Yasin Ramazan

Düşün! Bir de Sağlıklı Düşün! yazarı
Yazar
7.8/10
254 Kişi
1.172
Okunma
72
Beğeni
5,7bin
Görüntülenme

En Eski Yasin Ramazan Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yasin Ramazan sözleri ve alıntılarını, en eski Yasin Ramazan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Varsayımlarımız, zihnimizin bilinmeyen gerçekliğe ilişkin yoklamalarıdır.
Reklam
Zaman, mekân veya bir şahıs gibi ortak konuya sahip, birbirimizle ilişki kurabildiğimiz varsayımlarımız inançları oluşturur. Örneğin güneşin her zaman aynı yönden -doğuda bir yerlerden-doğduğu ve aynı yerden doğmaya devam edeceğini bir kere varsaymamız yeterlidir. Bu tecrübemiz tekrar sebebiyle inanca dönüşür, çünkü güneş her gün o taraftan doğmaktadır. Burada tekrar edenin daha gerçek olduğuna dair varsayımımız devreye girmiştir. Ancak küçükken yatağın altında varsaydığınız hayalet, daha sonraki varsayımlarla desteklenmediği veya daha güçlü karşı-varsayımlara direnemediği için bir inanca dönüşememiştir. Halbuki ne kadar gerçekti siz onu varsayarken! Hayalet, bizim için gerçekliğin bir parçası olmaktan çıkmıştır. Hayatımızı inançlarla şekillendiririz. Kendimize, çevremize ve diğer insanlara dair inançlarımız, birbirlerini destekler nitelikte hayata bakışımızı, olayları ve nesneleri ele alışımızı, zamanı ve mekânı yorumlamamızı sağlar. İnanç ile varsayım arasındaki fark, varsayımın dil veya başka bir sembolle ifadeye ihtiyaç duymamasıdır. Aynı anda birbirine çelişik veya uyumsuz pek çok varsayımda bulunuruz. O yüzden bir varsayımın doğru veya yanlış olması sözkonusu değildir, çünkü varsayımlar birer iddia içermez. Bir varsayımın inançlarla karşılaştığında ayakta kaldığını veya yıkıldığını söylemek daha uygun olabilir.
Önyargı ise yeterince desteklenmemiş inanç demektir. Popüler kültürdeki algılanışının aksine, önyargılı olmak temel olarak iyidir. Bir konuda henüz dayanaksız da olsa kendinize ait bir inancınızın olduğunu gösterir. Bu da haklı çıkarım yapmayı mümkün kılacağı için rahatlıkla şunu söyleyebiliriz: Herhangi bir konuda önyargılı olmadan bilgi sahibi olmak sözkonusu değildir. Önyargılar haklı çıkarıma direndiğinde, yani haksız çıktığında veya yeterince haklı çıkmadığında olduğu gibi korunmaya devam ederse bağnazlık (sanrı) doğar. Bu da bilişsel değil, psikolojik bir durumdur. Kısacası önyargılar, önyargı olduklarını bildiğimiz sürece, öğrenme süreci için zararlı değil gereklidir. Bu yargıları değiştirme, yani haklı çıkmayan yargıdan vazgeçme cesaretini göstermeli, yeterince haklı çıkarıma dayanmayan yargıyı ısrarla savunma hatasından kaçınmalıyız.
Tutarlılık, iki veya daha fazla iddianın aynı anda kabul edilir olup olmadığını kontrol ederek rasyonelliği sağlamaktır. Bu sağlamanın temelinde, bir gerçeğin bir başka gerçekle çatışmayacağı sezgisi yatar. Örneğin, “Önümde bir bardak var” iddiası ile “Önümde bir bardak yok” iddiası aynı anda, aynı durum için doğru kabul edilemez. Çünkü biri doğru
Bir konu veya nesneyle ilgili, farklı yönlerden pek çok inancımız değişik ifadelerle açığa çıkar. Mesela domatesin bir sebze olması, kırmızı olması, pahalı olması domates hakkında üç ayrı ifadedir. Bu ifadelerin birbirini tutup tutmadığını test etmek için kullandığımız zihni araca argüman diyoruz. Argümanlar sayesinde inançlarımız bir bütünlük oluşturur ve bu inanç bütününün gerçekle örtüşüp örtüşmediğine böylece karar verebiliriz. Kısacası argümanlar, inançlarımızın rasyonelliğinin garantisidir. Argümanlar rasyonelliği nasıl garanti eder, buna bakalım. Bir argüman birtakım ifadelerden oluşur. Bunlardan biri sonuç,diğerleri sonucun doğruluğuna dayanak olarak verilen öncüllerdir. Herhangi bir düşünceyle karşılaştığımızda, o düşüncenin içerdiği esas iddiayı ileten ifade argümanın sonucu; onu destekleyen diğer tüm ifadeler argümanın öncülleridir. Genelgeçer bir argümanda (sy//ogism) genelde iki öncül olur. Bazı argümanların sonucu, bir başka argümanın öncülü olarak kullanılabilir. Bu durumda en genel sonuç, içerdiği tüm öncüllere dayanmaktadır. Bir argümanın sonuç ve öncüllerini ayrı ayrı ortaya koyma işlemine analiz diyoruz. Eğer bu işi düzgün yapamazsak, yani sonuçla öncülleri doğru tespit edemezsek, aslında dayanak olarak sunulan bir iddiayı esas iddia yerine koymuş oluruz. Bu da akıl yürütmeyi doğru değerlendirmemize (yani eleştiriye) engel olur.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.