Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar
Okuyan çok müstefid olur, hususi ile kullanılan lisan harika. Gelecek adına gençlerimizin hassaten çok şey öğrenecekleri bir kitap. Nereden nereyenin cevabı var.
İmam Buhari gece uykudan uyanır, lambasını yakar, hatırına gelen faydalı bir şeyi yazardı. Hatta bir gecede yaklaşık yirmi defa kalktığı olurdu. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Mert sabah namazına kalkmadığı halde hadis tenkiti yapıyor.
66 yaşında hapis cezası olarak kuyuya atılan ve 15 senelik bu zamanda ezberden öğrencilerine 30 ciltlik el-Mebsut isimli fıkıh kitabını yazdıran İmam Serahsi’ye, sehiv secdesi yapmayı bilmeyen İlahiyat 2. Sınıf öğrencisi Betül kafa tutuyor.
İlahiyat 4. Sınıf öğrencisi Rumeysa Nur'un okumaya vakit bulamadığı kitapları 40 yıl süren ilmî seyahatler esnasında toplayan 600.000 hadisi 16 yılda tasnif ederek 7275 sahih hadisi bize bırakan İmam Buhari, Hasan'ın derin tenkitlerinden kurtulamıyor.
Muhammed İdris er-Razi, hadis için ilk çıktığı yolculuğu yedi sene sürdü.Yaya olarak yürüdüğü yollar bin fersah kadardı. İlahiyat 1. Sınıf öğrencisi Şeyma dolmuşla gidip geldiği fakülte yollarında hadislerin sıhhat durumunu tartışıyor.
Abdullah b. Mesud hadis rivayet ederken yüz şekli değiştiği, nefesi kesildiği, titrediği halde, ilahiyat 2. Sınıf öğrencisi Mehmet Hadis okurken veya kendisine okunurken bacak bacak üstüne atıyor.
Adını bilmediği ama künyesiyle tanıdığı Ebû Hanife'nin binlerce talebesi olup, bunların kırk kadarı müctehid mertebesine ulaşmış olduğu halde bizim ilahiyat hazırlık talebesi Nisanur, İmam-ı Azam’ın içtihadlarına kafa tutuyor.
İslam da 14 asırdır anlaşılmak için ilahiyat fakültelerinde zuhur edecek 20'li yaşlardaki Kur'an'ı yüzünden okuyamayan bu müceddidleri bekliyordu zaten...
(İktibas)
Taksim olunan rızka kanaat etmek akıllı olmanın alametidir. Sana ne verildiyse en güzeli en doğrusu odur. Tersine ısrar etme. Teslim olmak en güzelidir çünkü çarkı tersine çeviremezsin. Hikmete râm olmak en iyisidir. Başka bir ava heves edip de elindeki avı kaçıran çok avcı gördüm," diyor.