“Demek hayatın eylülünde de ümitsizlik ve bezginlik yerine çaba göstermek bir şeye yarayabilirdi. Gerçi bu tabii bahardaki parlaklık ve gençlik gibi olamazdı fakat hayattan daha fazlasını istememeliydi. Bu bir gençlik olamamakla beraber yine bir hayat, özellikle sakin ve hiç olmazsa rahat bir hayat olurdu.” İlk öyküsü “Düşmüş” henüz on altı yaşındayken, hayranı da olduğu Halit Ziya Uşaklıgil’in Hizmet dergisinde yayımlanan, roman ve tiyatro türlerinde de eserler veren ve yazdıkları nedeniyle ordudan men edilen Mehmet Rauf, insan zihninin dehlizlerinde dolaşan bir kalemdi. Onun karakterleri iç sesinden kurtulamayan, duygularını sorgulayan, ikircikli biçarelerdi. Suat ile kocası Süreyya’nın hayatları, pek varlıklı olmadıkları için sıkıcı bir rutinde geçmektedir. Necip ise Süreyya’nın hem akrabası hem de yakın dostudur. Suat ile Necip arasında filizlenecek yasak aşk, bu üç karakteri hiç beklemedikleri şüphelere, aydınlanmalara sürükleyecek ve her şey, genç çiftin uzun süredir tatil için kiralamayı hayal ettikleri Boğaz’daki bir yalıda daha da karmaşık bir hâle gelecektir. 1900 yılında Servet-i Fünûn’da tefrika edilen, 1901’de ise kitap hâlinde yayımlanan, edebiyatımızın ilk psikolojik romanı Eylül, bağlılığın meşakkatli doğasını irdeleyen, yasak arzunun yıkıcılığına dair bir başyapıt.
344 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1901
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

256 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
uzun ve detaylı bir inceleme isteyen varsa.. buyurunuz
Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı kabul edilen, Mehmet Rauf’un ''İlk eserim son üstadıma'' ifadesiyle Halit Ziya Uşaklıgil’e ithaf ettiği romanı, Eylül. Eylül, benim Mehmet Rauf’tan okuduğum ikinci eser oldu. Öncesinde Genç Kız Kalbi’ni büyük bir hayranlıkla okumuş ve çok sevmiştim. Yazarın, özellikle bir erkek yazarın, içinde yaşadığı
Eylül
EylülMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202343,2bin okunma
302 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk psikolojik roman olması sebebiyle ayrı bir öneme sahiptir Mehmet Rauf'un Eylül'ü. Bir bakışın, gülüşün tahlilini sayfalar, sayfalarca anlatarak bir psikolojik roman olmanın hakkını fazlasıyla veriyor. Konu örgüsü açısından zayıf olduğunu söylersem, haksızlık yapmış olacağımı sanmıyorum. Bir bağ evinde başlayan roman, oradaki ortamdan bahsederek aile bireylerini de tanımamızı sağlar. Sonrasında tatilin devamı için yalıya geçiş... Ve işte öykünün tamamına yakın bölümünün anlatılacağı sahne! Suat'ın olgun, sevecen, anlayışlı, iyi niyetli, uysal hâlleri, Süreyya'nın, ki Suat'ın eşi olur kendileri, şen şakrak, şakacı, yüzeysel, yer yer bencil, ciddiyetsiz fakat insancıl kişiliği ve Necip'in beyefendi, olgun tavırları öyle bir işlenmiştir ki yıllardır tanıyor hissini kazanıyorsunuz. Roman kişilerinin ne iş yaptığına öyle pek dikkat edilmemiş. Tek işleri, gezmek, eğlenmek, sevmek! Para, hiç sorun olmuyor; eli cebe atınca, kendiliğinden çıkıveriyor! Tıpkı Aşk-ı Memnu'da olduğu gibi, Türk toplumunun küçük bir kesimi ele alınmış. Yalılarda, konaklarda yaşayan iyi eğitimli, müzikten anlayan, görgülü insanlar. Zaten dil olarak da Halit Ziya'ı anımsattığını söyleyebilirim. Buna rağmen, dönemin en değerli romanlarından biri. Psikoloji sevenler için birebir.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Kabalcı Yayınevi · 201243,2bin okunma
365 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
EYLÜL - Dikkat spoiler içerebilir!
İlk psikolojik roman Mehmet Rauf'un Eylül romanıdır. Bu naçizane genel kültür bilgisini alın ne yaparsanız yapın :) Kitabın başlarında biraz yavaş ilerleme söz konusu ve bu durum sizi sıkabilir. İlerleyen sayfalar daha akıcı ve derin. Nihayetinde kitabı kapattığınızda iyi ki okumuşum diyebileceğiniz bir eser şüpheniz olmasın. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201743,2bin okunma
365 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Eylül ayında okuduğum “EYLÜL...”
“VEDALARI BİLE BİR SAADET OLUYORDU.. ONLAR BİRBİRİNDEN AYRI BULUNMAKLA AYRILMIŞ OLMUYORLARDI...” Eylül (s. 178) Edebiyat derslerinin vazgeçilmez sorularından biri de şudur: İlk Türk psikolojik romanımız;
Mehmet Rauf
Mehmet Rauf
’un
Eylül
Eylül
kitabı. Ayrıca bireyin öznel yaşantısını doğrudan konu alan ilk roman olarak da bilinir.. İlk olarak 1900 yılında Servet-i
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201743,2bin okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Servet-i Fünun döneminde yazılmış olan bu eser, edebiyatımızdaki ilk psikolojik romandır. Baştan uyarayım psikolojik roman olduğu için bazı kısımlar size çok akıcı gelmeyebilir. Ancak kitabın anlatım tarzı ve konusuyla insanı kendine çektiğini düşünüyorum. Şunu da söylemeliyim ki Mehmet Rauf'un kalemiyle ilk kez Eylül romanıyla tanıştım. Diğer eserlerini de mutlaka okumak istiyorum. Türk edebiyatında önemli olan bu eseri herkesin okumasını tavsiye ederim.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Turna Yayınları · 200943,2bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Olaydan ziyade durum ve psikoloji ağırlıklı bir kitap olduğu için yavaş ilerledi. Fakat anlatılan aşk, onu işleyiş, kurgusu ve finaliyle etkilendiğim ve tavsiye edebileceğim bir kitap.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Ren Kitap · 202043,2bin okunma
272 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olan Eylül; Süreyya - Suad - Necib üçgeninde yaşanan olayların ve duyguların anlatıldığı, diğer yardımcı karakterlerin bu durumun içine dahil olduğu yeşilçam tadında bir eser. Kısa bir özet geçecek olursak Süreyya, hanımı Suad ile babasının köşkünde ikamet etmektedirler. Memur olarak çalışan Süreyya yaz tatillerini babasının bağ evinde geçirmeyi sıkıcı bulup, İstanbul'un serin sularında ve adalarda yaşamayı hayal etmektedir. Aldığı maaş geçimini zor sağlarken yalıda yaşama isteği ancak hayal olarak kalır. Necib ise çalışmadan geçinen, hayatını eğlenceye adamış, evlenmekten uzak, arada sırada köşke misafir olarak gelen bir karakterdir. Suad, kocasının hayali olan yalıda yaşama isteğini babasından aldığı borç para ile gerçekleştirir. Daha sonra eşi Süreyya ile buraya taşınırlar ve Necib'i misafir olarak kalması için sürekli yalıya davet ederler. Bundan sonrasını anlatırsam kitabı okumanın bir anlamı kalmayacak. Kısaca konusunu ele alacak olursak aradığı kadını ve aşkı bir türlü bulamayan Necib'i, aradığı mutluluğu evliliğinde bulamayan ya da bulduğunu zannedip yanılan Suad ile aralarında geçen yasak aşkı anlatılır. Yazar biz okuyuculara ailenin önemi ve kavramını, ahlâki değerler ve insani duygular arasındaki bağlantıyı, ayrıca İstanbul'un çekici yaşamını anlatıyor. Keyifli okumalar dilerim...
Eylül
EylülMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202143,2bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Eylülden daha ne beklenir ? Eylül, malum ya, hüzün ve matem ayıdır…
Bilinen üzere
Eylül
Eylül
ilk psikolojik roman olarak kabul edilir. Aslına bakarsanız bu tam yerinde olmuş diyebilirim. Kitabı okumaya başladığımda, kitabın adının niye Eylül olduğunu uzun süre anlayamamıştım. Ta ki eylülün insanlar üzerindeki etkilerini anlatıp, karakterlere bağlayana kadar… Kitaptaki karakterlerin isimleri de esasen bizim
Eylül
EylülMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202343,2bin okunma
365 syf.
·
Puan vermedi
Roman, edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman olma özelliğiyle ön plana çıkmakta. Konu her ne kadar klasik Fransız "Aşk Üçgeni" konusunu işlese de, aslında bunun Rauf hocanın, psikoloji işlemek için kullandığı bir temel olduğunu fark ediyoruz. Karakterler gelişmeler bağlamında değil, psikoloji olarak ilerlemekte. Dolayısıyla psikolojik olarak ilerlemekte hikâye. Ana karakterlerden olan Necip, mutlu görünse de depresif bir psikolojide, vakti zamanında birlikte olduğu kadınların hep evli olmalarından mütevellit, evlenmeye pek sıcak bakmayan bir karakter. Diğer karakterlerden Suat ise kocası Süreyya'yı çok sevmekte, ancak eşinin çok yakın arkadaşı Necip'in sürekli yanlarına gelmesiyle, aşkını sorgulayan, aşklarını hep korumak istercesine suskun olan bir kadın. Süreyya her ne kadar ihmalkâr olsa da burada evliliklerle dikkat edilmesi gerekilen şeylerin altı çizilmiş. Süreyya zamanla birlikte ömür harcadığı eşine olan sevgisini sorgularken, bir yandanda gönlünü kaptırdığı başkasının gerçek yüzünü görerek ikileme düşmektedir. Sonunun beklenmedik olması bir yana, sonunda boşluklar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Eserde bazı şeylerin soru işareti kalıyor, açıklanmıyor. Bazen, hatta yer yer hikâyeden kopukluğa sebebiyet verebilecek bir sıkıntı bence bu. Ancak eserin kalitesi hakkında konuşmaya gerek yok, yalnız okurken sizin de psikolojiniz etkilenmekte, bunu da göz önünde bulundurmakta fayda var. Keyifli okumalar.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201743,2bin okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
1901 yılında yayınlanan Eylül kitabı Türk Edebiyatının ilk psikolojik kitabı olmasının yanı sıra Mehmet Rauf’un ilk kitabıdır. Roman ilk olarak 1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde yayınlanmış, başlarda ilgi görmeyen yazı serisi sonlara doğru büyük beğeni toplayınca kitap haline getirilmiştir. Yasak Aşk konusu üzerinden kurgulanan roman; aile kavramı, mutsuz evlilikler, ahlaki değerler, insani duygular ve dönemin İstanbul yaşamını da derinlemesine işlemekte, kişilerin psikolojilerini detaylı olarak inceleyerek bizi o karakterlerle resmen bir bütün haline getirerek kusursuz bir eser ortaya koymuştur. Kitabı okurken kendinizi bir düşünce deryasında buluyor ve karakterlerin en derin düşüncelerine kadar şahit oluyorsunuz. Olayların eylemsel olarak değil, düşünsel olarak ilerlemesi konunun durgunluğu bakımından bazı okuyucuları sıkabilir ama psikolojik bir roman olduğu için hoş görmek gerekir :) Zaten yazar vurucu bir son ile okuyucuyu şaşırtmasını biliyor “ ah anlatabilsem” :) Yazının sonuna gelirken herkesin okumasını gerektiğini düşündüğüm kitabın adının neden Eylül olduğunu yazardan okuyalım. "İşte Eylül`ün esasını oluşturan fikri yani gençliğin akan bir su, esen bir rüzgar gibi durdurulması ya da geciktirilmesi imkansız bir surette uçup gittiğini takdir etmek, eylülde baharın dönüşü nasıl mümkün değilse şimdi her şeyin faydasız olduğunu anlamak, ziyan olarak geçen güzel günlerin özlemiyle harap olmak fikrini burada kaptım."
Eylül
EylülMehmet Rauf · Bordo Siyah Yayınları · 201843,2bin okunma

Yazar Hakkında

Mehmet Rauf
Mehmet RaufYazar · 40 kitap
Mehmed Rauf Servetifünun romancılarından, 1875 yılında doğdu, 1931 yılında İstanbul'da öldü. Bahriye Mektebi'ni bitirdi (1893), deniz subayı oldu, staj için Girit'e (1894), Kiel kanalının açılış töreninde bulunmak üzere Almanya'ya (1895) gönderildi, dönüşte İstanbul'da Tarabya'da elçilik gemilerinin irtibat subaylığına atandı. 1908'den sonra bahriye'den ayrıldı, hayatını yazarlıkla kazanmaya başladı. Cumhuriyet devrinde kadın dergileri çıkardı, ticaretli uğraştı. On altı yaşındayken yazdığı Düşmüş adlı hikayesini İzmir'e, Halit Ziya'ya göndermiş, Halit Ziya da Hizmet gazetesinde basmıştı, daha sonra İstanbul'da Mektep dergisinde yazıları çıktı. Halit Ziya, Cenap Şehabettin, Hüseyin Cahit'le böylece önceden tanışan Mehmed Rauf, sanatının en başarılı eserini Eylül romanıyla verdi; psikolojik roman örneği olan Eylül'de olduğu gibi öteki eserlerinde de özellikle aşk maceralarını konu yaptı. Romanları: Eylül (1901), Genç Kız Kalbi (1925), Böğütlen (1926), Define (1927), Son Yıldız (1927), Kan Damlası (1928), Halâs (1929) Hikâye Kitapları: İhtizar (Cançekişme, 1909), Âşıknâme (1909), Son Emel (1913), Hanımlar Arasında (1914), Bir Aşkın Tarihi (1915), Üç Hikâye (1919), İlk Temas İlk Zevk (1923), Aşk Kadını (1923), Eski Aşk Geceeri (1924) Mensur Şiir: Siyah İnciler (1901, 1925) Oyunlar: Ferdi ve Şürekâsı (1909, filme de alındı: 1917), Cidal (Kavga, 1911), Sansar (1920), Ceriha (Yara, 1927)  
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.