Yorum

Oğuz Aktürk isimli okurun asıl gönderisini gör
İbrahim okurunun profil resmi
Pessoa özetle şunu der, Çok acı çekenler zamanla kayıtsızlaşır, bende Rauf bey de o kayıtzıslığı görmüştüm okuduğumda. Elbette acı çekmeden kayıtsızlığa ulaşanlar ya da doğuştan kayıtsız olanlar vardı Mersault gibi. Herhalde o bu meselenin dibiydi. Hiçbir zaman için anlatmadı bir defter yazmadı, herhalde dünyayı anlama çabası da yoktu. Pessoa, Rauf bey ve Sartre'nin bulantısının baş karakteri vardı birde bunlar bıraz daha farklı kayıtsızlar. Elbette dertleri birbirinden farklı birileri dünyayı anlamlandırma çabasına duygularından sıyrılarak devam ederken, Rauf bey duygularının yanılsamasıyla hayata gözlerini yumdu. Elbette ki tek bir kişiye bağladığı dünyanın anlamını yitirirerek. Peki neden bu kadar tatava. Hepsinin ortak bir noktası var,dünyanın anlamsızlığı ve ortak tavır bir bıkkınlık, kayıtsızlık hali. Kalemine sağlık.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Bu harmanlanmış yorumu yazarken senin birçok şeye kayıtsız kalmadığını görüyorum ben de mesela. Başka yazarlar ve başka karakterlerle bu kitabı bağdaştırmaya çalışmak güzel bir çabadır bence. Bunu ben de çok yapıyorum çünkü. :) Senin de kalemine sağlık dostum. Kayıtsızlıklarımızı kendimiz ve herkes için iyi bir şekilde kullanabilelim hep.
İbrahim okurunun profil resmi
Bu aralar bende bir farklılık var. Şu yukarıdakilerin hiçbirini düşünülerek yazılmadı aslında. Aklımda farklı birşey vardı, şu an ne olduğunu da unuttum. Pessoa'nın sözüyle girip ona başlayacaktım bambaşka birşey çıktı ortaya. Ne zaman birşeyler yazayım desem aynı mesele oluyor. Açıldıkça açılıyor esas mevzuuya değinemeden yazı bitiyor :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Bence böyle daha değerli olmuş hocam. İçinden ne geliyorsa yazmışsın. Klavyeye kendi gitmiş ellerin demek ki... Bazı şeyleri de düşünmeyerek, özgürce, yalnız özgürlükle yazalım işte biraz da.
İbrahim okurunun profil resmi
Bu son okuduğum yazarların etkisi heralde ya da okudukça yazma yetimiz gelişiyor. Elbette ki sadece aklımdakileri yazsam yazma yetim daha zayıf kalır. Bir üst safha heralde etraflıca düşünüp aklımızdakini kağıda dökmek. Zaten hepte istemişimdir birebir aklımdakini dökebilmeyi. Tam da dediğin gibi özgürce zihnindekini dökebilmek eylemi. Nitekim düşünülen düşünüldüğünde an da kağıda dökülmez tasarlanmaya çalışılırsa ilk düşünce çıkmıyor, yazılmak istenen yazılmıyor aslında. Velhasıl kelam konu dağılıyor yıne heralde bu aralar pek birşey yazmıyorum, anlatma isteği var içimde. Sağlıcakla..
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.