Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Abdullah Demir

Abdullah Demir
@yuzarsif71
Sosyal Platformun altın kuralı Ya HAYIR paylaş yada kapat gitsin
Seyit Kutub’un hezeyanları!
Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar
Reklam
Ramazan bayramı sünnetleri
Mutluluk ve sükunet dolu günler olan bayramlar, Müslümanların birlik ve beraberliklerini kuvvetlendiren, yüzlerde tebessüme vesile olan zaman dilimleridir. Resulullah (SAV) Ramazan ve Kurban bayramlarında oldukça sevinçli olurdu. Toplumsal olarak sevinç dolu bu günlerde Efendimiz (SAV) hastaları ziyaret eder, sadaka verir, ev ziyaretleri yapar, misafirlerine ikramda bulunurdu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayırlı bayramlar
Cumanız mübarek sıhhat ve afiyetiniz daim olsun
Müekked sünnetlerden bazıları şunlardır: 1- İki kişi de olsa, farz namazı cemaatle kılmak. 2- Namazları sarık veya takkeyle kılmak, 3- Abdestte, eli ve ayakları üç defa yıkamak, 4- Abdest alırken başı kaplama mesh yapmak [Maliki ve Hanbeli’de farzdır], 5- Misvak kullanmak, 6- Kuşluk, Evvabin, Teheccüd, Tehıyyet-ül-mescid, Sübha namazı kılmak, 7- İstişare ve istihare yapmak, 8- Aksırınca Elhamdülillah demek. 9- Ödünç verirken iki şahit bulundurmak veya senet yazmak. Buna vacib diyen âlimler de olmuştur, 10- Sünnete uygun selam vermek, 11- Cuma günü gusletmek, 12- Duada elleri sünnete uygun açmak, 13- Faydalı işe başlarken Besmele çekmek, 14- Yatağa abdestli girmek, 15- Ölüm veya kötü bir haber duyunca, (İnna lillah ve innâ ileyhi râci’ûn) demek.
Reklam
Hz. Muhammed efendimiz s.a.v: “Mü’min, bal arısına benzer. Temiz olanı yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar (sâlih ve sâdık kişilerle dost olur) ve konduğu yeri ne kırar ne de bozar (bilâkis ihyâ ve âbâd eder).” (Ahmed bin Hanbel, II, 199)
Aşağılık medeniyetin talihsiz yükselişi
1700'lü yıllar Fransa'sında en popüler eğlence, Paris caddelerine kocaman bir kızgın sac koyup kedileri üzerine bıraktıktan sonra eziyet çekmelerini seyreden kalabalıkların kahkahalarıydı.
İlk Namaz
Amerika’nın muhtelif üniversitelerinde görev yapan matematik Profesörü Jefri Lang İslam’a giriş hikayesini yazmış olduğu ‘Melekler soruncaya kadar‘ isimli eserinde derin felsefi düşüncelerle, ruhani duygular arasında ilk namazını şöyle dile getiriyor. Müslüman olduğum gün cami imamı, bana namazın kılınışını açıklayan bir kitap verdi. Ancak
Hz Muhammed sallâllâhu aleyhi ve sellem buyurur: “Allah Teâlâ; çocukça (lâubâlî) davranışları olmayan, hayra yönelip hevâ ve hevesi terk eden, vakar sahibi, olgun genci sever.” (Ahmed, IV, 151)
Kim bunları bu hale getiriyor?
İmam Buhari gece uykudan uyanır, lambasını yakar, hatırına gelen faydalı bir şeyi yazardı. Hatta bir gecede yaklaşık yirmi defa kalktığı olurdu. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Mert sabah namazına kalkmadığı halde hadis tenkiti yapıyor. 66 yaşında hapis cezası olarak kuyuya atılan ve 15 senelik bu zamanda ezberden öğrencilerine 30 ciltlik el-Mebsut isimli fıkıh kitabını yazdıran İmam Serahsi’ye, sehiv secdesi yapmayı bilmeyen İlahiyat 2. Sınıf öğrencisi Betül kafa tutuyor. İlahiyat 4. Sınıf öğrencisi Rumeysa Nur'un okumaya vakit bulamadığı kitapları 40 yıl süren ilmî seyahatler esnasında toplayan 600.000 hadisi 16 yılda tasnif ederek 7275 sahih hadisi bize bırakan İmam Buhari, Hasan'ın derin tenkitlerinden kurtulamıyor. Muhammed İdris er-Razi, hadis için ilk çıktığı yolculuğu yedi sene sürdü.Yaya olarak yürüdüğü yollar bin fersah kadardı. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Şeyma dolmuşla gidip geldiği fakülte yollarında hadislerin sıhhat durumunu tartışıyor. Abdullah b. Mesud hadis rivayet ederken yüz şekli değiştiği, nefesi kesildiği, titrediği halde, ilahiyat 2. Sınıf öğrencisi Mehmet Hadis okurken veya kendisine okunurken bacak bacak üstüne atıyor. Adını bilmediği ama künyesiyle tanıdığı Ebû Hanife'nin binlerce talebesi olup, bunların kırk kadarı müctehid mertebesine ulaşmış olduğu halde bizim ilahiyat hazırlık talebesi Nisanur, İmam-ı Azam’ın içtihadlarına kafa tutuyor. İslam da 14 asırdır anlaşılmak için ilahiyat fakültelerinde zuhur edecek 20'li yaşlardaki Kur'an'ı yüzünden okuyamayan bu müceddidleri bekliyordu zaten... (İktibas)
Reklam
Değil mi ya!
Rızk-ı maksûma kanâattir meâli hikmetin Gâh hırs-i nev-şikâr ile şikâr elden gider Ziya Paşa
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kadir Gecesi olduğu zaman Cebrâîl aleyhisselâm, meleklerden kalabalık bir toplulukla beraber (yeryüzüne) iner de ayakta veya oturarak Allah Azze ve Celle’yi zikreden her kul için istiğfâr ederler.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Paylaşmak için dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki de yoktur Seneca
Bir Alim'e sormuşlar; "Allah'ın varlığına delilin nedir?" diye. "Dut yaprağıdır." demiş ve şöyle deva etmiştir; "Çünkü aynı yaprakları koyun yer süt yapar, arı yer bal yapar, geyik yer mis yapar, tırtıl yer ipek yapar.. Tadı, rengi, kokusu ve maddesi bir olan şeyden bu kadar farklı güzellikleri yaratmak, anca Allah'a mahsustur."
Fenalıklara Değil İyiliklere Bak
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile alâkalı Hz. Muâviye (r.a.) şöyle anlattı: Bir seferde Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) matarasını taşıyan Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) rahatsızlanmıştı. Ben hızlı davranarak hemen Resûlüllah’ın abdest aldığı matarayı aldım, hürmetle Resûlüllah Efendimiz’in eline su dökmeye başladım. Resûlüllah Aleyhisselâm bana bakınca heybetinden başımı eğdim. Sonra Resûlüllah (s.a.v.) bana tekrar baktı ve: “Ey Muâviye (r.a.), eğer Müslümanların işlerini görmek sana verilirse Allâh’tan kork ve adaletle hareket et.” buyurdu. Bundan iyice anladım ki bu iş, benim başıma gelecektir. Abdest suyunu dökmeye devam ettim. Sonra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ikinci defa baktı ve: “İyi bil ki benden sonra ümmetimin işlerinin başına geçersin. O vakit geldiğinde sen onların iyiliklerine bak, suçlarına ve fena hallerine bakma.” buyurdu. Bundan dolayı Hz. Muâviye (r.a.), insanlara hep yumuşaklık ve tatlılıkla davranırdı. (İslam Tarihinden Altın Sayfalar, Fazilet Neşriyat)
3.821 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.