Yengeç sepeti sendromu
Crab mentality
Tek bir yengeci kovaya koyduğunuzda, rahatça tırmanıp kaçabilir. Fakat birden çok yengeci koyduğunuzda, hangisi tırmanışa geçiyorsa diğerleri onu aşağı çeker. Maalesef ülkemizde bu "Yengeç sepeti sendromu"nu akla gelebilecek her alanda yaşıyoruz.
Reklam
“Yengeç Sepeti Sendromu”
“İlk olarak Filipinli yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmış ‘Yengeç Sepeti Sendromunun’ şöyle bir hikâyesi var: Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri bir yengeç sepetinin içinde görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda, ‘Evet, tek bir yengeç olsaydı kesinlikle kaçardı. Ancak pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar,’ yanıtını alır.. Tek bir yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken, sayı arttıkça kaçış imkânsızlaşır. Sonunda kimse kazanamaz.. Yengeç Sepeti Sendromu, ‘ben yapamıyorsam sen de yapamazsın, ben başaramıyorsam sen de başaramazsın,’ felsefesini güder. Hayatımızın her evresinde bizi aşağı çekenler olur. Bakın bu durumu Cenap Şahabettin ne güzel özetlemiş: ‘Haset, başkasının balını, kendi ağzına zehir etmektir.’ Hayatınızın direksiyonunu kimsenin eline vermeyin…”
Yengeç sepeti sendromu hikayesi:
Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri bir sepetin içinde görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda, "Evet tek bir yengeç olsaydı kesinlikle kaçardı. Ancak pek çok yengeç varsa biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlarda aynı kaderi yaşarlar,' yanıtını alır. Tek yengeç kapaksız kovandan rahatlıkla çıkabilirken sayı arttıkça kaçış imkânsızlaşır. Çünkü birbirlerini yukarı itmek yerine aşağı çekerek engellerler. Sonunda kimse kazanamaz." Bakın bu durumu Cenap Şahabettin ne güzel özetlemiş: "Haset başkasının balını, kendi ağzına zehir etmektir."
Yengeç Sepeti Sendromu
Kumsal da yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri bir yengeç sepetinin içinde görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda, "evet, tek bir yengeç olsaydı kesinlikle kaçardı. Ancak pek çok yengeç varsa biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından Emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar," yanıtını alır. Tek yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken sayı arttıkça kaçış imkansızlaşır. Çünkü birbirlerini yukarı itmek yerine aşağı çekerek engellerler. Sonunda kimse kazanamaz. "
Yengeç Sepeti Sendromu
“yengeç sepeti sendromu.” bir grup yengeci bir sepete attığınızda, aralarından bazıları kutudan çıkmaya çalışıyormuş. Ancak alttaki yengeçler “ben çıkamazsam sen de çıkma” dercesine çıkabilenleri aşağıya çekmeye başlıyormuş.
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.