yukarıdan bakıldığında nasıl da küçücüktü insanlar. hele ki hak katından, arş-ı âlâ’dan bakıldığında, yaratıcı’nın izzet ve azameti, kudret ve zenginliği karşısında ne kadar da küçük olmalıydılar. (bkz: yusuf güldür) (bkz: selahaddin eyyubi aşk-ı kudüs)
pek çok kabahat affedilebilir, pek çok suç bağışlanabilirdi ama söz konusu ihanet olunca, durum bambaşka bir çehreye bürünüyordu. dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir medeniyet telakkisi içinde, ihanetin affı ve haine merhamet yoktu. bu, insanın bidayeti kadar eski ve kadim bir gelenekti. bir kere ihanet eden, bir kere nefsine yenilen, fırsat bulduğu her zaman bu kansızlığı gösterebilir, en beklenmedik anda insanı sırtından bıçaklayabilirdi. işte bu yüzden, herkesin tek atımlık bir hakkı vardı. (bkz: yusuf güldür) (bkz: selahaddin eyyubi aşk-ı kudüs)
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.