Vedat Milor Gönderileri
Vedat Milor kitaplarını, Vedat Milor sözleri ve alıntılarını, Vedat Milor yazarlarını, Vedat Milor yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dışarıda yaşayan bir Türk olarak; çocukluğu, gençliği daha çok Türkiye'de geçmiş, daha sonraları Amerika'da kalmış biri olarak ülkeye baktığım zaman, kendisi hiçbir şey yaratmadan, gerçekten kazanan sınıfın ya da genelde başkasının yarattığı değere el koymaya çalışan, asalak bir şekilde yaşayan, öyle ya da böyle işini bilen, kafası tamamen buna işleyen, devamlı rant peşinde koşan bir anlayayışın ülkeye hâkim olduğunu ve bunun en tepeden en dibe kadar her yeri istila ettiğini görüyorum.
Sayfa 194Kitabı okudu
Telefonla uğraşmanıza duyulan saygı, kitap okumanıza duyulan saygıdan daha yüksek.
Sayfa 186Kitabı okudu
Başkalarının hakkını yemenin meşru sayıldığı topraklarda yaşıyoruz. Hakkını aramaya kalktığında da muhtemelen şiddetle tehdit ediliyorsun.
Sayfa 99Kitabı okudu
Çünkü ülkemiz, çoğu zaman emek vermeden, uzmanlaşmadan, kök salmadan, dönemsel olarak zenginleşenlerin ülkesi.
Sayfa 97Kitabı okudu
Siz, bilmeyenler kadar ses çıkarmadıkça, niteliğinizin farkına varamayacaklar ve anlaşılmadığınızı düşüneceksiniz. Meşgul olduğunuz işler başkalarının gözünde değersizleşecek ve vazgeçilebilir olduğunuzu zannedeceksiniz. Ses çıkartmak derken bağırmayı, gürültü yaparak barbarlaşmayı değil; doğru zaman ve doğru yerde kendini anlatmaktan geri durmamayı kastediyorum.
Sayfa 79Kitabı okudu
Sevdiği işi yapan insan, sevmediği işi yapan insana göre daha az para kazanabilir ama bir şekilde geçimini sürdürebiliyorsa, daha mutlu olacağı kesindir.
Sayfa 63Kitabı okudu
Başkalarının bilgileriyle varlığını sürdüren ve kendini geliştiren canlılar olarak, en azından doğru insanlardan doğru bilgileri alma yoluna girebiliriz. İnandığımız doğruları sürekli başkalarına tekrar etmek yerine kime ne soracağımızı bilmeliyiz.
Mutsuzluğumuzun en büyük sebebi devamlı başkalarına uyum göstermeye çalışmaktır. … … size rahatsızlık veren davranışlar dünyanıza dönüşebilir. Siz ‘hayır’ demeyi öğrenmedikçe kendini gerçekleştirememenin huzursuzluğuyla hayatınıza mutsuz devam edebilirsiniz.
Sosyal statümüz ne olursa olsun, toplumun her kesiminden insanla iletişim kurabileceğimiz ortak diller geliştirmek zorundayız. Bir iş insanıyla, bir akademisyenle, bir bakkalla ya da bir temizlikçiyle konuşacağımız ortak dillerimiz olmalı.
Başkalarına duyduğumuz öfkeyle sevdiklerimizi yaralamamak, bizi sevenleri çöp kutusu gibi kullanmamak gerekiyor.
Gerçekte nelerden zevk aldığınızı bilirseniz hayatın ağırlıklarının giderek hafiflediğini görecek ve daha huzurlu hissedeceksiniz!
Belli bir maddi ya da manevi kazanç için olmadığınız biri gibi yaşamak hayata karşı çok büyük taviz vermektir.
Herkese yapacağı işlere başlamadan ilke ve yöntemlerini belirleyecek bir yarar-zarar tablosu çizmesini öneriyorum.
"Aile silah gibidir, bazen insanın yüzünde patlar," diyordu. Aileden gelen eğitim toplumumuzdaki birçok sorunun kaynağıdır.
Sayfa 57Kitabı okudu