Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Seyrimde bir şehre vardım Gördüm sarayı güldür gül Sultanının tâcı tahtı Bağı duvarı güldür gül Gül alırlar gül satarlar Gülden terazi tutarlar Gülü gül ile tartarlar
Kudüs Peygamber Efendimizin (sav) in emanetidir bize Hz Ömer'in hediyesidir Nurettin zenginin rüyası Selahattin Yusuf'un armağanıdır arzın üstünde bir Sancak görkemli bir çınardır udüs Mekke'nin kuzeyindeki kardeşi İstanbul'un ikizi Medine'nin sesidir kahiredir isfahan'dır bağdat'tır dicledir fırat'tır nildi süphan'dır ağrıdır ağırdır büyük Ey Kudüs ağlıyor her yanımız şanı yüce rabbimizin çevresine mübarek kıldığı ilk kıblemiz oradadır canımızdır O yüzden Kudüs bizim Sağ yanımızdır önümüzdür arda'mızdır yakınımızdır uzağımızdır sevdamızdır soluğumuzdur havadır Kudüs her Müslümanın içinde kanayan bir güldür Kudüs insana zamana varlığa anlam katan şehirdir Kudüs insanı zamanı varlığı yoran şehirdir udüs Davut'un Süleyman'ın zekeriya'nın Yahya'nın Meryem'in İsa'nın şehri Kudüs Ulu Nebi'nin Kutlu elçinin ayağına basmak olan gönlün kapısı şehir Kudüs hattap oğlu Ömer'in Cerrahoğlu Ebu ubeyde'nin sabit oğlu ubade'nin Necmettin oğlu Yusuf Selahattin'in hediyesi emaneti Kudüs �zzettin kastamın müftü Hacı Muhammed Emin Hüseyin'in seninle cennete doğar çocuklar unutkanlığımızı gafletimizi alıp götüren Rüzgar kalp aralığında dünyayı hiçe Sayan Müslüman sahası ahiretin kocaman sorusu Üstat Sezai Karakoç gökte yapılıp yere indirilen şehir der Kudüs için Akif İnan da ' Kudüs için esir bir İslam beldesidir Yahudi'nin malı olamaz' der
Reklam
Ya Rabbi Aşkın Ver Bana
Yâ Rabbi aşkın ver bana Hû diyeyim döne döne Aşkın ile yana yana Hû diyeyim döne döne Çâhe düşdüm Yusuf gibi Derde düşdüm Eyyub gibi Ağlayayım Yâkup gibi
• Sami Yusuf
youtu.be/4ronY7Z-9uE Ben yürürüm yana yana Aşk boyadı beni kana Ne âkilem ne divane Gel gör beni aşk neyledi Gâh eserim yeller gibi
Yâ Rabbi aşkın ver bana Hû diyeyim döne döne Aşkın ile yana yana Hû diyeyim döne döne Çâhe düşdüm Yusuf gibi Derde düşdüm Eyyub gibi Ağlayayım Yâkub gibi Hû diyeyim döne döne Mevlâm koma beni bana Al gönlümü senden yana Müştâkın oluben sana Hû diyeyim döne döne Seyyid Nizâmoğlu kuldur İster güldür ister öldür Aşkınla gönlümü doldur Hû diyeyim döne döne youtu.be/Bi-FX-4hHFY?si=... 🌿🕊️
Ya Rabbi aşkın ver bana, Hû diyeyim döne döne Aşkın ile yana yana, Hû diyeyim döne döne Çâha düştüm Yusuf gibi, derde düştüm Eyyüb gibi Ağlayayım Yâkup gibi, Hû diyeyim döne döne Mevlam koma beni bana, al gönlümü senden yana Müştâkın olup ben sana, Hû diyeyim döne döne Seyyid Nizamoğlu kuldur, ister ağlat ister güldür Aşkın ile gönlüm doldur, Hû diyeyim döne döne
Reklam
Ya Rabbi Aşkın Ver Bana
Yâ Rabbi aşkın ver bana Hû diyeyim döne döne Aşkın ile yana yana Hû diyeyim döne döne Çâhe düşdüm Yusuf gibi Derde düşdüm Eyyub gibi Ağlayayım Yâkup gibi Hû diyeyim döne döne Mevlâm koma beni bana Al gönlümü senden yana Müştakın oluben sana Hû diyeyim döne döne Seyyid Nizâmoğlu kuldur İster güldür ister öldür Aşkınla gönlümü doldur Hû diyeyim döne döne Güftekârı: Seyyid Nizamoğlu Seyfullah Hz youtu.be/Bi-FX-4hHFY
Mem nelere gark olmadı Zin'in ateşi için Ferhat dağlar delmedi mi Şirin'in düşü için Kusur ise her saniye her yerde seni anmak Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu Aydan dökülürcesine kana kana içilir
Aşk bir güldür Yusuf'a benzer, kokusunu almaya Yakup ister
‘bu da geçer ya hû’ sözü sanki yeni söylenmiş gibi arzı ve arşı kuşatmıştı. matem rüzgârları tüm mısır’ı çepeçevre sarmış, ölümün sükûtu, sarayın avlusunda bekleşen muhafızları bile lâl etmişti. mükedderdi tüm mısır. zalim vezir şaver’in idamıyla mesrur olan mazlumların sevinçleri kursaklarında kalmıştı. sadece iki ay vezirlik yapan büyük selçuklu emiri, fatımi veziri, islâm mücahidi şirkuh, hakka yürümüş, ömür kitabını hitama erdirmişti. nevruzun şu güzelim günlerinde, sanki hazan mevsimi düşmüştü kimsesiz çöllere. sarayın avlusuna konulan musalla taşında bekleyen yeşil örtülü tabut, en değişmez hakikati haykırıyordu. ölüm değil miydi zaten gerçek hayat? ölümle başlamaz mıydı sonsuzluk yolculuğu? işte şimdi tabutunun içine boylu boyunca uzanmış yatan şirkuh, yüzüne takılan son tebessüm muştusuyla, o yolculuğa çıkmıştı. terhis olmuştu dünyanın bitmek bilmez meşakkat ve kederinden. ömrünü vakfettiği ebedi dergâha müteveccih, kabrine konulacağı anı, edep içerisinde bekliyordu. (bkz: yusuf güldür) (bkz: selahaddin eyyubi aşk-ı kudüs)
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.