Tıpkı ipekböceğinin kemirdiği dut yaprağı gibi bizim bedenlerimizi öldürüyorlar.
"Hoyratça kullanılmış bir yer bezi gibi pestilleri çıkmış vaziyette koğuşlarına döndüklerinde, hepsi, sanki daha önceden kararlaştırmış gibi 'Kahrolasıcalar!' diye gazapla bağırıyordu. Karanlıkta bu bağırış, kin ve nefret dolu bir boğanın böğürmesini andırıyordu. Bu feveranın muhatabını kendileri de bilmiyordu. Fakat her gün 'lazımlık'ta bu iki yüze yakın kişinin, kaba saba laflarlarken farkına varmadan düşündükleri, söyledikleri ve yaptıkları giderek (bir sümüklüböceğin yerde sürünmesi gibi ağır aksak bir tempoyla da olsa) aynılaşıyordu."
Sayfa 100Kitabı okudu
"Dertlerini anlatmak ister gibiydiler fakat boğazlarına bir şeyler takıldığı için susmaktaydılar."
Sayfa 90Kitabı okudu
Kendi insanını korumayı bilmezken böyle düşünme saçmalığı..:):)
"Senin gibi tipler üzerlerine vazife değilken, insaniyet
minsaniyet diye tutturursa, bașka devletlerle olan büyük
sumo güreşini nasıl kazancaz leyn?" Bunları söylemişti șef dudaklarını iyice yamultup balgamını frlatırken..
Sayfa 53Kitabı okudu
Kurtçukların ve sineklerin üşüştükleri çürümüş, tefessüh etmiş bir "ceset" miyim ben ?
"Sıradan bir balıkçının" bu kadar uzun süre efkara gömüldüğünü görenler onun bu hali karşısında afalladılar.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ama çok geçmeden "onların da kendileri gibi insan" olduklarını idrak etmişler.
Son
... Bu naçizane öykü " sömürge bölgelerine yönelik kapitalizm istilası tarihinden" bir sayfadır.
30 Mart 1929
Sayfa 154Kitabı okudu
"Tayfalar ve ateşçiler olmasa gemi gitmez. İşçiler çalışmasa kodamanların cebine metelik girmez. Az evvel dediğim gibi gemi satın almak, donatmak, hazırlamak için dökülen paralar da, elbette başka işçilerin kanları sömürülürek kazanılmıştır... Bizi sömürerek elde ettikleri paradır. Kodamanlarla bizim ilişkimiz ana babayla, üvey evlat muamelesi gören çocukların ilişkisi gibi la!"
Sayfa 137Kitabı okudu
Başkaldırı
... Bunu anladıklarında,artık, isyankar ruh tuhaf bir cazibe arz etmeye başladı ve herkesin yüreklerinde işler oldu. Şimdiye dek, aşırı bir zalimlikle sömürülmüşler, posaları çıkartılmıştı. Fakat bu durum şimdi beklenmedik bir şekilde lehlerine dönüyor, halihazırda meydan okumalarına elverişli bir zemin oluşturuyordu. Hal böyleyken, o şef bozuntusu da hiç bi bok değildi! Keyiflerine diyecek yoktu artık. Bu ruh halini yakalamalarıyla birlikte, adeta üzerlerine el feneri tutulmuş gibi, o zamana dek bir kurtçuk misali sürdürdükleri sefil hayatları, birdenbire capcanlı görünmeye başlamıştı gözlerinde.
Sayfa 127Kitabı okudu
"Kurtçukların ve sineklerin üşüştükleri çürümüş, tefessüf etmiş bir 'ceset' miyim ben?"
Sayfa 92Kitabı okudu