Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yiğit Muhammet Sarı

"içgüdülerimiz olmasa kimse kötü, çıkarlarımız olmasa kimse iyi olmazdı” alıntı
Reklam
ormanda bir ağaç devrilirse ve o anda orada bunu fark edecek kimse yoksa, ağaç orda kalıp çürümez mi? ve eğer isa uyku hapları yutup, bir banyonun zemininde tek başına ölseydi, cennete gider miydi? gösteri peygamberi / chuck palahniuk
"aynı yaz güneşinin kavurduğu küçük bir çiçeği, akşam çöktüğünde ferahlatan çiy taneleri gibidir hatıralar. belki bu yüzden ölümün derin uçurumunun kıyısında olan herkesin bütün yaşamını yeniden gördüğü söylenir. huzur içinde görebilmek için." insancıklar / dostoyevski

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"algımız gerçeğin olduğu gibi kopyası değildir. beynimiz duyu organlarından gelen uyarıyı işler. algılar birer portre gibidir. fotoğraf değildir. çizilen şeyin gerçekliği kadar, çizen ressamın niteliğinden de etkilenir. iki kişi aynı nesneye bakar, ama farklı şeyler görür. örneğin, çocuklar nesneyi algılayış biçimlerinin onun gerçek özelliği olduğunu sanırlar. herkes o nesneyi onların gördüğü gibi görmelidir. dünyadaki şey ile zihindeki şeyin aynı olduğunu düşünürler. tabiî olgunlaştıkça, algının aslında tümüyle bakış açısına ilişkin bir durum olduğunu anlarlar. dünyayı kendi gördükleri biçimde görmeyen, kendilerinden farklı düşünen insanları hainlikle, sapkınlıkla suçlayan kişiler; düşünce olgunluğu bakımından çocukluk evresinde takılıp kalmış olsalar gerektir. bir şeyle ilgili öznel deneyimimizi öncelikle otomatik olarak gerçekliğin doğru bir temsili olarak kabul ediyoruz. beynimiz dış gerçekliğin kendi yapabileceği en iyi yorumunu sunar bize. ve bu yorumlar sıklıkla o kadar iyidir, dünyanın gerçekte olduğu biçime o kadar benzemektedir ki, gördüğümüzün gerçek değil, bir yorum olduğunu fark etmeyiz." alıntı
Yıl 1979'du. Karadeniz'in şirin beldesi Fatsa'da belediye başkanı seçimi vardı. Ankara seçimi iki kez ertelemiş ama engelleyememişti. Sonunda Fatsalılar sandığa gitti. Sandıktan bağımsız aday Fikri Sönmez çıktı.. Üstelik ezici bir oyla; 3096. CHP, Adalet Partisi, MHP ve MSP'nin oylarını toplasan Sönmez'e yetişemiyordu. Artık Fatsa'nın yeni başkanı
Reklam
Bir profesör konferans vermek üzere salona girmiş. Ama bakmış ki salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda tereddüde düşen Profesör sonunda seyise sormuş: - Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mıyım, yoksa konuşmamalı mıyım? Seyis cevap vermiş: - Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim. Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamiş. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konferanstan sonra da kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş: - Konuşmamı nasıl buldun? Seyis cevap vermiş: - Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelir, biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim,ama elimdeki tüm yemi ona verip de hayvanı çatlatmazdım.
Zenginlerin vergi kaçırabileceği sayısız yöntem vardır. Fakirler dolaylı vergilerden kaçamadıklarından, oran olarak zenginlere kıyasla çok daha fazla vergi öderler. Yani devletiniz bile fakir olduğunuz için adeta sizi cezalandırır. Mesela 250 lira verip çürük dişinize dolgu yaptıramadığınız için ertesi yıl kanal tedavisine 950 lira ödemeniz
Ölümden koɾkmak anlamsızdıɾ; çünkü yaşadığımız süɾece ölüm yoktuɾ, ölüm geldiğinde ise aɾtık biz yokuz . Epiküɾ
demokrasi, ayak takımının despotizmidir. voltaire
Eğer düşmanlarımızın gizli tarihini okuyabilseydik, hepsinin hayatında kinimizi azaltmaya yetecek kadar acı ve elem bulurduk / H.W. Longfellow
Reklam
Pareto ilkesine göre, harcanan emeğin %20’si elde edilen sonuçların %80’ini üretir, ancak elde edilen sonucun %20’si emeğin %80’ini tüketir. Daha sıkı çalışmak yerine, öncelikle sonuçların %80’ini üreten emek üzerinde odaklanarak gerisinden vazgeçmeliyiz. En önemli işler üzerinde odaklanmak için daha fazla zamanımız olacak. Az sonuç getiren veya neredeyse hiçbir sonuç getirmeyen işlere “evet” demeyi bırakmalıyız. “Başarılı insanlar ile çok başarılı insanlar arasındaki fark, çok başarılı insanların neredeyse her şeye “hayır” demesidir. ” Warren Buffet
Doğrusal artışı sezgisel olarak kavrayabiliyoruz. Ancak üstel ve yüzdesel artış söz konusu olduğunda birçoğumuz doğru çıkarımlarda bulunamıyoruz. Acaba neden? Şimdi size iki soru soralım. BİRİNCİ SORU: Bir kâğıt parçası önce ortadan ikiye katlanıyor, sonra tekrar ortadan ikiye ve bu biçimde devam ediyor. 50 katlamanın ardından bu kâğıt ne
" ben düşünmekten yoruldum, benim yerime de düşünür müsün? benim yerime ilgilenir misin insanlarla, yalanla, ihanetle, yalnızlıkla? geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan? gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi. yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?" on the road
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.