En Beğenilen Tuncer Gülensoy Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Tuncer Gülensoy sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tuncer Gülensoy kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ancak, dilin kuru bir kurallar yığını değil, estetik bir yapı olduğu, yüzyıllardan süzülen deyimleriyle, atasözleriyle, şiir, hikaye, roman ve masallarıyla, sanatçıların elinden çıkan yüksek düzeydeki eserlerle estetik olgunluğa ve mükemmelliğe ulaştığı unutulmamalıdır.”
“Gerçi dil devriminin uygulamasındaki bazı yönlendirme yanlışları ve aşırı özelleştirmecilik yolundaki zorlamalar dolayısıyla, dilimiz, 1940’lı yıllardan sonraki akışında bazı dalgalanmalara ve tıkanmalara uğramıştır. Bu yüzden de Türkçenin yapı ve işleyişine aykırı bazı kelimeler ve şekiller ortaya çıkmıştır. İfadede, anlamı şekle kurban eden kısırlaştırmalar görülmüştür.”
“Çeşitli olaylar karşısında bunalan ve kendisini yönlendirmede ruhuna manevî bir sığınak arayan insanoğlu dine ve Tanrı’ya bağlanmıştır.”
“Din, insanoğlunun manevî bir tatmin aracı, kişiliğinin geliştirilmesinde ve ahlakî değerlendirmelerinde bir dayanak, bir ölçü vazifesi görür. “
Dil, insan varlığının her anına karışan bir sosyal kurumdur; hayatın kendisi kadar canlı ve karmaşıktır.
Bütün Türk boylarında olduğu gibi bizim obada da kadın kutsaldı, saygı duyulur, bütün kengeşlerde ve kurultaylarda en ön safta yer alırlardı.
Sayfa 14 - Bilge Kültür - SanatKitabı okudu
Dil, bir milletin evreni kendisine göre seslendirmesi, kainatı ve hayatı kendisine göre adlandırması ve ona kendi damgasını vurmasıdır.
Ben de Tanrı olsam ya!
Kendime bir dünya kursam ya!
Tanrı bilmez diye düşünmüş,
Tanrı görmez diye düşünmüş.
Tanrı bilir her şeyi,
Tanrı görür her şeyi.
"Bir daha tükür!" demiş kuğuya.
Yoksa boğulur gidersin "tamu" ya!
“Bugün, ne yazık ki, Türkiye’de “yay yapan usta” kalmamış olup, Türk tipi yaylar, Suriye, Bulgaristan ve Macaristan’da yapılmaktadır. Bir zamanların “kemankeş”lerini yetiştiren Türk milleti, bugün onların attıkları okun düştüğü yerlerdeki “Nişantaşı” adlı anıt taşlara bakarak avunmaktadır.”
Sayfa 94Kitabı okudu
“Kök Türk atalarımız zamanında ölen kişinin cesedi yakılır, külleri toprağa gömülürmüş. Başka Türk kavimlerinde de ölen kişinin cesedini dört sırık üzerine kurulan bir askıya koyarak bırakırlarmış. Sanırım o ceset akbaba, kartal, sungur ve kuzgun gibi kuşlar tarafından yenmekte idi.”
Sayfa 27 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Türk Toplumunda Kadın
Bütün Türk boylarında kadınlar çok yüksek bir ahlâka sahip olup erkeklerin yanında hiç aşağılanmazdı. Erkek için kadın bir eş olmaktan öte hayat arkadaşı, can yoldaşı, çocuklarının eğitmeni, otağının sevgi dolu varlığıdır.
Sayfa 70 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu