Gül! Her şeye ve her yerde.
Gül ki onlarda gülsün seninle.
Suratını asmak en kolayı,
Zaten ağırlığına bırakınca yanaklarını,
Asmış olursun suratını.
Sen gül! Tüm ağırlıklara rağmen gül.
Bir tebessüm uğruna kaldır yanaklarını.
Yanaklarınla beraber düşen umutlarını
Bir ben var bende, benden zalim,
Beni benden alır, yine bana kalır.
Bir ben var bende, benden sakin,
Beni bana getirir, yine bana kalır.
Ben benle kavgalıyım, ben bana düşman.
Ben bana derdim, ben bana derman.
Nefes muhasebesi yapmak mıdır yaşamak, Yoksa iki nefes arasında hayaller kurmak mı? Geleceği planlamak mıdır yaşamak,
Yoksa geçmişe hayıflanmak mı?
Fırsatları kollamak mıdır yaşamak?
Ve her fırsatta "şimdi"den uzaklaşmak mı,
Aranılması gerekenleri hep uzaklarda aramak mı?
Herkesten kaçarcasına kabuğuna çekilmek midir yaşamak,
Yoksa hürriyetleri çiğnercesine hür olmak mı? Değerlerini bilmek midir yaşamak?
Bilip tatbik etmek mi,
Yoksa değerlerini hiçe sayarak değerinden kaybetmek mi?
Bir yere gelmek için tırmanmak mıdır yaşamak,
Yoksa yıllar süren tırmanışın sonunda ansızın düşmek mi?
Silgiyi kalemden daha rahat kullanmak mıdır yaşamak,
Yoksa yazdığını silmeden önce defalarca düşünmek mi?
Yaşamak, sevilmek ve seveni sevmektir. Yaşamak ne için yaşadığını bilmek,
Yaşadığın şey için ölmeyi niyaz etmektir. Yaşamak herkese rağmen kendin olmaktır. Zamandan ne kadar farklı olsan da
Hak yolu tek bilip yolunda durmaktır. Yaşamak her şeyin iyisine, güzeline talip olmaktır.
Dünyaya takılıp kalmamak Ahiret için dünyayı kullanmaktır.
İnsan sadece et ve kandan mı oluşur? İnsan sadece bir bedenden mi ibarettir? Bedenin içinde ruh yok mudur?
Bir problemin çözümü için herkes farklı yönde çözüm arar. Herkesin algısı, bakış açısı farklıdır. İşte bu örnekten anlaşıldığı üzere her insanın ruhu o insanın yaşamını etkiliyor. Ruhunuzu anlamak onu dinlemek ister misiniz?
Bu kitap,
Insanlığın problemleri ve çözümleri algıyla başlar. Algı ise kavramlarla yönetilir. İnsanın, evvela "insan" kavramını anlaması gerekmektedir. Sadece kan, kemik ve etin bir araya gelmesiyle ayakta duran bir varlık değildir. Çünkü insan, ancak sonsuzluğu isteyen bir ruh ile kendini layık olduğu yere oturtmuş olur. Bu ruh ile "dünya", "aşk", "sevgi", "yaşam ve hatta "ölüm" anlam kazanmış olur. Insan, bu ve benzeri kavramların gerçek anlamlarını aramakla ve bulmakla yükümlüdür. Hepimiz bu arayışta, birbirimize aynı dünyadan farklı dünyalarımızı sunuyoruz. Önemli olan dünyalarımızın hakikatten nasip alabilmesi.