Willi Heinrich Gönderileri
Willi Heinrich kitaplarını, Willi Heinrich sözleri ve alıntılarını, Willi Heinrich yazarlarını, Willi Heinrich yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş dediğiniz, sahte şan şöhretten başka nedir ki?
Pisliğin içinde yetişenler, kolay kolay kurtulamazlar pislikten, çünkü pisliği fark edemeyecek durumdadırlar artık.
Sayfa 332Kitabı okudu
“İnsan unutmak için ne yapabilir?”
Sayfa 214Kitabı okudu
Babam Birinci Dünya Savaşı'na kurmay subay olarak katıldı. Savaşın, tehlikesi arttırılmış bir yaşam mücadelesi olduğuna inanırdı. Daha tehlikeli ama daha hareketli yaşanırmış.
Sayfa 189 - II.Dünya SavaşıKitabı okudu
"İşler Tanrı'ya kalsaydı," dedi Vöhringer, "Şimdi burada yatıyor olmazdım. Bu lanet olası ülkede Tanrı'nın olup olmadığını kim düşünür. Savaşı Tanrı mı başlattı yoksa senin o pis Führer'in mi?!"
Sayfa 143 - II.Dünya SavaşıKitabı okudu
Tıpkı topçu ateşi ya da makineli tüfek takırtısı gibi ölen adamlar da savaşa aitti. Bu tür olaylar karşısında duyduğu tek şey, kendi başına gelmediği için sessiz bir hoşnutluktu. Bunun korkuyla ilgisi yoktu.
Sayfa 143 - II.Dünya SavaşıKitabı okudu
Piyadeyim, önden giderim!
" Siz piyadeler nasıl böyle düşünüyorsunuz, şaşırıyorum. En iyi hayatı bizim sürdüğümüzü sanıyorsunuz. Bir tüfekle siperde pineklemeyi, gece gündüz tekerlek üstünde olmaya yeğ tutarım."
"Madalyonun bir de öbür yüzü var." dedi Kolodzi kendine hâkim olarak.
Sayfa 135 - II.Dünya SavaşıKitabı okudu
Köpek ne kadar sefilse piresi de o kadar çoktur
Sayfa 121Kitabı okudu
"İnsan gerçekten sevince uzun boylu düşünmez. "
Sayfa 140Kitabı okudu
BÖYLE BAŞLADI; Rus toplarının gümbürtüsü yankılanırken güneş, koca ormanlığın hemen ardında bitti.
BÖYLE BİTTİ; Onu karanlık geçitten gün ışığına taşıdılar.
“Ülkemizin sindirilmiş despotlarla dolu olduğunu kimse yadsıyamaz. Kendi gözlerinde saygın olabilmek için başkalarının sırtına basarlar bu gibi adamlar; tıpkı kısa boylu kadınların, güven kazanabilmek için uzun topuk giymeleri gibi.”
“İnsan hep artık düşleri olmayacağını sanır. Ama inan bana, en büyük düş, kendisini düşsüz sanmaktır.”