Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

melike

melike
@yulaa
Kadın memurların işlerini yitirmekten, fahişelerin yaşamlarını yitirmekten korktuğundan daha çok korktuklarını fark ettim. Kadınlar işlerini kaybedip fahişe olmaktan korkarlar: çünkü fahişelerin yaşantısının kendilerininkinden daha iyi olduğunu bilmezler. Böylece yaşamlarına, sağlıklarına, bedenlerine ve akıllarına ilişkin hayali korkularının bedelini öderler.
Sayfa 80
Reklam
Sevmeden söylemek çok acı, korkunç doğrusu bu kelimeye çok acıyorum. Çünkü her önüne gelen boş boş sevmeden "Seni seviyorum." diyor.
Sayfa 53
Bazen gerçekten birine çok ihtiyaç duyuyorum. Sakın "Aman daha yaşın için biraz erken. Daha önünde çok zamanın var" diye düşünme. Çünkü yaş diye bir şey olamaz. Ben ne zaman bir insana(yani ona) ihtiyaç duyuyorsam, kendimi biriyle bütün olarak düşünebiliyorsam işte o zaman zamanında gelmiş demektir.
Sayfa 51

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her zaman istediğim bir şey var. Benim ona ihtiyacım olduğu zamanlarda yanımda onun olması. Fakat o nerede?
Sayfa 51
oldun Burçak:')
Keşke ben de öldükten sonra bu günlükle ünlü olsam.
Sayfa 38
Reklam
Hayatım boyunca yaptığım, ayakta kalmak, mutlu olmak, başarabildigim tek şey daha güzel, daha mutlu günleri beklemek oldu. Her zaman bir şeyleri bekleyerek yaşıyorum. Çoğunlukla da geleceğimi.
Sayfa 31
Bazı insanların mutsuzluğu, diğerlerinin aşkı hissettiği gibi hissettiğini biliyorum artık: mahrem, yoğun ve karşılık beklemeksizin.
Sayfa 161
Yakınlarımızın hiç üzülmemesi için her şeyden özveride bulunmamız gerekiyor gibi geliyor bana. Ama bu kez üzülen siz oluyorsunuz. Yaptığınız her fedakarlık sizi boğuyor. Üstelik bu kararı verdiniz diyelim, sınırsız özveri de karşınızdakini sıkmaz mı? Sürekli fedakarlık yapan bir insana gerçekten saygı duyulabilir mi? Eşinin özverisinden de hoşnut olan bir insan da duygusuz, ruhsuz demektir.
Sayfa 95
İsterdim ki insanlarin sadece kendilerini ilgilendirecek olan yaşam tarzına bakmadan, onları beyin, kültür, üretim, topluma yararı ve insanligiyla degerlendirebilecek kişilerle dolu bir ülkede yaşayabileyim.
Sayfa 156
Zenginlik deniz suyuna benzer: Ne kadar içilirse o kadar susatır.
Sayfa 20
Reklam
Sohbetin baştan çıkarıcı bir yanı vardır, gizlice sokulup yanaşır ve sarhoşluktan ya da aşktan farksız şekilde sirlari açığa çıkarır.
Sayfa 28
...bizden hiç eksik olmayan acıya daima ayrı bir dışsal neden, adeta bir bahane ararız; tıpkı efendi sahibi olmak için özgür insanın kendine put yapması gibi.
Sayfa 25
İnsanlar pardon bayanlar ikiye ayrılırlar: kadınlar ve kızlar. Genellikle evli olanlara kadın denir ama, evlenmeden kadınlığa ulaşanlar da çok iyi bilinir... Onlar aile içinde genç kızdırlar ama, kendi arkadaş çevrelerinde, <<O kadındır biliyor musun>> diye dehşetle ve tiksintiyle anılırlar.
Sayfa 59
Biliyorum...Kızlar evlenirken kız olmalı... olmazlarsa çok fena olur... kızlar el değmemişliklerini, kullanılmamış olduklarını ancak böyle kanıtlayabilirler sahiplerine... Erkekler ilk olmak isterler, ilk ve tek, yalnız onu tanısın, başkalarını bilmesin, en iyi o sansın isterler... Onların zevk almaları gerek, biz almamalıyız, biz yalnızca onlara zevk vermeliyiz, verirken de damgalanmalı, itilip kakılmalıyız...
Sayfa 57
Onu en çok kederlendiren, şu yaşarken ölen ruhuydu.
Sayfa 255
350 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.