Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Temuçin Faik Ertan

8.8/10
38 Kişi
187
Okunma
10
Beğeni
3.475
Görüntülenme

En Eski Temuçin Faik Ertan Sözleri ve Alıntıları

En Eski Temuçin Faik Ertan sözleri ve alıntılarını, en eski Temuçin Faik Ertan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahmet Rıza, akılcılığı ön planda tutsa da, devrimciliğin akılcılıkla karıştırılmaması gerektiğini, toplumlara bilim ve eğitim ile de biçim verilebileceğini, böylece toplumların, yetişen eğitimli kuşaklar sayesinde ilerlemesinin sağlanabileceğini savunmuştur.
Sayfa 36
İzmir’in işgali ülkenin her köşesinde büyük bir tepki ile karşılanmıştır. Yurdun dört bir yanında protesto mitingleri düzenlenmiş, gösteriler yapılmış ve işgali kınayan telgraflar çekilmiştir.İzmir’de ve Batı Anadolu’da yaşanan ve yaşanması muhtemel olumsuzluklar, Türk ulusunun bilincinde ayrı bir yer teşkil etmiş ve ulusal mücadeleye katılım artmıştır.
Sayfa 75
Reklam
1930 yılı Türkiye'de bir takım zorlukların ve sıkıntıların yaşandığı bir dönem olmuştur. 1922-1930 yılları arasında gerçekleşen devrimler ve bu konularda alınan önlemler, muhalif grubun tepkisini çekmiş ve hükümete karşı direnişi artırmıştır. Ayrıca, 1929 yılının Ekim ayında patlak veren ve kısa süre içinde tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik bunalım, Türkiye'yi de fazlasıyla etkilemiştir. Memleket her alanda büyük bir huzursuzluk içinde kalmış; eleştiriyi kaldırmanın, basını susturmanın, Meclis muhalefetine imkan vermenin, tek başına iktidarda olmanın bunalımı yok etmeye, huzuru getirmeye yararı olmamıştır. Tersine denetimsiz parlamentonun yarattığı hoşnutsuzluk günden güne artmış ve ekonomik sıkıntılar da şiddetlenmiştir. Dipnot: Uluslararası piyasada düşen fiyatlar, Türk ihraç ürünlerinin durumunu da etkilemiş, yeni gümrük tarifelerinin yürürlüğe girmesi iç piyasa ve halkın yaşamını oldukça zorlaştırmıştır. Bu arada Hükümetin sanayileşme siyaseti, alkollü içkilerin, sigara, şeker ve tuzun, deniz nakliyatının devlet tekeline alınması halkın hoşnutsuzluğunu daha da arttıracaktır. Bknz., Erdoğan Teziç, Atatürk Döneminin Ekonomik ve Toplumsal Sorunları, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Mezunlar Derneği Yay., İstanbul, 1977, s.70-72
Sayfa 173 - Siyasal KitabeviKitabı okudu
İsmet Paşa, 1924 yılı sonu ile 1925 yılı başı hariç, 1923'ten 1937 yılına değin Başbakan olaral görev yapmış ve Atatürk'ün en yakın çalışma arkadaşı olmuştur. Ancak özellikle 1932 yılından sonra Atatürk'ün, Hükümete müdahale etmesi ve bakanları belirlemesi Başbakan İsmet Paşa'yı rahatsız etmiştir. Devletçilik konusundaki görüş ayrılığı, iki devlet adamı arasındaki bir başka anlaşmazlık konusudur. Atatürk ılımlı ve esnek bir devletçiliği savunurken, İnönü daha katı ve doktrine bir devletçilik anlayışından yana olmuştur. Zaten İsmet İnönü'nün ayrılmasından sonra, liberal çevrelere yakın olan Celal Bayar'ın Başbakan olması rastlantı değildir.
Sayfa 177 - Siyasal KitabeviKitabı okudu
Diyen Paşa'nın de'yi, ki'yi ayıramayan, hunharca "..." savuran torunları
"Arkadaşlar, bizim ahenktar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak mecburiyetindesiniz." Bu konuşmasıyla alfabenin değiştirilmesi konusundaki kararlığını ortaya koyan Mustafa Kemal Paşa'nın, Harf Devrimi ile aynı güne rastlayan Meclis açış konuşmasında; "Türk milletine kolay bir okuma-yazma anahtarı vermek lâzımdır. Bu anahtar Latin esasından alınan Türk alfabesi olacaktır. Yeni Türk harflerinin kanunlaşması, ülkemizin yükselme çabalarında başlı başına bir geçit olacaktır."
Sayfa 191 - Siyasal KitabeviKitabı okudu
Kuvayı Milliye, direniş ruhunu simgelemesi açısından, dönemsel bir olgu degil, halkın zihninde sürekli yer eden bir anlayış haline dönüşmüştür.
Reklam
İngiliz ve Fransız temsilcilerin, Tevfik Paşa Hükümeti'nden başkentteki işgal giderlerini karşılaması yönündeki istekleri, Hükümet tarafından önce reddedilmiş, daha sonra kabul edilmiştir.
Yeniçerilerin ayaklanmasına hazırlıklı olan II.Mahmut, 1826'da Yeniçeri Ocağı kaldırılmış ve yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli orduyu kurmuştur. Bu olay tarihte Vakay-i Hayriye olarak bilinmektedir.
Sayfa 25 - Siyasal kitabeviKitabı okudu
15 Mayıs 1919'da gerçekleşen işgal sırasında Vali ve kolordu komutanının teslimiyetçi tutumları, kentin kısa zamanda Yunan kontrolüne girmesine ve çok sayıda asker- sivilin öldürülmesine yol açmıştı. işgal sırasında Gazeteci Hasan Tahsin'in ilk kurşunu atması işgale karşı gösterilen ciddi bir tepki olarak tarihe geçmiştir.
Sayfa 78 - Siyasal kitabeviKitabı okudu
205 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.