1975 yılında Kayseri’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu kentte tamamladı. Kayseri Atatürk Ticaret Lisesi'nden mezun oldu. (1993) Aynı yıl Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Lisans öğrenimini 1999 yılında tamamladı ve Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans programına başladı. Ölümünden iki gün önce yüksek lisans programından başarıyla tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştığı dönemde odasının kapısına kendini kemeriyle astı ve kendi isteği ile aramızdan ayrıldı. 13 Eylül 2002
İlk şiiri 1995 yılında İnsancıl dergisinde yayımlandı. Toplumcu gerçekçilik şiir tarzında, incelikli bir üslûpla usta işi şiirler yazdı. Şiirleri ve eleştiri yazıları; Bahçe, Damar, Dize, Edebiyat ve Eleştiri, İnsancıl, Islık, Kavram-Karmaşa, Kül ve Varlık gibi belli başlı edebiyat dergilerinde yayımlandı. 1995 Yılında Kar-Ya (Bilimsel ve Kültürel Araştırma ve Yayıncılık Kooperatifi) aracılığıyla çıkarılan Sanat Eylemi adlı derginin kurucuları arasında yer aldı. Karabay 1999 yılında Varlık dergisi tarafından düzenlenen Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni şiir dalında kazandı. Bir yıl sonra da Arkadaş Zekai Özger Şiir Ödülü Jüri Özel Ödülü’nü ‘Şubatta Saklambaç’ adlı dosyası ile kazandı, Şubatta Saklambaç, aramızdan ayrılışından üç ay sonra Mayıs Yayınları tarafından yayımlandı.
"gizlice tenime sokuluyor gece,
üstüne usulca seriyor karanlığını:
sevgilimin kendisiyle sevişen
yalnızlığına ve aynadaki çıplak yüzüne
tezer özlü'yle ağlayan birinin.
bir başkasının gidip gelmemesine,
unutarak bekleyenin ardında kalmasını,
beni sakladığında masa lambası.
elektrik kesildiğinde görüyorum karanlığın
altında kalanları. yanaklarımı ıslatıyorum,
hiç umut yokken denize ulaşması için
sakalımdaki damlanın. telefondaki ses
öldüğümü söyleyince anımsıyorum,
"intihar eden şairler kitabı"nda ismimi
aradığımı ve gizlice tenine sokuluyorum
gecenin, saklayarak masa lambamı."
Sayfa 38-39, Mayıs Yayınları, saklandığımKitabı okudu
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
Oysa masalları sürgündür korkuları kördüğüm...
ve ben küskünüm...
güneyde dilsizdir küskünlüğüm...
Ve buradan hergün telaş yüklü bir kuş havalanır....
kimliğine ve kimsesizliğine...
Sen benim dilimle konuşursun
ben gözlerinle ağlarım senin
dilim kilitli, kalbim uzak bir sığınaktır şimdi...
Küskünüm.
Doğuda dilsizdir küskünlüğüm
Acısı anlatılmayan binlerce kadın
yürür orada....
Artık ne biriktirdiğim özlemler kalır çekmecemde,
ne de özlenecek bir çekmece kalır geride.....
Geride depremlere terkedilmiş bir şehir ve
kuytuda unutulan bu şiir kalır.
Geride ben kalırım.
Bu aşk nerede çağlarsa orada ıslanırım...
İntihar etmeden önce bıraktığı son mektubunda intihar edeceği tarihi kitabın içine gizlediğini anlatır Zafer Ekin Karabay. Kendisi gibi müntehir Nilgün Marmara'nın "Hayatın neresinden dönülse kardır" dizesiyle başlayıp Sivas katliamında yakılarak öldürülen Metin Altıok'un Yerleşik Yabancı'sina referans vererek bitirdiği mektubunda...
intihar mektubunda şöyle diyor kendisi:
"Nilgün Marmara’nın 29 yaşında, S. Plath’in şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. Ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. Bu yüzden ‘Şubatta Saklambaç’a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. Ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). Ama şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı. Hem Zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (Kimbilir belki kendimle barışabilseydim...) Yerleşik Yabancı’ydım her yere Metin Abi... Sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaşabilmek için. Daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama?"
daha fazla şiirini okumak isterdim. müthiş bir eser bırakmış saklandığı veya sakladığı hayatının ardına.
#216764449
Şubatta SaklambaçZafer Ekin Karabay · Mayıs Yayınları · 200362 okunma
İntihar etmeden önce bıraktığı son mektubunda intihar edeceği tarihi kitabın içine gizlediğini anlatır Zafer Ekin Karabay. Kendisi gibi müntehir Nilgün Marmara'nın "Hayatın neresinden dönülse kardır" dizesiyle başlayıp Sivas katliamında yakılarak öldürülen Metin Altıok'un Yerleşik Yabancı'sına referans vererek bitirdiği mektubunda...
"hani,hayatın neresinden dönülse kardır dizesi var ya nilgün'ün, canım benim, ben yaşamın neresinden döneceğimi çoktan belirlemiştim. nilgün marmara'nın 29 yaşında,şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. bu yüzden şubatta saklambaç'a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). ama şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı.
hem zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (kimbilir belki kendimle barışabilseydim...) yerleşik yabancıydım her yere metin abi... sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaşabilmek için. daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama. tüm arkadaşlarımı ve sevgilim meral'i çok
seviyorum. beni affedin."
Şubatta SaklambaçZafer Ekin Karabay · Mayıs Yayınları · 200362 okunma