Eğitim tarihimizden çıkan bir başka ders, kanımızca, bütün önemine rağmen, öğretmenin de tek başına yeterli olmadığı, onun aile, toplum, Devlet, kitle iletişim araçları tarafından desteklenmesi gereğidir.
Uygularda bilimin, eğitilmiş, bilgili insanın değerine ilişkin bir çok atasözü vardır. Günümüzde de kullanılanlardan bazıları bugünkü Türkçe ile şöyledir:
Âlim olsam âlem senin olur.
Altın çürümez akıl yaşlanmaz.
Bilen bilgisine, bilmeyen nesine inanır?
Bildiğini halktan saklama
Bileği güçlü bir kişiyi, bilimi güçlü bin kişiyi yener.
Bilmeyene iş, işsize de aş yoktur.
Bilmediğini sorup öğrenen âlim, utanıp sormayan kendine zalim.
Canlı bilgisiz ölü, ölü âlim diridir.
Uygurların son zamanlarına ait Turfan’da bulunan bir mecmuada bilginin değeri şöyle anlatılır
1.
Bilgi bilin ey beyim
Bilgi sana eş olur
Bilgi bilen insana
Bir gün devlet yar olur
2.
Bilgili insan beline
Taş kuşansa kaş olur.
Bilgisizin yanına
Altın konsa taş olur.
Öğretim: Öğretim, öğrenmenin gerçekleşmesi için girişilen düzenli, teşkilatlı, planlı çabaların tümüdür. Öğretim, eğitimin bir parçasıdır ve ancak öğretilen şeyler kişinin davranışlarında olumlu yönde değişiklikler meydana getirmişse eğitim haline dönüşür