Tuna Kiremitçi'nin Kristal Kelepçe ödülü adaylarından olan ilk polisiye çalışması Mezun Cinayetleri, yazarın senelerdir edebiyatla uğraşmasının meyvesini hak ederek yiyen, kanımca, bizim polisiye edebiyatımız için iyi bir örnek. Çağlayan Babacan'ın Masumların Katli adlı kitabıyla beraber Mezun Cinayetleri şu anda ödülü hak ettiğini düşündüğüm ikinci kitap oldu benim için.
Tuna Kiremitçi'nin bence kitapta en iyi başarabildiği şey şu: karakterlerini zorlama olduğu düşünülebilecek bir polisiye olay örgüsü içerisine koyarak onlardan aşina olduğumuz, bir şekilde bildiğimiz öyküler çıkarıyor. Bence buradaki aşinalık hissi aslında ABD polisiyelerinden kaynaklanıyor, mesela polisiye dizilerden -Perihan Uygur'un ailesi, kızı; Ayla'nın kitabın başlarındaki ilişkisi, yapısı vb; ancak bu durum bence olumsuz bir hava yaratmıyor, örneğin Şahsiyet dizisi bu öykünmeyi pozculuğa dönüştürüyor ve sırıtıyordu ama burada, tam tersine bence bu yaklaşım bir şekilde işliyor, işe yarıyor ve tutuyor. Bir seri olarak başlangıç kitabı için iyi bir örnek . Devam kitapları gelecekse öyküler genişleyebilir, karakterler daha fazla bir derinliğe kavuşabilir, daha buralı, daha yerel bile olabilir.
Yerli polisiyede güzel örneklerle karşılaşmak büyük keyif.
Öneririm.
