Hahahaha, V. Hugo’nun felsefe sevdasını ve düşünme şeklini seviyorum. Kısacası V. Hugo’yu seviyorum. :D
Umarım kitabı beğenmişsinizdir. Şahsen beğenilmeyecek gibi değil. 😅
(Alıntıyı kendi adımdan yola çıkarak ayrıca beğendim. :D)
Sefiller (2 Cilt Takım) bir başyapıt. Biraz da tarih bilgisi gerektiriyor. Ama ben hiç yan okumaya girmeden doğrudan metni baz alıyorum. Ve okuduğum kadarıyla müthişti, umarım bu izlenimim değişmez.
Gene Dekart Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu, Sefiller ve Deniz İşçileri birbirinden bağımsız bir üçlemedir. Sırasıyla din, toplum ve doğa konularını işliyor. Ancak Hugo her eserine felsefeyi dahil eder. Hem felsefe bilgisi, hem düşünceleri açısından benim çok sevdiğim bir yazardır. Çağının ötesinde mi desem, kendine özgü mü desem bilemiyorum. Hem kalemi hem düşünceleri çok çarpıcı.
Okumaya devam ettikçe izleniminizin değişmeyeceğine hiç kuşkum yok. Hatta ikinci cildi okurken daha bir içine gireceğinizi düşünüyorum. Sayfalar kendini belli etmeden akıp gidiyor. ^^
Victor Hugo saygım arttı. Ben tamamen birbirinden bağımsız eserler olduğunu zannediyordum. Bu bahsettiğiniz konu bağlantılarını kuramamıştım. 1862’de basılan
Sefiller (2 Cilt Takım) ise çağının çok ötesinde (dışında) bir dima gerektiriyor. Herkesin okuyabileceği ve her algı seviyesine (çok derininden çok yüzeyseline) benzer tesiri olabilecek böylesine evrensel bir şey yaratmak…’neredeyse’ imkânsız.