Yüzbaşının kızı 1833-1836 yılları arasında yazılmış, Rus edebiyatının en önemli romanlarından biri olarak kabul edilir. Ayrıca Aleksander Puşkin’in de son eseridir.
Bir aşk hikayesi ile yaşanmış tarihsel bir olayı konu alıyor. İçinde tarih barındıran romanları severek okuduğum için mi yoksa akıcı bir dille yazıldığı için mi bilmem sıkılmadan okuduğum kitaplardan oldu.
Kahramanımız Pyotr Andreyiç Grinyov Çariçe’ye ve ülkesine hizmet etmesi, askerlik görevini de yapması için babası tarafından Orenburg ‘a gönderilir. Yolda yaşadığı olaylar onun ilerde başına gelecekler için bir başlangıç olur. Kaleye vardığında Yüzbaşı Mironov’un emrine girer ve kızı Masha’ya aşık olur. Bu sırada ülkede Pugaçev isyanı başlamıştır. Pyotr’un mücadelesi ise kaleden yüzbaşının kızını kurtarmaktır.
Yamelyan Pugaçev İsyanından da kısaca bahsedecek olursak;
1773-1775 tarihleri arasında yaşanan bu olay İmparator III. Petro’nun şaibeli ölümüyle II. Katerina’nın tahta geçmesi ve kendini III. Petro olarak tanıtan Kazak lideri Pugaçev’in önce bir grupla başlayıp sonra giderek artan bir çoğunlukla birlikte Rusya imparatorluğuna karşı çıkardığı isyandır. Sonuçta isyan bastırılmış, Yamelyan Pugaçev ve bir çok kazak idam edilmiştir.
Kitabın başlangıcında Pyotr Andreyiç Grinyov anılarından şeklinde bir açıklama var ve kitabın sonunda okuduğum bir cümle de kitapta anlatılanlar acaba gerçek yaşanmış bir hikaye mi? diye düşündürdü beni, araştırdım fakat doğru olmadığını gördüm. Puşkin dikkat çekebilmek için mi yazdı böyle bilemedim.
Keyifli okumalar...