Yorum

Metin T. isimli okurun asıl gönderisini gör
Cetin Demirkiran okurunun profil resmi
Merhaba Iletimin asil sebebini yazimin basinda yazayim ki kafanizda soru isareti olusmasin. Sadik Hidayetin " Kör Baykus " romanina her ikimizinde tipa tip ayni düsüncelerde olusumuz hatta ayni kelimeleri kullanarak inceleme kaleme almis olmamiz ki, iyi ki yayinlamamisim cünkü inanin caldi derlerdi. Etkilenmis demeye meyil birakmiyacak sekilde benzerlik tasiyor anlatilarimiz. Beni size yazmaya iten sebebin ikinci yüzü ise sizin paylasmis oldugunuz Semih beyin Peyami Safa'nin "Matmazel Noraliya'nın Koltuğu" kitabina yapmis oldugu inceleme. Mütis güzel yazmis lakin ! Lakin kelimesini acmadan önce ilk sunu yazayim Semih bey ile ayni kanidayim Peyami Safan'nin vermek istedigi mesaja ve kisisel düsünce örgüsü hakkinda. Lakin...... O kadar doyurcu bir inceleme yazmis ki, kitabin kendisinde daha fazla ilgi görme olasiligi yüzde doksanbeslerde. Amma...... iste sorunda burada kitabi okumak isteyenlerini düsüncelerini o kadar fazla doyurmus ki kendi kendilerine düsünmelerine firsat bile yok. Demek istedigim böylelikle okuyacaklari uyusturmus. Kitaba girerken bir ön fikir , bir hazir durus ile girecekler. Incelemelerde kitap hakkinda yazilan yargilar okuyuculari bir sekilde kaliplastiracagina inaniyorum. Bu sebebden dolayi uzun bir süredir inceleme yazmaktan uzak duruyorum. Incelemelerimizde haddinden fazla doyurucu olursak, kendi düsünen degil düsündürülen bir toplum meydana getirecegimizin kanisindayim. Siz simdi bana diyeceksinizki o vakit size benim hakkimda " iyi ki varsiniz" dedirttirecek bu yaziyi nasil okuyacaktiniz. Haklisiniz, fakat benim korkum kopyala yapistir hayatlar meydana getirmek. Tek kisinin özeti olmaya basladi insanlar sanki kanimca. Farkli olmak, basit detaylarda gizli oldugunu bilirim ve benimserim kendimce. Uyusurlar dedim cünkü insanlar kolaycidir hazira konarlar sizin gibi kafa patlatmazlar. Yön vermis olursunuz fikir duruslarina. Sizin fikirlerinizi Edebiyat denizine attiklari oltalarina yem yaparlar. Bu yazdiklarim katien kisiseldir, - benim korkularimdir- Inceleminizde kitabi öyle bir SIKMISINIZ ( klavye almanca oldugu icin büyük yazdim) öz suyunu cikarmissiniz. Aslinda bravo, masallah demek lazimken sizi elestridigim icin özür diliyorum. Lakin kaygilarimi yazdim. Uzun yazan, uzun okumaya alisiktir, varsayim ve önyargilarimla yaziyi biraz uzun tutdum lakin yinede kisa tutuyorum. Piskoloji, sosyoloji ve edebiyatin ana termoloji kavramlarini kullanmadim ki, kendini begenmis görüntüsü vermis olmayayim diye. Sürsü lisan ettim ise, kusur benden af sizden. Saygilarimla Cetin Demirkiran
Metin T. okurunun profil resmi
Ancak 2. yorumdan sonra fark ettim bu uzun ilk yorumunuzu. İnsan kendi okumasından sonra düşünür değil mi? Ne okudum, ne anlatıyordu, ne anladım. Bunların karşılığını kendi zihninde arar. Nelerin içinde arar? Birikiminin. Birikimi nasıl yapar? Diğer insanların yazdıklarını okuyarak. Çünkü her birey, insanlığın binlerce yılldır biriktirdiği hazineye ancak okuyarak ulaşır. Bu şu demektir, her yazdığımız metinde bizden önce yazılmış metinlerin izi vardır. Başka türlü olamaz değil mi? Bizim fikri duruşlarımız da aynı yolu izler. Geldiğimizde vardır, gittiğimizde arkamızda kalır. Ama çok küçücük bir fark olsa da arada bir fark olur. O fark işte, göçenlerden geriye kalandır. Yazdıklarınız ilham verici. Düşündüm ve düşüneceğim. Bir çok noktada katılıyorum. Kaleminize sağlık.
Cetin Demirkiran okurunun profil resmi
Metin bey cok iyimsersiniz. Keske dediginiz gibi olsa. Insan kendi okumasindan sonra düsünse. Ne okudum dese, ne anladim dese, bunlarin karsiligini keske kendi birikimi ve kendi zihninde arasa. Aklini baskasina kiraya vermese. Dinlerin günümüze kadar gelisindeki en büyük sorun bu iste. Elif hanimin yorumunu su cümlelerle cevapladim " Bazi incelemeleri okuduklari icin anlamalari gerekeni iskaliyorlar insanlar. Bir cok kitapdan ve birkac sene sonra anlamalari gereken bir seyi hizlandirilmis olarak ögreniyorlar pardon egitiliyorlar. Buna okuduklari an itibari ile ne egitimleri nede bilgileri kavramaya hazmetmeye yeterli. Mis gibi yapiyorlar, dik-larini zannediyorlar, Özümsemek gerektigini unutuyorlar. Bunlarin müsebbibi kim sorusunu kimse sormuyor. Kopyala yapistir hayatlar yasiyorlar-yasatiyorlar. Insanlar düsünmüyor sadece düsündürülüyorlar. Insanlar birbirine dönüsüyor.Kendilerini arayip bulamiyorlar. Ben sen oluyorum, sen de ben oluyorsun bunada biz diyorlar. Kendilerini arayip bulamayinca böylece hic benzemiyorlar kendilerine hayatin son cegregine geldiklerinde. Bir gün bir ucak seyahatinda cok önlü olan Bay X koltuk arkadasinla tanismak ister ve uzun konusmadan sonra sorar elinizdeki kitap kimin der yan koltuk arkadasi cok önlü Bay X diye birine ait oldugunu söyler. Ve Bay X akillara tokmak bir soru sorar. Sen kim olmak isterdin der. Yolculuk arkadasi söyle bir cevap veriri - Bay X olmak - isterdim der. Bay X bu cevaba karsilik " Ondan bir tane var bu dünyada ikitane olmasi neyi degistirir" der. Hic kendin olmayi düsündün mü ? der."
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.