Üçüncü Dünya ülkelerine yol gösterecek bir seçenek olarak tanımlanmaktadır.
“Uygarlığın bir fırtına gibi esen itişine karşı koymak boşunadır; değişmeyen, Ortaçağ kanun, düşünce ve davranışlarını koruyan toplumlar ölüme veya tutsak olmaya yargılıdır.”
Sayfa 115Kitabı okudu
Devletçilik uygulamasının en belirgin sonucu, sanayileşme hamlesinin başlatılmasıdır.
Reklam
Atatürkçülük geçmişin bekçiliği değil, bir anlamda geleceğin öncülüğüdür. Atatürkçülük hep ileriye yöneliktir. Onun için Atatürk, Devrimi gençliğe emanet etmiştir.
Sayfa 404Kitabı okudu
maurice duverger;
Kemalizm, Türkiye tarihinin bir sayfası olmaktan çıkıp siyasal bir sisteme önderlik etmeye başladı. Çünkü yeryüzünde henüz Moskova ya da Pekin etkisine girmemiş olan üçüncü çeşit devletlere bu sistem yol göstermektedir. Bu sistem yarı gelişmiş uluslar için Marksizmin karşısına dikilen ikinci bir seçenektir.
Çağdaşlaşma atılımları gelişmiş ülkeler öyle yaptı, öyle istedi diye değil, toplumun, ülkenin yararına oldukları için gerçekleştirilmiştir. Kalkınma, gelişme modeli bir başka gelişmiş ülkenin önerisi, baskısı, itişi ile değil, ulusal istencin temsilcilerinin oylarıyla kabul edilmiş, uygulamaya konmuştur.
Hindistan Müslümanlarının yardımı
Hindistan'daki Müslüman halk, Türk ulusunun ölüm-kalım savaşını desteklemek, ona katkıda bulunmak amacıyla topladıkları önemli parasal yardımı Mustafa Kemal'e göndermiş, ulusal savaşa ilgisini göstermiştir. Gerçekten Hind Müslümanlarının bu yardımı Türk ulusunun unutulmaz anıları arasındadır.
Bir devletin sözdinletirliği yetkisi zayıfladıkça o devletin sınırları içinde yerel yetkiler belirmeye başlar, yerel yetkilerin ortaya çıkışı ise devleti zayıflatan ,görevlerinden alıkoyan ,düzeni başıbozukluğa iten en önemli etkendir.
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.