Vladimir Georgievich Sorokin, (7 Ağustos 1955 doğumlu, Bykovo, Rusya, ABD), Rus roman yazarı ve oyun yazarı postmodern Rus edebiyatındaki en etkili figürlerden biri olarak kabul edildi. Sorokin, özellikle eski Sovyetler Birliği'ndeki Sosyalist Gerçekçiliği parodileştiren canlı deneysel ve çoğu zaman tartışmalı çalışmaları ile biliniyordu.
Rüzgara karşı gitmek, bütün zorlukların, saçmalıkların, abuk sabuklulukların üstesinden gelerek , hiçbir şeyden,hiç kimseden korkmadan dümdüz yürümek , kendi yolunda yürümek,inatla yürümek... Hayatımızın anlamı bu işte !
Opriçnik’in Bir Günü, tarihi bir gerçekliğin yakın geleceğe yansıtılmasıyla arka kapakta da belirtildiği gibi hem tüyler ürpertecek kadar gerçek ama hem de aklın mantığın alamayacağı kadar rayından çıkmış bir Rusya’yı (ve Rusya özelinde totaliter rejimleri) anlatan bir distopya ve çok güçlü bir politik hiciv.
Opriçnik teşkilatı, Korkunç İvan
Opriçnina, ilk Rusya Çarı Korkunç İvan’ın kurduğu bir teşkilat, üyelerine de Opriçnik deniyor. Çevirmen Eyüp Karakuş’un bilgilendirici bir önsözü var, teşkilatla ilgili detaylar için ilk sayfayı ve Wikipedia’dan birkaç görseli ekledim.
Opriçnik’in Bir Günü 2028 Rusya’sında geçiyor, eski rejim geleceğe uyarlanmış. Tabii Sorokin dili de uyarlamış, eski ifadelere yer vermiş. En sevdiğim detaylardan biriydi. Eyüp Karakuş’da dipnotlarla kelimelerinin tarihi kullanımını kısaca açıklamış.
Anlatıcı bir Opriçnik, bir gününü anlatıyor. Efendimiz dedikleri çarları için her türlü şiddeti uyguluyorlar ve dinle meşrulaştırıyorlar. Sigara içmeyi, küfür etmeyi şeytan işi görürken, tec*vz Rusya için yüce gönüllülükle gerçekleştirdikleri bir eylem. Böyle bir ortamda sanat gelişmiyor tabii, şakşakçıların türediği sığ bir sanat. Güç, para belli kişilerde toplanmış, gerekirse vatana ihantten el konulabiliyor mal varlıklarına ve canlarına. Yerlerine yeni asiller geçiyor. Efendinin damadı ve Opriçnik’lerin ritüelleri üzerine çok konuşulacak detaylardı. Aslında kitabın üzerine konuşulacak çok şey var da bir on yıl sonra belki konuşuruz…
#keşkeherkeseokusa dediğim kitaplardan biri oldu Opriçnik’in Bir Günü
Öyle bir metin ki kalıplara sığmıyor,insana bunu yazan bir "harika" dedirtiyor.
Dili espirili,ironik, bol bol güldürüyor ama arı gibi sokmayı da ihmal etmiyor.Aslında gerçekleri yüzümüze çarpıyor ama bunu gelecekten yapıyor, distopik bir Rusya'dan sesleniyor ama insanın en büyük ilkelliklerini de gün yüzüne çıkarıyor, en