Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yedikıta Dergisi

Yedikıta DergisiYedikıta Dergisi - Sayı 186 (Şubat 2024) yazarı
Yazar
Dergi
9.7/10
669 Kişi
2.393
Okunma
453
Beğeni
9,7bin
Görüntülenme

Yedikıta Dergisi Gönderileri

Yedikıta Dergisi kitaplarını, Yedikıta Dergisi sözleri ve alıntılarını, Yedikıta Dergisi yazarlarını, Yedikıta Dergisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sözlerin Asılları: Harikulâde
Arapça, “yırtan” manasındaki “hârik” kelimesi ile “alışılmış şey” manasındaki “âdet” kelimesinin birleşmesiyle “hariku’l-âde” kelimesi oluşmuştur. “Alışılagelmişi yırtan veya yıkan, âdetin dışında” anlamına gelir. Mükemmel, çok güzel manasına gelen “harika” kelimesi de bu kökten gelir.
Mutenin önemi
Müslümanlar ve Hıristiyan Bizans İmparatorluğu’nun ilk karşılaşması olan Mûte Seriyyesi, Bizans İmparatorluğu’nun başşehri Konstantiniyye’nin fethine kadar sürecek mücadelenin de başlangıcı sayılır bir yerde.
Reklam
Berceste Şair Nabi
Zimmetinde koma bir habbe zekat, Ver ki ola maye-i hayr u berekat. (Nabi) Zekattan bir dane bile bırakma, Ver ki malında hayır ve bereket mayası olsun.
Fenalıklara Değil İyiliklere Bak
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile alâkalı Hz. Muâviye (r.a.) şöyle anlattı: Bir seferde Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) matarasını taşıyan Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) rahatsızlanmıştı. Ben hızlı davranarak hemen Resûlüllah’ın abdest aldığı matarayı aldım, hürmetle Resûlüllah Efendimiz’in eline su dökmeye başladım. Resûlüllah Aleyhisselâm bana bakınca heybetinden başımı eğdim. Sonra Resûlüllah (s.a.v.) bana tekrar baktı ve: “Ey Muâviye (r.a.), eğer Müslümanların işlerini görmek sana verilirse Allâh’tan kork ve adaletle hareket et.” buyurdu. Bundan iyice anladım ki bu iş, benim başıma gelecektir. Abdest suyunu dökmeye devam ettim. Sonra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ikinci defa baktı ve: “İyi bil ki benden sonra ümmetimin işlerinin başına geçersin. O vakit geldiğinde sen onların iyiliklerine bak, suçlarına ve fena hallerine bakma.” buyurdu. Bundan dolayı Hz. Muâviye (r.a.), insanlara hep yumuşaklık ve tatlılıkla davranırdı. (İslam Tarihinden Altın Sayfalar, Fazilet Neşriyat)
Eskişehir Kitap Fuarı
Eskişehir kitap fuarı başladı. 1. Salonda yer alan standımızda okurlarımızla buluşmanın heyecanını yaşıyoruz. 5 Mayıs tarihine kadar standımızı ziyaret edebilirsiniz.
Çamlıca Basım
Çamlıca Basım
Çamlıca Çocuk Dergisi
Çamlıca Çocuk Dergisi
Yedikıta Dergisi
Yedikıta Dergisi
İnsan ve Hayat Dergisi
İnsan ve Hayat Dergisi
camlicakitap.com
Fuarların biri bitmeden diğeri başladı:)
Ankara 20. Kitap fuarı başladı. Seçkin kitaplarımız, zeka oyunlarımız ve diğer tüm yayınlarımız okurlarını bekliyor. Standımıza davetlisiniz. Adres: Ticaret Odası Söğütözü/Ankara
Çamlıca Basım
Çamlıca Basım
camlicakitap.com
Yedikıta Dergisi
Yedikıta Dergisi
İnsan ve Hayat Dergisi
İnsan ve Hayat Dergisi
Çamlıca Çocuk Dergisi
Çamlıca Çocuk Dergisi
Reklam
Büyük kumandan Hz.Caferin şehadeti (Mute gazası)
Sancak-ı Şerif’i derhal Cafer bin Ebu Talib radıyallahü anh aldı. Hücumlar bu sefer onun üzerine yoğunlaştı. Hz. Cafer de yaralanmış olmasına rağmen aldırmadan çarpışırken, düşman askerlerinin ortasında tek başına kalıvermişti. Kurtuluş ümidi olmadığını görünce atından inip onun ayak sinirlerini kesti. Bu hareket, hem bineğinin düşman eline geçip Müslümanlar aleyhine kullanılmaması içindi hem de Hz. Cafer’in tek başına dahi olsa kaçmayı düşünmeyip sonuna kadar mücadele edeceği mesajını taşıyordu. Cafer radıyallahü teâlâ anh hazretleri son nefesine kadar çarpıştı. Önce sancağı tutan sağ eli kesilmiş, sonra sancağı aldığı sol eli de kesilmişti. En son, iki pazusuyla Sancak-ı Şerif’i sıkı sıkı göğsüne basmış olduğu hâlde şehit edildi. Hz. Cafer o esnada, otuz üç yahut kırk yaşlarındaydı.
Kumandanlar ordusu
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), onlara öğle namazını kıldırdı ve akabinde şöyle buyurdu: “Cihada çıkacak olan sizlere, Zeyd bin Hârise kumandandır. Zeyd bin Hârise şehit olursa yerine, Cafer bin Ebu Talib ve o da şehit olursa, Abdullah bin Revâha geçsin. O da şehit olur ise Müslümanlar, içlerinden birini seçsinler.” Şu cümleler aslında sadece kumandan tayinini bildirmiyor, çok şey ifade ediyordu. Evvelâ, Resûlüllah Efendimiz bir orduya ilk defa üç kumandan tayin ediyordu. Bu sebeple Mûte Harbi, Ceyşü’l-Ümerâ (Kumandanlar Ordusu) ismiyle de anılır. Sonra, bu üç muhterem zat kuvvetle muhtemel şehit olacaklarını öğrenmiş oluyorlardı.
İlk şehit elçi
“Evet, ben Resûlüllah’ın elçisiyim.” dedi. Bunu duyan Şürahbil bin Amr derhal ellerini kollarını bağlattı. Çeşitli eziyetler ettikten sonra da Resûl-i Ekrem’in elçisi olduğunu bildiği hâlde Hz. Haris’i şehit etti. Ondan başka Resûl-i Ekrem’in hiçbir elçisi şehit edilmemişti. Hâlbuki kabilelerarası ve devletlerarası teamüller icabı, elçiye zeval olmazdı.
kitap dostluğu
Hiçbir karanlık beklemeden ve menfaat hissine kapılmadan,kendisine ihtiyaç duyulan her anda insanla arkadaş ve beraber olmaya hazır bulunan bu büyük ve bir bakıma müstesna dost "kitap" tır.
Yedikıta - Sayı 139
Yedikıta - Sayı 139
Reklam
Fenalıklara Değil İyiliklere Bak Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile alâkalı Hz. Muâviye (r.a.) şöyle anlattı: Bir seferde Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) matarasını taşıyan Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) rahatsızlanmıştı. Ben hızlı davranarak hemen Resûlüllah’ın abdest aldığı matarayı aldım, hürmetle Resûlüllah Efendimiz’in eline su dökmeye başladım. Resûlüllah Aleyhisselâm bana bakınca heybetinden başımı eğdim. Sonra Resûlüllah (s.a.v.) bana tekrar baktı ve: “Ey Muâviye (r.a.), eğer Müslümanların işlerini görmek sana verilirse Allâh’tan kork ve adaletle hareket et.” buyurdu. Bundan iyice anladım ki bu iş, benim başıma gelecektir. Abdest suyunu dökmeye devam ettim. Sonra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ikinci defa baktı ve: “İyi bil ki benden sonra ümmetimin işlerinin başına geçersin. O vakit geldiğinde sen onların iyiliklerine bak, suçlarına ve fena hallerine bakma.” buyurdu. Bundan dolayı Hz. Muâviye (r.a.), insanlara hep yumuşaklık ve tatlılıkla davranırdı.
Bayram
Yedikıta Dergisi - Sayı 188 (Nisan 2024)
Yedikıta Dergisi - Sayı 188 (Nisan 2024)
Yıl 1913. Edirne, Bulgar işgalinden kurtulmuş. Selimiye’nin gölgesinde bayram panayırı kurulmuş. Çocuklar muhtemelen sabah erkenden kalkmış, bayramlıklarını giymiş, bayram namazından sonra eş dost akrabaları ile bayramlaşmış, âdet üzere topladıkları harçlıklarla hemen koşmuşlar, kendileri için kurulan alana. Bayramın neşesini doyasıya yaşıyorlar. Bayram, bize verilen bir hediye. Yetişkinlerin de bayramın kıymetini bilmesi dileğiyle…
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.