Bir gece ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum...
Senden önce ölmek isterim
Gidenin arkasından gelen
Gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
Odanda ocağın üstüne korsun
İçinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
Şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
Fedakarlığımı anlıyorsun:
Vazgeçtim toprak olmaktan,
Vazgeçtim çiçek olmaktan,
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Aydınlık, hasta gözleri nasıl incitiyorsa, saadet de hasta gönülleri öyle sızlatıyor. Hasta gözler gibi hasta gönüller için de karanlıktan iyi ilaç yok.
Yirmi yaşında olduğumuz hâlde bizler de çoğu zaman mutluluğumuzu tetkik edersek, neticesi bütün alemin karşısında titrediği şu sözcüğe varmaz mı : "Hiç!"