Turan M. Türkmenoğlu

Osmanlıca'ya İlk Adım yazarı
Yazar
Derleyen
0.0/10
0 Kişi
22
Okunma
1
Beğeni
834
Görüntülenme

Turan M. Türkmenoğlu Gönderileri

Turan M. Türkmenoğlu kitaplarını, Turan M. Türkmenoğlu sözleri ve alıntılarını, Turan M. Türkmenoğlu yazarlarını, Turan M. Türkmenoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sahafi ve gerçek okuru üzen ve rahatsız eden şeylerin başında ise satırların çizilmesi gelir. Daha ileriye gidip mavi ve kırmizı kalem kullananlar da olur ki "Bu kitabı satır satır, altını çize çize okudum, iște ben böyle bir okurum." mesajını vermek ister gibidirler.
Sayfa 525Kitabı okudu
Baba, dedim, bir yerde okumuştum. Adamın biri Beyazıt Camii şadırvanında abdest alırken ellerini yıkadığı esnada oturduğu yerden kalkıp kıçını sallıyormuş. Buna tesadüf eden cemaatten biri, "Muhterem, ne zaman rast gelsem abdest alırken kıçını sallıyorsun, bunun sebebi nedir?" diye sormuş. Adam "Ben Mizraklı'da okuduğum gibi abdest alıyorum, eller bileklere kadar üç defa yıkanırken büzüğünüzü sallayın, diye yazıyor." demiş. Bunu duyunca olmaz öyle şey, namazdan sonra bir sahafa gidelim, Mızraklı ilmihal'e bakalım." diye sözleşmişler. Ellerindeki Mizraklı İlmihal de aşınmış klişeyle basıldığı icin bazı harekeler ve noktalar silinmiş. Bu yüzden "Ellerinizi yıkarken büzüğünüzü sallayın." diye okunan kelimenin aslı "yüzüğünüzü" idi ama klişe o kadar aşınmış ki "y" harfindeki noktalardan biri silinmis ve "b" olmuș, bu yüzden de anlam değişmiş. Bu klişeler bizim kliseler olmasın sakın?
Sayfa 506Kitabı okudu
Reklam
Senin adın Turan mı? Hem de Türkmenoğlu. - Evet, Turan Türkmenoğlu benim, mesele nedir? - Bu nasıl isim böyle? Sen faşist misin? - Bugüne kadar hiç karşılaşmadığım bir soruya muhatap oluyordum. İsmim ile soyadımın uyumunun bana bir şeyler kattığını hep düşünmüş ve de işitmişimdir. - Turan'ın bir de Mustafa'sı var, büyükbabamın ismi... Babam, babası hayatta olduğu için Mustafa ismiyle çağırmayı saygısızlık addetmiş, Turan demişti. Vallahi ismimi ben seçmedim ama hiç de şikâyetim olmadı. Eğer ismimden faşist olduğumu çıkarıyorsanız öyle olsun, dedim. - Sağ eliyle ceketinin iç cebinden kartvizitini çıkartarak uzattı. -Bu kartımı al! Ben Selimiye'de askeri yargıcım. Ben de faşistim. Dara düşersen beni ara, diyerek gitti.
Sayfa 478Kitabı okudu
Türk Tarih Kurumu ve diğer yayınevlerinin 150'ye yakın kitabını getirdik. Hasır sandalyeye oturdu ve kitapları tek tek inceledi. Kendilerinde olmayan kitapları ayırırken bir kitapta tereddüde düştü. -Nilüfer, bak bakayım bu kitap bizde var mı? Nilüfer Hanım kitabı inceledikten sonra kendilerinde olduğuna hükmederek kendilerinde bulunduğunu söyledi. Bayar: -Ben hatırlamıyorum, olmaması lazım! - Var babacığım! Rastgele bir yerden, bir iki satır oku bakayım! İlk bölümden, ortalardan ve son tarafından okunan birer ikişer satırlık bölümler, Bayar'ın kararını değiştirmedi. Tam bu esnada kütüphane memuresi içeriye girdi: - Kızım bak bakayım, bu kitap bizde var mı? Kütüphane memuresi de hiç tereddüt etmeden kesin cevap - -Yok, efendim!
Sayfa 302Kitabı okudu
Aram Amca'nın kılık kıyafetine bakarsanız sadaka verirdiniz. -Hoş geldin Aram Amca, buyurun oturun, ter içinde kalmışsı- Tam bir varyemez amcaydı. nız, nereden böyle? - Evlat, hiç sorma! Sultanahmet Adliyesi'nden geliyorum - Alacak verecek meselesi mi? - Çatlak bir çan almıştım kiliseden çıkma - Çatlak çanı ne yapacaktın ki? - Her çanın içinde bir miktar altın vardır. Onu erittirip içindeki altını ayıracaktım. Hergeleler çanı kiliseden çalmışlar. Ben nereden bileyim? Yakalanınca da bana sattıklarını söylemişler. Ben de iade etmiştim. İşte o meselenin devam eden mahkemesi vardı. - Beraat ettin inşallah. -Hâkim doğru söyleyeceğine namusun şerefin üzerine yemin eder misin, dedi. Hayır edemem, deyince hâkim kızdı. Muhterem yargıç bey, iki gün önce prostat muayenesi oldum. Doktor beni parmakladı. Bende ne namus kaldı ne şeref, dedim. Hâkim gülmemek için kendini zor tuttu, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi, diyen Aram Amca; muzip muzip tebessüm ederken o çakır gözlerinin içi parlıyordu. Toprağı bol olsun, 1983 yılında vefat etti.
Sayfa 199Kitabı okudu
Cemil Meriç Bir gün sordum: -Nizamettin Amca, size gözleri kör bir adamla genc bir hanım geliyor, kimdir onlar? -Cemil Bey'i mi soruyorsun? Çok kitap okumaktan âmâ oldu adam, şimdi başkaları okuyor, O dinliyor. Beraber geldiği kızı Ümit (Meriç). Hacı Bey'in yanına gidip gelmeye başlamış. Dükkânını sordu, tanışmak istiyormuş. Dönüşünde ugradı, sohbet etmişler, arif adammış, dedi.
Sayfa 192Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.