Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taras Shevchenko

Taras ShevchenkoRessam yazarı
Yazar
6.3/10
3 Kişi
16
Okunma
13
Beğeni
2.928
Görüntülenme

Hakkında

Şevçenko Kiev Bölgesinin Morintsi Köyü’nde bir köle ailesinin çoçuğu olarak dünyaya geldi. 11 yaşında yetim kaldı. Köydeki diğer okuma bilenlerden okumayı öğrendi ve zaman buldukça resim yapmaya başladı. Şevçenko P. Engelhardt'ın kölesi olarak kendisine Vilnius'da (1828-1831) sonra da Petersburg'da hizmet etti. Engelhardt onun sanatsal yeteneklerini farketti ve onu Petersburg'da ressam V. Şiriaev’in yanına 4 yıl boyunca çırak olarak gönderdi. Orada kendisini Yevhen Grebinka ve Vasil Grihoroviç ve Rus ressam Aleksey Venetsianov gibi birçok kişi ile tanıştıran Ukraynalı sanatçı İvan Soşenko ile tanıştı. Bu insanlar vasıtasıyla, ayrıca kendisine Rus şairi Vasili Zhukovski'nin portresini hediye eden ünlü ressam ve profesör Karl Briullov ile de tanıştı. Karl Briullow 5 Mayıs 1838’de Şeviçenko’nun özgürlüğünü satın aldı ve onu özgürlüğüne kavuşturdu. Aynı yıllarda Şevçenko Karl Biriullov’un sanat Akademisi’ne kabul edilir. Bir sene sonra Sanatçıları Destekleme Derneği’de öğrenci olur. İmparotorluk Sanat akedemisinde yılda bir yapılan sınavda peyzaj dalında gümüş madalya kazanır. 1840 yılında yaptığı "Köpeğe ekmek veren dilenci çocuk." adlı yağlı boya tablosu ile yine gümüş madalya kazanır. Henüz bir köle iken yazmaya başladığı şiirler ilk olarak 1840 yılında Kobza adı altında yayınlandı. Şeviçenko’dan sonraki nesilden en çok bilinen Ukraynalı şair İvan Franko Kobzar onun anlaşılır taze, temiz, su gibi akıcı anlatımını ortaya çıkarmıştır. Onun sanatsal anlatımındaki berraklık, derinlik ve zariflik daha önce Ukrayna yazarlarında görülmemişdir.” der. 1841 yılında destansı şiiri Haydamakiy yayınlanır. Aynı yılın Eylül ayında Şevçenko Çingene Falcı adlı eseri ile 3. kez gümüş madalya ile ödüllendirilir. Oyunlar da yazan Şevçenko 1842’de Nikita Hayday adlı oyununu 1843’te de Nazar Stodolya adlı dramasını bitirir. Sankt Peterburg’da yaşarken Ukrayna’ya 1843, 1845 ve 1846 da olmak üzere 3 kere gelir. Orada kendi vatandaşlarının yaşadığı zor şartlar üzerinde derin bir iz bırakır. Şevçenko orada yeni özgürlüğüne kavuşan kardeşlerini ve akrabalarını ziyaret eder. Hrebinka, Panteleymon Kuliş ve Mikailo Maksumaviç gibi Ukraynalı yazar ve entellektüellerle buluşur ve orada görkemli Repnin ailesi ile özellikle de Varvara Repnina ile arkadaş olur. 1844 yılı Çarın baskısı ve Ukrayna’nın yıkımı yüzünden acı içinde geçer. Şevçenko Anavatanının bu tarihsel ve kültürel yıkımını resimler ve bunları Ukrayna resimleri adını verdiği bir albüm içinde toplamaya karar verir. 1845 yılının 22 Mart’ında Sanat Akedemisi Konseyi, Şevçenko’ya sanatçı unvanı vermeye karar verir. Tekrar Ukrayna’ya gider ve tarihçi Nikola Kostomarov ve diğer Saint Kirıl ve Methodius Kardeşler üyeleri ile buluşur. Bu topluluk Rusya Çarlığı'nda politik reformları savunmak oluşturulan gizli bir topluluktur. Bu faliyetlerinden dolayı Şevçenko diğer dernek üyeleri ile beraber 5 Nisan 1847’de tutuklanır. Aslında o Bu derneğin kayıtlı üyesi değildir ancak aramalarda Düş adlı şiiri bulunur. Bu şiir İmparatorluğu eleştirmektedir ve bu yüzden sakıncalı bulunur. Şevçenko St. Petersburg’a hapishaneye gönderilir. Ordan da Rusya'nın uzak bir köşesi olan Orenburg’a tek başına sürgüne gönderilir. Sürgünde sürekli baskı altındadır, yazması ve resim yazması yasaktır. 1857’de çıkan af ile sürgünden dönse de St. Petersburg’a girmesine izin yoktur. Nizhniy Novgorod’a gönderilir. Mayıs 1859’da Ukrayna’ya gitmek için izin alır. Pekariv Köyü’ne yakın bir yerden arsa alıp oraya yerleşmeye niyetlenir. Haziran ayında bazı sözleri yüzünden tekrar tutuklanır ancak tekrar salınır ama St. Petersburg’a geri gönderilir. Şevçenko son yıllarını şiir yazarak, resim yaparak, gravür sanatı ile uğraşarak ve eski çalışmalarını düzenleyerek geçirmiştir. Sürgündeki zor yıllarından sonra hastalanarak St. Petersburg’da 10 Mart 1861’de ölür. İlk olarak bedeni St. Petersburg’da Smolensk Mezarlığı'nda defnedilir. Ama Şevçenko’nun Vasiyetim (Zapovit ) şiirindeki isteği üzere cesedi arkadaşları tarafından trenle Moskova’ya oradan da at vagonunda anavatanına getirilir ve 8 mayıs’da Dinyeper kıyısındaki Kaniv yakınlarında Çerneçka Horo'da (Keşişler Tepesi) tekrar defnedilir. Mezarının üzerine atılan topraklar bir tepeceği andırır. Mezarı şu an Kaniv Müzesi'nin sınırları içindedir. Aşkta ve hayatta sürekli yaşadığı talihsiz ve acılı hayatında belki en çok istediği şey olan köleliğin kaldırılması, onun ölümünden sadece 7 gün sonra gerçekleşti. Ancak uğruna savaştığı o günleri göremedi. Kendisi ve Eserleri Ukraynalılar tarafından çok sevilmiş ve Ukrayna edebiyatında tarifsiz bir etki yaratmıştır. Taras Şeviçenko Ukrayna’nın dünya edebiyatında da yer alabilen en önemli şairidir. Eserleri Modern Ukrayna Edebiyatı’na temel olmuştur. Onun şiirleri Ukrayna’nın ulusal bilincinin gelişmesinde büyük katkı yapmıştır. Ve onun etkisi birçok yerde, edebiyatta, ettellektüel yaşamda, geleneksel yaşam hala hissedilmektedir. Romantizm akımınından etkilenen Şeviçenko yaşamını çevreleyen sorunlar ve bunlara ilişkin fikirlerle, geçmişi anlayıp geleceği görebilen güçlü bir vizyonla kendi tarzını oluşturmuştu.
Tam adı:
Taras Grigoroviç Şevçenko
Unvan:
Ukraynalı hümanist şair ve ressam
Doğum:
9 Mart 1814
Ölüm:
10 Mart 1861

Okurlar

13 okur beğendi.
16 okur okudu.
1 okur okuyor.
27 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Her şeyde neşemi eksilten bir şey vardı.
Her şeyde neşemi eksilten bir şey vardı.
Sayfa 72 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gençliklerini kir pas içinde, zorlu uğraşılarla harcayarak, bir şekilde başarıya ulaşmış, sadece maddiyata önem veren, gelişmemiş insanlar hiçbir teoriye inanmazlar. Refaha kavuşmak için, kendilerinin geçtiği yoldan başka yol da tanımazlar. Çoğu zaman bu kaba itikatlarına, daha da kaba duyguları karışır bunların: "Benim başımı okşayan olmadı, ben neden okşayayım?" derler.
Sayfa 49 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
+Peki ben şimdi sensiz ne yaparım? Nasıl yaşarım? -Ben nasıl sensiz yaşayacaksam, öyle. Okuyacağız, çalışacağız ve yalnızlığı fark etmeyeceğiz. İşte böyle.
Sayfa 102 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Neşem yerinde ama ne istediğimi bilemiyorum... Sanırım okumak iyi gelecektir bana."
Sayfa 75 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Vasiyet...
Geniş yaylaların ortasında bir mezara, sevgili Ukrayna’ma, gömün beni öldüğümde. Yattığım yerden geniş ovalar görünsün. Görünsün Dnipro ve görünsün yamaçları nehrin. Görünsün, duyulsun kükremesi nehrin. Ukrayna’dan mavi denize düşman kanını alıp götürünce Dnipro; her bir şeyi, tarlaları ve tepeleri terk edip dua etmek için Tanrı’ya varacağım. O güne kadar Tanrı’yı tanımıyorum. Gömün beni ve kalkın ayağa! Kırın zincirlerinizi ve yıkayın düşmanın kanıyla özgürlüğü! Ve beni büyük ailemizde, özgür ailemizde, yeni ailemizde şefkatle ve usulca anmayı unutmayın. 25 Aralık 1845, Pereyaslav
Taras Shevchenko
Taras Shevchenko
Dünya'da hiç bir ulusun savaş ve acı yaşamaması ümidiyle..
Ama yaşamama izin ver, cennetin Yaratıcısı - Oh, ver bana kalbimi, kalbimi! Böylece harika dünyanızı övüyorum Böylece komşumu sevebilirim! Esaret korkunç! Onun için zor. Özgürlük içinde yaşamak - ve uyumak - daha korkunç. İz bırakmadan korkunç yaşamak Ve o zaman ölüm ve yaşam birdir.
Taras Shevchenko
Taras Shevchenko
Reklam
Mənimçün fərqi yox yaşasam, ya da Yaşamasam əgər mən Ukraynada... Adım gəzərmi, ya gəzməzmi dildə, Düşərmi yada bir gün yad eldə... Fərqi yox, olmasam doğma ölkədə, Fərqi yox, qürbətdə qalsam kölgədə. Lakin Ukraynanı zalımlar bir gün Yuxuya versələr, etsələr ölgün, Onu talasalar, onu soysalar, Odlara yaxaraq, etsələr bidar. Onda qan ağlaram, onda gülmərəm, Mən buna, mən buna dözə bilmərəm.
Taras Shevchenko
Taras Shevchenko

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Anlatıcımız, yürüyüş yaparken parkta bir çocuga rastlar. Aralarında güzel ve sıcak bir dostluk oluşur. Ailesini kaybetmiş bu çocuk, bir efendinin yanında köledir. Çocuğa özgürlüğünü kavuşturan anlatıcımız, kendisi gibi çocuğun resme olan yeteneğinden ötürü, çocuk da güzel bir gelecek elde eder. Çok güzel ve hüzünlü bir hikayeydi. Yazarın kendisi de ailesini kaybetmiş ve kölelik yapmış biri olarak, bir çocuğun yüreğinin derinliklerini ve özgürlüğün onulmaz bir yaşam oldugunu güzel bir dille kaleme almış. Duygulu bir hikayeydi.
Ressam
RessamTaras Shevchenko · İletişim Yayınları · 012 okunma