Bazı kitapları yeniden okumaya karar verdim. Robinson Crusoe’yu. Yüzyıllık Yalnızlık’ı. Fareler ve İnsanlar’ı. Belki yazarım diye sürüyle defter aldım. Saçlarımı boyattım. Yeniden mandolin çalışıyor, Migros’taki kasiyer oğlanla ayaküstü flört ediyordum.
O pek övündüğünüz , üzerine güneşin batmayan imparatorluğunuzun sınırları , Türkün ‘ vatanım ‘ dediği yere kadardır ancak !
Bizi bu kadar dert etmeyin azizim ! Devletimizin miadı dolarsa , yıkar , yenisini kurarız . Bizde adettendir . Siz asıl , bu maç neden bir türlü bitmiyor , onu düşünün .
O geniş coğrafyalarda , birbirinden habersiz yıldızlar gibi , bir diğerinin macerasını bilmeden , tek başına kahramanlık destanları yazan Türkler , tıpkı tırnağın etten çekilmesi gibi kopartılmıştı kutsal mekanlardan .
Bu sönmüş medeniyetler ocağında , yok mu eloğlu kadar bir payımız ? .. Oğuz soyundan kalma mirasımızı , elbet gün gelecek , yine arayıp soracağız .
Ne tuhaf değil mi ? Asırlardır hükmettiğimiz topraklarda , yabancı olan biziz şimdi !