Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yves Bonnefoy
"Buluşalım Öylesine yüksekte ki ışık taşmakta gibidir Birbirine karışmış saatin ve çığlığın kadehinden, Saydam bir akış, içinde Bolluktan başka bir şey kalmayan, belirtilmiş. Buluşalım, alalım Avuç dolusu saf çıplak varlığımızı Sabahın yatağından ve akşamın yatağından, Zamanın izini kazdığı her yerden, Değerli suyun buharlaştığı her yerden, Birbirimize doğru yönelelim, sanki sonunda Her birimiz bütün hayvanlar ve şeyler, Bütün ıssız yollar, bütün taşlar, Bütün akışlar, bütün madenler. Bak, Burada çiçeklenir hiç; ve onun taçları Onun şafak ve günbatımı renkleri, onun Yeryüzüne gizemli güzellik katkıları Ve onun koyu yeşili bir de, ve onun dallarında rüzgâr, Bizim içimizde olan altındır: maddesiz altın, Sürmemenin, sahibolmamanın altını, Rıza göstermiş olmanın altını, tek alev İmbiğin biçim değiştirmiş yamacında."
Sayfa 99
Yves Bonnefoy
"ey karalamalar, ey paslar suyun izinin, anlamınkinin emilip kaybolurken sınırsızlaştığı, tanrı, çıplak çeper aşınmanın, kertiğin dünyanın bağrında aynı ıssız görüntüsü olduğu."
Reklam
sözgelimi ben, kendim hiç hayıt ağacı görmemişim görmeden ölürüm diye korkum da yok değil mi ki albatrosu Baudelaire'den Yves Bonnefoy'dan semenderi öğrendim bir gün bakarsınız şu güzelim bilgiç beynimi kırıp teneşir tahtası olarak kullanabilirim.
Sayfa 188Kitabı okudu
Bütün dünyaya yayılmış kavimsel azınlıklar içinde Çingenelerin oluşturduğu azınlık, yaşama biçimi ve geleneğe saygısıyla belki de en özgün olanlarından biridir. Aslında son olarak Nazi toplama kamplarında beş yüz bin çingenenin soykırımıyla biten sayısız aşağılamalar ve saldırılara maruz kalmış olmaları bir yana, bizim gelişmiş ve kentleşmiş ülkelerimizdeki bütün benzeştirme çabalarına karşın bu gezgin halk büyük bir yaşam direnci göstermiştir.
Sayfa 238
Fabl bilgisi, tüm kültür dünyasının anlaşılabilmesi için en önemli koşuldur. Bu nedenle, eğitimli bir insanın sırası geldiğinde söyleşmelere katılabilmesinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Rollin’e göre fabl, estetik ortamı bütünüyle anlamayı ve seçkin bir topluluğa kabul edilmeyi isteyen biri için en gerekli şeydir.
Sayfa 425
Mezopotamya
Bugünkü bilgilerimiz, her ne kadar keşfedilecek olanın yanında çok az da olsa, Sümerlerin, Babillilerin ve Asurluların dinsel metinlerine daha nesnel bir ilgi göstermemizi sağlıyor. Doğru olan da bu zaten. Şimdilik bilinen en eski yazıyı icat etmiş ve onu kendi dillerine uyarlayacak başka halklara devretmiş olan bu kültür, özgünlüğüyle daha iyi takdir edilmeyi hak ediyordu.
Sayfa 92
Reklam
Şimdiye kadar tatmin edici bir yanıt bulunamamış bir soru vardır ki, o da Napoleon’un kariyerinde nesnel olarak saptanmış kimi özelliklerin, örneğin kişi adlarının ya da yazgısının genel gidişatının güneş mitinin yapısına göre düzenlenmiş oluşudur. Napoleon tümüyle güneşle özdeşleşmese bile tarihsel kişiliği çevresinde oluşmuş mit oldukça karmaşıktır ve kimi zıtlıkların çözülmesi sonucunda meydana getirilmiş gibidir: Sözgelişi hem özgürlüğü hem otoriteyi temsil eder; hem Mesih hem de Deccal’dir; savaşçıdır ama aynı zamanda yasa koyucudur. Çağdaşlarının, ölümünden sonra, düşmanlık ve hayranlık arasında bocalamalarının nedeni ise Napoleon’u bilinçaltlarında hem basit hem gizemli, hem iyi hem kötü olan tanrı imgesiyle özdeşleştirmeleridir. Babaları ya da amcaları Napoleon’un ordularında savaşmış olduğu için bu durum kolayca açıklanabilir.
Sayfa 170
Her ne olursa olsun, ölümden sonraki yaşam, her zaman için sıkı sıkıya bir mezarın varlığına bağlanmıştır. Mezar hem ölünün ikametgahı, hem anısını sıcak tutan yer hem de kendisinin ve yaşayanların dünyasının buluşma mekanıdır.
Sayfa 262
957 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.