Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yunus emre yıldırım

yunus emre yıldırım
@ynuusemre02
öğrenci
yükseklisans
istanbul
g.o.p
14 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
481 syf.
·
Puan vermedi
·
118 günde okudu
Serenad
SerenadZülfü Livaneli
9/10 · 136,6bin okunma
Reklam
İşin fenası nedir biliyor musunuz? tam hareket zamanını bilmemek. bugün yarın diye düşünmek ve böylece bu havadan gelen zamanı en manasız şekilde harcamak.
Sayfa 298Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mümtaz o günden beri suata karşı içinde farkında olmadan bütün zülüm görenlerin kendilerini zulmedene serçenin atmacaya karşı duyduğu cazibeye benzer bir his duyuyordu Buda tabiydi aralarında artık bir Frenk şairinin dediği gibi öldürücü şeylerin muzlim cazibesi konuşuyordu.
Sayfa 290Kitabı okudu
Bütün bunlar bir kadını sevdiği onun tarafından sevildiği içindi Bu aşk gibi güzel ve asil bir şeyden bu kötü dünyamızda tek kurtarıcı saymamız her selameti kendisinden beklememiz lazım gelen bir duygudan oluyordu bu ifritler ondan doğuyordu
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
Onun hayatı parça parça idi ayrı ayrı evlerde yaşıyordu aşkın ve vazifenin evlerinde yaşıyordu birinden öbürüne geçtiği zaman az çok kendi de değişiyordu bütün bunların mümtazın gözünden kaçmadığını biliyordu bir gün vücutlarımız birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir asıl mesele hayatımızı verebilmektir baştan aşağı bir aşkın olabilmek bir aynanın içine iki kişi girip oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır demişti
Sayfa 208Kitabı okudu
Belki bir insan hayatı zamanın fırınında ateşe attığımız bir kağıt kadar çabuk yanıyor belki hayat hakikaten bazı filozofların dediği gibi gülünç bir oyundur tam bir ümitsizlik içinde bir yığın karar kılıklı tereddüt ve küçük ümitsiz savunmalardır hatta hülyalardır ama gerçekten yaşamış bir insanın ömrü yine mühim bir şeydir çünkü ne kadar gülünç olursa olsun biz yine hayatı tam inkar edemiyoruz onu da kafamızın vehimleri olsa bile iyi kötü diye kıymetler arıyoruz aşka ihtirası yer veriyoruz san’atkarcasını yaşamanın küçük hesap ve İsraflarda kaybolmanın farklarını buluyoruz.
Sayfa 132Kitabı okudu
Hayır insan sadece uyurken ayrılmıyor arkada bırakmıyordu belki bütün ömrünce her an bir çok şeyler onu arkada bırakıyordu sonra olduğu yerde birden bire kabuklaşıyor çok ince görünmez bir şeyler o anda etrafında olanlardan ayrılıyordu biz mi gidiyoruz onlar mı Sual buydu
Sayfa 60 - DergahKitabı okudu
Mümtaz kendi sıkıntılarının hikayesi ile başkasını teselli etmek isteyen bir adamın sözünün bir türlü bitmeyeceğini birkaç defa tecrübe etmişti.
Sayfa 57 - DergahKitabı okudu
O daima hayatını içinden geldiği gibi yaşamıştı sonra onu kendine uydurmak zorunda kalınca öğrenmeye tanımaya başlamış tanıdım dediği yerde yine bilinmez bularak sonunda onun anlaşılmaz bir bilmece yalnız çaresizlikten ibaret acı bir bilmece olduğunu görünce dehşeti artmıştı şimdi şimdi artık bu hayata karşı bir kin ve gazap hissediyor bir şey yapamadığı için içinde büyüyen bu kin onu acı zalim yapıyordu
Reklam
Ve bu iki duygu arasında uykusuz geçen gecelerinde bin türlü kararsızlıkla ezilirken daima kendine hakim olmak zorunda oluşu onu hasta ediyordu uyuyamayacağını bilerek gecelerin yaklaşmasını artık kesinkes bir azabı bekler gibi korkuyla bekliyordu
Sayfa 148Kitabı okudu
Demek artık kesinlikle karar vermek lazım gelecekti ki seneler, hep çoğalan bir Üzüntü ve usanç ile geçerek ihtiyarlık bir gün onu çürütecekti hem de yaşamamış olarak hala yaşamakta olduğu sanılırken... her şey bitmişti öyle mi?
Sayfa 138Kitabı okudu
Bunlar tereddütleri, tereddütler düşünceleri doğuruyor, gecelerini fırtınalı yapıyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
Fakat fikrinin elinde o kadar esir ve güçsüzdü ki bu zevkinden mahrum kalmaya dayanamıyordu bunda onu mest edip iradesini elinden alan bir cazibe bir mutluluk vardı kendi eliyle bu mutluluğu geri çevirecek kadar gücü ruhuna geçirecek sözü yoktu o ruhuna hiçbir zaman söz geçirememiş her zaman onun elinde oyuncak olmuştu.
Sayfa 128Kitabı okudu
103 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.