Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suniti Namjoshi

Suniti NamjoshiBüyüklere Feminist Masallar yazarı
Yazar
5.2/10
6 Kişi
17
Okunma
0
Beğeni
567
Görüntülenme

En Eski Suniti Namjoshi Gönderileri

En Eski Suniti Namjoshi kitaplarını, en eski Suniti Namjoshi sözleri ve alıntılarını, en eski Suniti Namjoshi yazarlarını, en eski Suniti Namjoshi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitaptan bir masal
DİŞİ ANTROPOİT Çok eski çağlarda erkekler kendi kendilerini çoğaltmanın yolunu bulmuşlardı, çocuk erkeğin başından doğuyordu. Bu neslin çocukları yakışıklı koşucular, soylu savaşçılar oluyordu. Yiyen içen avlanan bu erkek çocuklar, çok da akıllılardı. Günlerden bir gün insana çok benzeyen bir canlı türüyle tanıştılar. Bu türe ait olan canlılar insana benzemesine benziyordu fakat onlardan daha alt bir sınıfa mensuptular. Bu yaratıkları egemenlikleri altına aldılar ve onları köleleştirip çocuk doğurma, çocuk bakma, gündelik işler yapma gibi zeka gerektirmeyen basit işlerden sorumlu tuttular. Bazılarını da özel zevkleri için safkan atlar gibi yetiştirdiler. Gerektiği gibi koşullandıkları takdirde köleler yumuşak başlıydılar ve sahiplerine müthiş bir sadakatle bağlıydılar. Bu türün ehlileştirilmesinden sonra erkeklerin medeniyeti süratle ilerleme kaydetti ve hala da tozu dumana katarak ilerliyor.
Sayfa 19 - Güldünya YayınlarıKitabı okudu
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
kısa kısa feminist masallar
Her biri bir sayfadan oluşan, kısa ama beyni zorlayıcı masallar. Bazılarını çok iyi anladım bazılarını da düşünüp düşünüp anlayamadım. Bazı masallar mitolojiden bazıları da Hindu öğretisinden öğeler taşıyor. Okuması keyifliydi diyebilirim. Kitap kulübünde masalların okunup o an tartışılması için çok uygun olduğunu düşünüyorum. Yazarın ve çevirmenin emeğine sağlık.
Büyüklere Feminist Masallar
Büyüklere Feminist MasallarSuniti Namjoshi · Güldünya Yayınevi · 201918 okunma
Reklam
Ders çıkarmak gerekirse, şu söylenebilir:En çirkin yaratık bile bir şekilde insanlığa hizmet eder. Hor görülenden yola çıkarak oluşturulmuş yargılar, nesilden nesile, nesilden nesile, nesilden nesile...
Hükümdarın sarayında da bin tane kadın vardır; yaşamaları ve ölmeleri hükümdarın şehvetinin vereceği hükme bağlıdır. Bu kadınlar gerçek değildirler. Hükümdarın fantezileriyle iğneden ipliğe dönerler.
Panchatantra'dan
Kutsal Benares şehrinde nehir kıyısında yürüyüşler yapan, yürürken de yanmış cesetlerden kalanları yiyerek karınlarını doyurmaya çalışan kargaları izleyen bir brahma rahibi yaşarmış. Rahip "Fakirim fakat ben bir brahmanım, erkek çocuğum olmasa da tam bir erkeğim'' diyerek kendi kendini teselli edermiş. Yürürken aklından şu
Sayfa 7 - Güldünya Yayınları
Anamnez (Hasta Geçmişi)
Kırmızı Başlıklı Kız, kadın,masal ormanı Olaydan sonra travma geçiren kırmızı başlıklı kız anlatıyor. Hastanın ilk şikayeti, ölenin kurt olmamasıdır. Kurt bildiğimiz kurt değildir, ormancıdır aslında kurt olan. Ormancının orada bulunma nedeni bilinmiyor. Ormancı, kırmızı başlıklı kızın annesine oraya nasıl geldiğini açıklar. Kadın mutsuzdur, ormancının lüzumundan fazla iyi bir insan olduğunu düşünür. Büyükanne bir ihtimal yaşlılık sebebiyle ölünce, kurt anneyle evlenir. Kırmızı başlıklı kız çocuk olmasına rağmen mutsuzdur. Belki de yeni hayata alışmakta zorlanıyordur. Annesi onu psikiyatra götürür. Psikiyatr bütün kurtların iyi ve nazik olduğunu söyler. Kırmızı başlıklı kız, bunu sorgulamadan kabullenir. Kurt olmak iyidir ve kurtlar iyiyse annesi de bir kurttur. Hatta kendisi, psikiyatr ve ormancı da kurttur. Hepsinin iyi olması gerekmektedir fakat anne, psikiyatr ve ormancı hep ve çok öfkelidir.
Sayfa 8 - Güldünya Yayınları
Reklam
Orman Perisi
Apollon Daphne'nin peşine düşer Daphne kaçar. Kovalamacanın sonunda Daphne yemyeşil bir defne ağacına dönüşür. Bunun anlamı nedir? "Hain kadınların sonu böyle olur" mu demektir yoksa? Daphne "Evet" der, "EVET, Evet, Evet! !!" Apollon önce zevkten dört köşe olur fakat sonra bundan sıkılır. İşler tersine döner, bu kez de Daphne onun peşine düşer. Aslında bu pek de kurallara uygun değildir. Daphne değişmekte olduğunu içten içe bilmektedir. Bu bir döngüdür ve sevindiricidir. Bir sonraki aşamada neye dönüşmüştür? Tahmin etmek isteyen var mı aranızda? Yine yeşildir ve defnedir. Yeşil bir defne ağacıdır dönüştüğü. Peki, bunun anlamı nedir? Ağaçlar susar, hep suskundurlar.
Sayfa 13 - Güldünya Yayınları
prenses
Genç kızın gerçek bir prenses olduğu herkese gösterilecekti. Tüm malzeme bir araya getirildi Kuştüyünden yapılmış yedi ayrı kalın yorgan, kocaman bir yatak ve yedi yorganın altına gizlenmiş bir bezelye tanesi. Yataklar üst üste serildi ve prenses yatağına uzandı fakat bezelye tanesi yüzünden uyuyamadı. Bezelye tanesini hemen yatağın içinden aldılar, kral ve kraliçe kızlarını kucakladı. Çok güzel ve alımlı bu prensesin öyle hassas bir kalbi vardı ki sarayda ağlayan birini görse prenses de onunla birlikte kederlenirdi. Bu nedenle sarayda ağlamak yasaktı. Herhangi biri yaralansa ya da hastalansa onu yatağına götürür ve haftalarca o insanla birlikte ızdırap çekerdi. Kısacası, sarayda kimsenin hastalanmasına ya da incinmesine izin yoktu. Hastalık prensesi.de hastalandırır, üzüntü üzerdi; azıcık da olsa çirkin olan hiçbir şeye tahammülü yoktu. Sadece güzel, bakımlı ve sağlıklı insanlar saraya kabul edilir ve onunla görüştürülürdü. Kral babası kraliçe annesi onun için ellerinden geleni yaptılar, şehirde yaşayan tüm insanlar ondan gururla bahsetti, ne de olsa o gerçek bir prensesti. Sonra sonra ortaya çıktı ki prensesin teni her şeye alerjik reaksiyon göstermekteydi. Pamuk kalın, ipek ağırdı. Kral çareyi vergileri artırmakta buldu. İnsanlar ip eğirtmek ve iplerden kumaşlar dokumak için daha çok çalışıp daha çok yoruldu ama hiçbir işe yaramadı. Prenses üşütüp soğuk algınlığından öldü.
Sayfa 13 - Güldünya Yayınları
Koşucu
Neden üç elma? Sert, sulu,kırmızı, sarı ne fark eder? Attika'nın Atina ve çevresinin en hızlı koşan kadını, birdenbire ortaya çıkan üç elmayı kaybetmemek için mi şike yapmıştır? Sebebi ne olursa olsun ciddiye alınmaz çünkü elmalar aslında semboliktir. Üç elmadan biri zenginliği temsil eder. Fakat o zaten bir prensestir. İkinci elma güzelliğin sembolüdür. Fakat ona zaten güzel derler. Sonuncu elma da sağlığı temsil eder. Atlet olup da sağlıklı olmaması mümkün müdür? Değildir. Aklını karıştırıp yarışı kaybettiren elmalar nereden çıkmıştır? Romalı Ovidius'un Dönüşümler·ı adlı eserine bakmanız, masalı anlamanıza yardım eder. Belki bu plan, Atalanta<··ı yerine bir erkek çocuğu olmasını arzulayan babasına aittir. Belki de onunla evlenmek isteyen erkekler yapmıştır bunu. Sabırları tükenmek üzeredir, içlerinde saldırgan tavırlar sergileyenler bile olmuştur. Koşu yarışında onu geçebilen biri mutlaka olmalıdır. Sağduyularıyla düşünürler ve bir çare bulurlar. "Senin bir kocaya ihtiyacın yok Atalanta ... Fakat evlilikten kaçamayacaksın, yaşamına devam ederken bir bakacaksın ki kendi benini kaybetmişsin:· Atalanta işte böyle kandırılmıştı, üç elmayı koparmak amacıyla durduğu anda oyuna getirilmişti.
Sayfa 15 - Güldünya Yayınları
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.